Avrupa ne yapmak istiyor

Düşünsel iddialar toplumsal bir karşılığa yansımayacak ve "Alevilik ve Müslümanlık" kültürleri gibi ayırımlar belirginleşecektir. Oysa bir milletin ya da toplumun ortak bir konsensusa varması uzun bir tarihsel deneyimle oluşur. Bu tarihsel deneyimleri hiçe sayarak, birtakım üst düşünsel müdahalelerle "devrimsel" konsensuslar geliştirmek toplum içi ciddi sarsıntılara yol açacağı aşikardır.

Bu nedenle Alevilik, kültürel özerklik sorununu "azınlıklaşmadan" çözme arayışında olmalıdır. Kuşkusuz tarihsel olarak Müslümanlık kültürü içinde konumlanan Alevilik, genel Müslümanlık yargılarından farklılaşır.

Zaten farklılaşma olmasaydı ayrı bir kültür-tarikat-dinsel topluluk olmazdı. Ancak bu farklılaşma azınlık olarak farklılaştırırsa kendisini, Müslümanlık karşısında sosyolojik olarak gayri-müslimleşmeye de hazır olması gerekir. Ayrıca gayri-müslimleşme olgusu, Alevileri ciddi toplumsal ve politik risklere sokabilecektir. Bunun faturası, bütün toplumsal kesimleri etkiler.

Sünni ve Alevi ayırımını aşarak bütün bireyleri kapsar. Gerçekten de AB'nin Aleviliğe ilişkin atıfları, Aleviliğin dinsel özerklik ya da özgürlük altında azınlık olarak icadına yol açmaktadır. İcat diyoruz; çünkü Müslüman toplumların tarihsel gerçekliklerinde ve sosyolojik muhayyilelerinde Alevilik bir azınlık olarak yer almamaktadır.

Alevilere hiçbir zaman gayri-müslim denmemiştir. Toplumsal alanda bir kültürel topluluk olarak var olmuştur. Özgürlük ve özerklik konusunda yaşadığı sorunlar ise, modern dönemin ulus devlet politik tahayyülündeki dinsellik anlayışı ile yakından ilişkilidir. Çünkü Aleviliğin yaşadığı sorunların benzerini diğer alt-kültür dinsel topluluklar da yaşamaktadır. Nakşibendilik ya da Mevlevilik buna örnektir.

Bu alt-dinsel kültür toplulukları da modernitenin Türkiye'ye düşen payında Aleviliğe benzer özerklik sorunlarıyla karşı karşıya gelmişlerdir. Ulus devletin modern toplumlarda din topluluklarına biçtiği rolün sınırlarının olabildiğince darlığı içinde soluklanma zorluklarını yaşamışlardır.

Şimdi Avrupa, bu dinle ya da alt-kültür topluluklarla kurduğu ilişkileri kendi içinde çok kültürlülük teorisiyle değiştirmek istiyor. Zaten yatay toplumsal alanda bunlar yeni boyutlarıyla da böyle örgütleniyorlar. AB sadece yeni durumu, kurumsallaştırmak istiyor. Ancak bunu yaparken, Müslüman unsurlara kendi içinde çok kültürlü bir toplum payesi vermezken, Türkiye'de bir Müslüman kültür topluluğunu azınlıklaştırarak teorisini uygulamaya çalışması ilginçtir.

Çünkü çok kültürlülük aynı dinsel topluluklarda "azınlıklaşma"yı getiriyorsa (Alevilerin gayri- müslimleşmesini), bu birçok kültürlülük durumu değil çatışmaya hazır olma durumudur.

Oysa unutmamamız gereken şey, aynı dünyada yaşadığımız kadar "BU ÜLKE"de de yaşadığımız gerçeğidir.

Avrupalılaşmak,Avrupalı olmak…Avrupa birliğine kabul edilmek..Avrupanın bir parçası olmak..Doğudan batıya dönmek..

Bütün parçaları birleştirdğimizde,bizim üzerimizde oynanan oyunları çok daha net olarak görebilmekteyiz.AB nin dayatmaları ile karşı karşıya kalıyoruz.Almayacaklar bizi almayacaklarda içimize nifak tohumu atıp parçaladıktan sonra,kültürel değerlerimizi yok ettikten sonra,manevi değerlerimizi parçaladıktan sonra,inancımız noktasında toplumumuzu ne Müslüman nede Hıristiyan bir toplum haline getirdikten sonra bir ihtimal kendi güvenlikleri için belki AB ye alabilirler.

AB iki yüzlü olmasaydı:

Kürtlere ana dillerinde eğitim diye bas bas bağırırken Hollanda'da ki Türklerin Türkçe eğitim hakları ellerinden alındığında sessiz kalmazdı. Etnik karmaşa yaşayan, iç problemleri olan ülkeleri birliğe almayız deyip güney Kıbrıs rum kesimini birliğe almazdı.

Teröre karşıyız diye söylenirken Avrupa'nın kentlerinde, hatta başkentlerinde boy gösteren PKK v.b Türkiye yi bölmeye uğraşan terör örgütlerine seyirci kalmazdı.

Avrupa'nın bizden istedikleri Ruhsuz,Kimliksiz bir vaziyette bu birliğe dahil olmamız.Bizi bu hale getirinceye kadarda mücadelelerine devam edeceklerdir.Misyonerlik faaliyetlerine büyük bir hız vererek devam etmektedirler.Tarihle bağımızı,Milletimizle bağımızı,İnancımızla bağımızı kopartmaya çalışmaktadırlar.Bizi biz olduğumuz için buyurun alsınlar AB'ye hazırız buna..Ama yok illa değişeceğiz..



Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR