BİTSE DE GİTSEK

Hedefe ulaşmak için bir düşman yaratılmalıdır. Eğer hedefiniz için doğru bir düşman oluşturabilirseniz onun çevresinde geliştirecek olduğunuz konular ile bir kitleyi bir noktaya kanalize edebilirsiniz.

Nasıl bir ülkeyiz ki ,her seçim  çalışmasında rahatlıkla yeni bir konu başlığı bulabiliyoruz. Ve ne hikmetse, baş örtüsünü bir parti savunurken, karşı taraf bunu inkar etmeden ,bunu kullanmanın yanlışlığı adı altında ,içten içe bu konuya muhalefet etmekten geri kalmıyor.

Seçim bittikten sonra konular kapandığında , sorguluyorsunuz. Bunlar gerçek değil miydi?

Cumhuriyet mitinglerinin ayyuka çıktığı dönem öncesi ,herkes rahat koltuğunda oturup gününü gün ederken bir bakıldı ki  post elden gidiyor, hemen  ayağa kalkıldı. Oluşturulan konu çevresinde basın pozisyonunu aldı,  bir takım mağduriyetler oluşturularak kılıçlar çekildi.

Değişmeyen seçim malzemesi var, her dönem bu gündemde kalır, yaşam tarzları.Bir dönem televizyon ekranlarında Aczimendi diye adlandırılan 20 adam ,  arzı endam etti. Onlara verilen görevi yerine getirerek ortamdan ayrıldılar. Ne zaman geldiler, laiklik- şeriat tartışmalarının beyinlere kazılması gerektiği anda. Bu ana kadar da baş örtüsü ile Donkişot vari bir mücadele devam etmekte idi.Bu tartışmaların sonunda ne oluştu?

Cumhuriyet Bayramı için kutlama yapılan bir tören alanında , başı açık  bir kadın, başı bağlı kadının örtüsünden dolayı alanı terk etmesini istiyor. O kadını  hazırlayan  onca olumsuz propagandanın  sonucu idi. Mezuniyet töreni yapılıyor ,dereceye girmiş kapalı kız çocuğunun başı açılmaya ,kürsüden indirilmeye çalışılıyor. 

Bu esnada başka birileri de minibüste şortlu yolculuk yapan bir bayana  müdahale ediyor .Basın  ayakta .Kapalı bir kadın yolda yürürken  yanından  geçen adam tarafından  darbediliyor , basın ayakta. Diğer taraftan toplum geriliyor kimsenin umurunda değil.

Başörtüsü veya giyim ile  dalga geçenler, bu yaşam tarzını gericilik olarak görürken ,açık giyimlileri konu eden vaizler ,din adamları ortaya çıkıyor. İğrenç ötesi bir hareket silsilesi, her şey normale döndü derken yine aynı pervasızlık, aynı sapkın düşünce, başörtülü insanlara hakaret edenler onları darp edenler .

Hangi çağda yaşıyoruz ? Kim neyi kendini yakıştırıyorsa, kim hangi tarz giyim seviyorsa onu giysin. Başı kapalı bir kadının başını açmak onun düşüncelerini değiştirmeyecek ya da başı açık olan birini kapatmak onun fikirlerini değiştirmeyecek, öyle ise nedir bu lüzumsuz takıntılarınız ?
Dinde zorlama yoktur diyen insana   bakıyorsunuz açık giyinen,  içki içeni düzeltmenin peşinde. Demokrasi den dem vurana bakıyorsunuz kapalı insanı açmanın peşinde.

Nereye koşuyorsunuz?  Neden birbirinize hiç saygınız yok . Bunu cahil insanlar yapıyor diyeceksiniz bakıyorsunuz ki televizyon ekranlarında gazeteci veya üniversite mezunu olanlar aynı beyin yapısı ile konuşuyor. 
Üniversitelerde ikna odaları kurulmuştu,  kapalı kızları okula almıyorlar ,onlar peruk takarak okula giriyor veya kavga gürültü ile seslerini duyurmaya çalışıyor. 

Aynı üniversiteye kapalı kızlar ile aynı düşünce yapısındaki erkekler elini kolunu sallayarak giriyor bu çelişki değil mi ? Kim yapıyor bunu, Profesör etiketi almış bir kişi,  senin görevin fikri hür insanlar yetiştirmek değil mi ?

Hiç bir seçim dönemi değişmeyen bu oldukça lüzumsuz gündem ile 2019 seçimlerine geldik  ,aynı muhabbet devam ediyor. Yine bir düşman oluşturulmuş ve bu söylemlerin  bıraktığı tahribatı nasıl düzelteceğiz diye düşünen yok. Bu ülkenin ayrışmaya değil birleşmeye ihtiyacım var eline benzin alan ateşin üzerine  koşuyor. 

Seçim çalışması için yapılan konvoylar, hazırlanan reklamlara harcanan paraları sorguluyor insan. Biz Birleşik Arap Emirlikleri'nin vatandaşı mıyız ya da Katar'lımıyız bunca masrafı ne ile karşılıyorsunuz?

Sanki ekonomide tavan yapan bir ülkede yaşıyoruz bunca İsrafın sorumlusu kimdir ? Nereye koşuyoruz,  koşarken yakıp yıkıyoruz bu tahribatı kim toparlayacak ?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bayram Ocak Arşivi

ALGI

24 Kasım 2019 Pazar 10:30

TBMM

05 Ekim 2019 Cumartesi 11:50

KUKLA

31 Ağustos 2019 Cumartesi 12:42
SON YAZILAR