BİR EĞİTİM YILI DAHA SONA ERDİ

Karnelerini alan yaklaşık 20 milyon öğrencimize, küçüğünden büyüğüne kadar tebrikler sunuyorum.

Yoğun geçen eğitim öğretim yılını başarıyla tamamladılar ve hepsi başarılı oldular.

Her okulda yarış halinde olan öğrenciler 99 puan üzerinden birbirlerini geçmeye çalıştılar, 90 puan olanlar yarış içinde değiller ama takdirname aldılar.

Bundan yirmi otuz yıl önce her okulda takdirname alan bir veya iki öğrenci, teşekkür alan da üç beş öğrenci olur, parmakla gösterilirdi.

Şimdilerde teşekkür alan öğrencilerin sayısı okul öğrenci sayısıyla ifade edilir hale geldi neredeyse.

Dereceye girmek ve birbirleriyle yarışmak 99 puan üzerinden oluyorsa, işte bu toplumun geleceğine “Bilgi Toplumu” demek yanlış olmaz her halde.

Tatiller dinlenmek için düzenlenmiş zaman dilimleri olarak bilinir, öyle algılanır.

Dinlenmek de; eğlenmek, gezmek, tozmak gibi etkinliklerle ifade edilir çoğu kere.

Halbuki; yapılan işi değiştirmek beynin dinlenmesini de sağlamaktadır.

Farklı bir meşguliyet içerisine girmek geçmiş yoğunluk nedeniyle ortaya çıkan yorgunluğu da gidermektedir.

Evet!  Çocuklarımız öğrencilik nedeniyle gerçekten yorulmuşlardır ama bu yorgunluk nedeniyle üç aylık tatil dönemini de eğlenerek geçirmesinler.

Belli bir program yapsınlar ve bu programın içinde elbette eğelenmek de olsun.

Kitap okumak mutlaka bulunsun, bilgisayar oynamak anne balalar istemese de artık olacaktır ama bunun zamanını iyi belirlensin.

Gerçekçi ve eğitici filmler seyredilsin, sinemaya gidilerek sosyal hayatla ilgili bir bağ oluşturulsun.

İmkânlar ölçüsünde aile olarak geziler yapılsın ve bu gezilerde eğitici ve öğretici unsurların ön plana çıkmasına dikkat edilsin.

Diyanet İşleri Başkanlığı ve bir takım sivil toplum kuruluşlarının yaz tatili münasebetiyle camilerde, Kur’an kurslarında ve dernekler bünyesinde yaz kursları adı altında Kur’an ve dini bilgi vermek için açtıkları kurslara mutlaka gidilmesi sağlansın.

Her ne kadar son birkaç yıldır örgün eğitim içerisinde de Kur’an eğitimi ve siyer bilgisi veriliyorsa da yeterli görülmediğinden bu konularda ek eğitim alınmasının çareleri aransın.

Piknik günleri düzenlenerek, aynı sınıfı veya aynı okulu paylaşan öğrencilerin hatıralarını birlikte değerlendirme fırsatları oluşturulsun.

Çocukların geçmişleriyle bağlarını kurup düşünmeleri, geleceğe dönük planlar kurmaları sağlansın, gerçekçi hayaller yapmaları ve kendilerini tanıyıp, hayalleriyle gerçekler arasında bağ kuracak ufuk sahibi olmalarına katkı sağlansın.

Ders programları daha ağır olan imam-hatip okulu öğrencilerinin, söz konusu ağırlığın yükünü yaz tatilindeki üç aylık zamana yaymaları ve yeni eğitim öğretim dönemine hazırlıklı girmeleri temin edilsin.

Çocuklar için yaş gruplarına göre ev sohbetleri düzenlenip tefekkürlerinin de gelişmesine katkıda bulunulsun, hayatın başında olan öğrencilere, tatiller fırsat bilinerek değer yüklemesi yapılması için özel kurslar düzenlensin.

Her çocuk ebeveyni kendi imkânları doğrultusunda çocuklarının geleceği için fedakârlıkta bulunsun, çocuklara yapılan yatırımın en karlı yatırım olduğu bilinsin.

Zamanın telafisi mümkün olmayan bir değer olduğu hem çocuklara hatırlatılsın hem de bunun pratiği aile büyüklerince uygulanmış olsun.

Bu duygu ve düşüncelerle tüm öğrencilerimize hayırlı ve verimli bir tatil dönemi diliyorum ama boş durmamalarını da tavsiye ediyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR