Yukardan Bakınca

Geçen akşam arabayla gidiyorum yol biraz bozuk. Uzunları yaktım arabanın önü hariç her yeri görüyorum.
Bu sefer sis farları
nı açtım, kısaları kapattım.
O da ne?
Yoldaki çukurlar kocaman kocaman.
Aman ona düşme buna girme derken ister istemez düştüklerim oldu çukurlardan. Fakat ilginç ki büyük göründükleri kadar sarsıntı oluşturmadılar arabada.
Tabi saniyeler içinde oluyor tüm bu olaylar.
Tekrar normal farları açtım.
Neyse ki ikisi de yandı farların. Ama çukurlar?
Az önce kocaman görünen çukurlar aslında o kadar da büyük değilmiş.
Durdurdum arabayı,
Kısaları kapattım, sisleri açtım.
Sisleri kapattım, kısaları açtım.
?
Bilirsiniz, sis farları arabanın ön alt kısmındadır yani daha aşağıda,
Farlar ise arabanın ön ortasında.
Demek ki dedim, aşağıdan ışık tutarak orayı görmemi sağlayan sis farları çukurların daha çok gölge yapmasını sağlayarak onl
arı olduğundan büyük gösteriyor.
Normal farlar ise olayı abartmıyor, çukura çaprazdan, hafif yukarıdan ışık tutarak çukuru ne kadarsa o kadar gösteriyor.
O zaman aklıma şöyle birşey geldi:
Demek ki buraya helikopterle gelip çukurlara tam tepeden baksam, hiç gölge oluşmayacak ve çukurların varlığından haberim olmayacak.

Yani aldığım kıssadan hisse;

-Evine bir ekmeği zor götüren bir kitle var aç bilaç.
-Normal halk kesimi var, sokaktaki vatanda
ş denilen.
-Ara kademedeki insanlar var, orta gelir düzeyine sahip, hakimler, bürokratlar, yöneticiler, müdürler vs.
-Ve üst makamlardaki insanlar var, çok zenginler, çok yüksek mevkidekiler, millete tepeden bakanlar...

Tepeden bakanlar ülkedeki sorunları nasıl görür?
En alt kesimdekiler sorunları nasıl görür?


Çok mu felsefi oldum?

İyi Pazarlar…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR