Protokol yolu, İlk adım iskelesi ve Yabancılar pazarı, doğruyu söylemek gerekirse Samsun"a layık olduğu güzel bir hava ve görüntüyü vermiş.
Sahil kenti olmasına karşılık önceleri denizi tepelerden görebilen bir Samsunun yerine, denizle kucaklaşan bir kent geri gelmiş.  Samsun,  “Karadeniz"in incisi” sıfatını fazlasıyla hak ediyor.
Çevre düzenlemeleri, ışıklandırmalar, havuzlar, ağaçlar ve çiçek bahçeleriyle batı sahilleri kenti görünümündeki Samsun"u ne yazık ki hor kullanıyoruz.
Samsun halkının en büyük eksikliği sunulan güzellikleri hoyratça kullanmasıdır. Çöpünü, izmaritini, mısır koçanını velhasıl tüm atıklarını çöp kutularına değil de ulu orta etrafa saçma huyu bu kentin sunulan güzelliklerine hiç mi, hiç yakışmıyor…
Samsun"un  güzelliğine ve şıklığına yakışmayan sorumsuz davranışlar en başta kendi yaşam alanlarımızı kirletmiyor mu?
Şehirde yaşamakla, şehirli olmayı bir türlü ayırt edememek en büyük eksiklik değil mi?
Çocuklarımıza süs havuzlarına çöp atmamayı öğretmek çok mu zor? Bakıyorum, bir anne az önce dondurmasını bitiren çocuğunun ağzını kağıt mendille siliyor işi bittiğinde buruşturduğu kağıt parçasını iki adım ilerisindeki çöp kutusuna atmaya eriniyor ve aldırış etmeden yere atıyor.
O küçücük buruşuk kağıt mendil o güzelim protokol yolunda öyle bir sırıtıyor ki…
Hep iyi şeyler istiyoruz ama maalesef sunulan güzellikleri kullanmasını kimileri hiç mi, hiç bilmiyor…
NOT; Yasalara göre ana arterlerde, insan kalabalığının yoğun olduğu cadde ve sokaklarda köpek gezdirmek serbest mi? İnsan kalabalığında gezdirilen susamış dili bir karış dışarıda zorlukla nefes alabilen hayvanlara yazık değil mi? Peki gördükleri köpek karşısında panikleyen, korkan insanlara özelliklede çocuklara da yazık değil mi?