Asgari ücretli bir aileyi düşünün, 850 lira ile bir ay nasıl geçiniyor. Devlet yapmasada biz bir kalemde ücrete  burada zam yapıp miktarı  1000 lira olarak belirleyerek ay sonunu getirmeye çalışalım.
 Bu ailemiz  kirada oturuyor, 250 lira kira ödemesi var. (Bu ücret de tutulacak olan evin her yönden güneş alan 3 odası, büyük bir salonu var diye sakın hayal kurmayın.) Haftalık Pazar, günlük ekmek parası, şeker, çay, pirinç, fasulye, ayakkabı, elbise, mont, kış geldi, odun, kömür, kahrolası maaş bitmediği gibi, her yerinden bereket fışkırıyor. Ailenin  bir çocuğu var, okul öncesi anaokuluna gidecek, devlet  üç çocuk istiyor fakat  bizim asgari ücretliyi çok zorlamadan bir çocuk üzerinden hesaplama yapalım.
Anaokuluna çocuğunu yazdırmak üzeri gittiğinde kendisine bir ihtiyaç listesi veriliyor. listede  kalem, boya kalemi çeşitleri,(pastel,parmak sulu vs.) , kağıt, karton,renkli karton, çalışma önlüğü, tuvalet kağıdı,peçeteden oluşan ihtiyaç listesinin tutarı toplam 300 lira, aidat 40 lira kişisel gelişim seti bu on dergiden  oluşan bir set olup ücreti 100 liradır. Toplam ücret sadece anaokulu için 450 liradır. Birde haftalık kahvaltı menüsü, börek, kek, köfte, meyve suyu vs .
Terslik olacak ya  çocuk ikinci haftadan sonra okula gitmek istemiyor. Masraf boynumuzun borcu ,onun tutarı bir şekilde ödendi. Derginin bir fasikülü  kullanıldı,okul paranın tamamını istiyor, bir umut diyerek kalan fasikülleri geri vermeden önce kullanılmış olanı tamamlamak için Samsun'daki tüm kitapçılar dolanılıyor, bu kitap evinin kitapları tek bir yerde satıldığı için bulmakta zorlanılmasına karşın  aranan dağıtıcı bulunuyor. Durum açıklarken asgari ücretli olduğunu, bu dergilerin ücretinin bütçeye  ağır geldiğini ve mümkünse eksik fasikül varsa serinin tamamlanması isteniyor, eğer tamamlanamazsa elimde kalanları alırmısınız ? diye belirtildiğinde olumsuzluk kendisine bildiriliyor ve elindeki dergilerle anaokulu öğretmeninin yanına geliniyor. Bunları değiştiremediğini mecburen üçretini ödeyeceğini fakat seneye kullanılıp kullanılmayacağı sorarak fasikülleri yatırım aracı olarak kullanmayı düşünüyor, seneye başka yayınların kullanılacağı bilgisini aldıktan sonra bitkin bir şekilde evin yolunu tutuyor. Kira parası 250 lira okul için harcanan üçret 450 lira toplamda 700 lira geriye kalan  300 lira bir ay ailenin tüm giderlerini karşılamak zorunda, eğer karşılayamazsa bir sonraki aya bu aydan borç para yüklenecek.Odun, kömür diğer aylarda halledildi. Hasta olmak için masrafsız aylar belirlendi o aylarda ailece hasta olup hesabı tutturacaklar.Peki bu askeri ücretli şahıs bir ev sahibi olabilir mi ? Bunun için kredi çekmesi gerekiyor ki geri ödemesi, ailenin dondurulup,ev taksitleri  bittiğinde yeniden canlandırılması gerekmektedir.
Tüm bu güzellikler yaşanırken  bir haber çıkıyor ekrana, milli varlığımız olan bir sanatçıya sevgilisi, 41 milyon dolara Kanlıca'da bir daire, sapphire'de 3 milyon dolara daire, 2,5 milyon dolara Bodrumda bir daire ve 2 milyon dolara Rolls-royce marka bir araba hediye ediyor. 47 milyon dolar, eski para değerine  göre 94 trilyon değerinde bir mal varlığı, sanatçıya veriliyor. Zaman geçiyor bu meşhur damat ülkenin en büyük yolsuzluk olayının baş aktörlerinden bir tanesi ve hiçbir devlet yetkilisi veya kurumu bu değirmenin suyu nereden geliyor  diye araştırma yapma gereği hissetmiyor bu alım satımlarda.
 Tüm bu haberleri el değiştiren milyar dolarları asgari ücretli vatandaşımız gördükçe daha derin suskunluğa dalıp gidiyor. Yıllarca, evde anne ve babamız bize sürekli söylediği şey ''kimsenin  bir kuruşuna tenezzül etmeyeceksiniz , eğer haram yerseniz bunun bir gün çok acı bir şekilde sizden çıkacaktır.''  Sözlerine koşulsuz  inandığımız için hiç bir zaman harama el uzatmadık.
Bunun yanı sıra çok üzüldüğümüz gerçeklerde karşımıza mutlaka çıktı. Dinden bahseden insanların faiz haramdır deyip, bankalarla çalıştığından bu banka faizi sadece asgari ücretlileremi haram,  devletin malı  sadece asgari ücretliye mi haram diye düşünmekten kendimizi mutlaka alamamışızdır. Tüm  hayatın akışındaki   garipliklere sadece bu ne yaman çelişki,diyerek tesellinin dışında bir şey yapamadık maalesef.