DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞI

3 Mart 1924 tarihi, Diyanet İşleri Başkanlığının kuruluş tarihidir. Benim de 35 yıl mensubu olup, yaklaşık bir yıl önce emekli olarak ayrıldığım Diyanet İşleri Başkanlığına gönül bağım elbetteki devam ediyor ve de edecektir. 

Kurumun çeşitli kademe ve birimlerinde hizmet ettim. Kurumu hücrelerine kadar tanıyorum dersem maksadı aşan bir ifade olmaz. Amirleri, memurları, sahada/taşrada görev yapan pesoneli iliklerine kadar tanıyorum. Hizmet grafiklerini, hesaplarını, katkılarını gayet iyi biliyorum. Hizmetimin yaklaşık yirmi yılını Murakıp olarak görev yaptığım kurumun mevzuatından da ayrıntılarına vakıfım. 

Yurtı dışı hizmetim, hac/umre organizasyonlarında aldığım sorumluluk, eğitim merkezinde yaptığım görev, köyde din görevlisi olarak yaptığım hizmetler nedeniyle kurumu her yönüyle görüp/değerlendirme tecrübesine sahibim. Kurumun gücünü biliyorum. Neler yapılabileceğinin farkındayım. Neleri, neden yap(a)madığını çok rahatlıkla izah edebilecek donanıma ve bakış açısına sahibim. 

Son yıllarda alınan 70-80 bin ilave personelle bugün yaklaşık 150 bin çeşitli ünvan ve kademedeki elamanıyla topluma hizmet sunan Diyanet İşleri Baykanlığı, üç/beş bakanlığın bütçesine sahip mali imkanlarla hizmetlerini yürütmektedir. Her kurumda olduğu gibi bu kurumda da sorunlu personel vardır ancak sayıları çok azdır. Az sayıdaki sorunlu personelin topluma yansıyan olumsuz davranışları nedeniyle kuruma negatif bakan vatandaşlarımız da vardır. 

Geçmiş yıllarda daha çok ibadetin yapılması ve ibadet yerlerinin yönetmesiyle ilgili hizmetleri yürüten kurum, son yıllarda hükümetin de yönlendirmesi ve isteği doğrultusunda yaygın eğitime büyük önem vermektedir. Camilerde ve Kur'an kurslarında sunulan eğitim hizmetiyle her kademedeki vatandaşa ulaşılmaktadır. Özellikle 4-6 yaş grubu çocuklara verilen okul öncesi eğitim her türlü takdiri hak eden bir hizmettir. Engellilere dönük yapılan eğitim hizmeti de küçümsenemeyecek ölçüdedir. 

Kurumun varlığı toplumun sigortasıdır. Merdiven altı yanlış dini eğitimlerin önündeki en büyük engel Diyanet İşleri Başkanlığıdır. Genç, tahsilli ve dinamik personel yapısına sahip olan kurum, resmi kurumlar içeresinde en çok güvenilendir. Kurumun ve çalışanlarının zaafiyetlerini ve kusurlarını da biliyorum elbette ama kuruluşunu paylaştığımız bu yazımızda onları ifade etmenin doğru olmadığını düşünüyoruz. Bir başka yazımızda amirlerinden en alt kademedeki hizmetli personele kadar herkesin dile getirdiği bir takım iddialara da cevap olabilecek paylaşımlarda bulunabiliriz. 

Kendini yenilemeyen, hizmet alanında senede 15-20 kişiye planlı eğitim vermeyen, adı para ve karşı cinsle olumsuz olarak anılan, konumunu kendi hesabına sermaye yapmaya çalışan, ahlaki kusuru olan, görevini savsaklayan  personeli gözünün yaşına bakmadan kurumdan uzaklaştırmak; kurumun ağırlığı, güveni ve selameti için elzemdir. Mevzuat da buna müsaittir. 

Mensubu olmakla gurur duyduğum, 35 yıl personeli olarak topluma hizmet sunduğum Diyanet İşleri Baykanlığının varlığı ve saygınlığı ülke bekâsı için şarttır. Kronik idarecileri tasfiye ederek, kurumun asli hizmetini; vizyonu olan yeni bir idareci kadro ile topluma sunmak, toplumda yeni bir çığır açılmasını sağlayacaktır. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR