Bundan 17 hafta önce?

Beş senedir Bank Asya'dayız, ya da - Bank Asya'daydık mı demeliyim bilmiyorum - ligin şifrelerini aşağı yukarı çözdüğümüze inanıyorum. Denizlispor'un ilk 13 haftada namağlup gittiği zaman " Bu lige hızlı giriş yapan nasıl olsa çıkarız diye düşünen play-off'a bile kalamıyor, geçtiğimiz yıllardan Rize,Kartal gibi örnekler ortada" demiştim. Denizlispor'la ligin ilk yarısında Samsun'da oynadığımız maça da Denizlispor o havayla gelmişti. Taraftarından tut, futbolcusuna kadar nasıl olsa çıkarız ukalalığına kapılan Ege ekibi karşısında Samsunspor'umuz ilk 6'yı zorlayan bir takım görüntüsündeydi ve oynadığımız iyi oyuna rağmen 1-1'lik skora, liderden alınan 1 puan diye bakmıştık. Aradan geçen 17 haftada nelerin değiştiğini çok iyi ortaya koyan bir maçtı dünkü maç. Denizli ilk 6 için son jokerini kullanan bir takım olarak karşımızdaydı, biz ise en büyük süper lig adayı. Alacağımız 1 puan emin olun kimseyi tatmin etmezdi. Bundan 17 hafta önce çeşitli taraftar platformlarında "Samsun'a 10 otobüs geleceğiz" diye esip gürleyen Denizlili taraftarlar ise kendi stadlarında 10 otobüs taraftar kadar yoklardı. Dediğim gibi ligdeki değişim siyahla-beyaz kadar farklıydı.

Maça gelince Denizlispor için kağıt üzerinde hayat memat maçıydı hatta yöneticiler sakatlıkları bulunan Emin ve Youla'dan bu maç için fedakarlık yapmalarını istemişlerdi. Ancak saha üzerindeki ve tribündeki Denizlispor'un olayın ehemmiyetinin farkında olmaması enteresandı. En kötü zamanlarımızda dahi böyle kötü tribünümüz olmadı, olmayacaktır da. Neyse maça gelirsek, iki takımda birbirini tartarak maça başladı. Denizlispor'un maç kadrosunu görünce savunmadaki stoperlerini çok rahat bir şekilde savuracağımızı düşünüyordum. Nitekim golde Agbetu'nun stoperi peşinde sürükleyip Zenke'yi demarke şekilde bırakmasıyla geldi. Ancak enteresandır, golün ardından Samsunspor bir türlü ciddiyeti yakalayamadı Denizlispor'un oyuna küskün olduğu anlarda 2'yi bulacak pozisyonlara dahi giremedi. Bunda ileriye top taşıması gereken Murat ve Ufuk'un kötü günlerinde olmaları en büyük etkendi. Orta sahamızın kötü olması ikinci yarıda başımıza iş açtı. İki kenar oyuncumuzun ileriye ve geriye hiçbir katkıda bulunamaması ve orta alanda topa sahip olamamamız devre arasından istekli gelen ve skor dezavantajında oynamayı başarabilen takımlardan Denizli'nin ekmeğine yağ sürdü. Sağdan Emrah-Braga soldan Ahmet-Fatih ikilisiyile kalemizi abluka altına alan rakibimize karşı beklerimiz yetersiz kaldılar, çok zorlandılar. Murat ve Ufuk'un geri gelmemeleri savunma dengesini yerinden oynattı ve şu ana kadar vermediğimiz kadar pozisyon verdik. Rakibin 10 kişi kalmasına rağmen, hocanın Kenan hamlesi pek uygun değildi, rakibimize karşı tamamen geriye yaslandık. Allah'tan kalemizde Ahmet Şahin gibi bir dev vardı.

Ahmet Şahin iyi oynadı, çok iyi toplar çıkardı diyerek kuru bir tebriği kendisine yeterli görmüyorum. Geçen sene Ahmet Şahin devre arasında bu takıma katılmasaydı ve sezonu Okan'la tamamlasaydı muhtemelen şu an 2.Lig B klasmanında mücadele ediyor olacaktık. Ahmet Şahin Samsunspor'da sadece kalecilik görevini yerine getiren bir isim değil hoş onu da en iyi şekilde yapıyor. Kurtardıklarının yanı sıra defans kurgusuna katkısı, uyarıları ve topu eliyle hızla oyuna sokması bir kaleci için standart üstü özellikler. Teknik açıdan zaten kusursuz olan Ahmet, oyun ve takım içinde de hayli aktif. Gerçek bir kaptan gibi arkadaşlarına uyarılar yapıyor, gerektiği anlarda fırçalıyor. Tribünlerle diyalogu harika, seyirciyi çok seviyor, seyirci de onu. Belli ki Samsun'da çok mutlu ve huzurlu. Süper lige çıkarsak Ahmet Şahin bu takımın 1 numarası olmaya devam etmeli, hatta takım kaptanlığı için ismi ön plana çıkarılmalı.


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mert ORAL Arşivi
SON YAZILAR