Basını takip edenler Mayıs ayı boyunca Samsun'da siyaset gündemini MHP'nin belirlediğini göreceklerdir.Öyle ki MHP'de son dönemde yaşananlar, Türkiye gündeminin önüne geçti.Çok şeyler ıskalandı:Eğitim reformu(4+4+4)..Memur maaş zammı…İşten atılan THY çalışanları…Kürtaj /Uludere ikilemi…PKK tarafından kaçırılan vatandaşlar...ve son olarak Başbakan'ın bazı gazetecileri “tasmalarından kurtardığı” müjdesi , hiç konuşulmadı,teyet geçti ,geri plana düştü.

MHP İl başkanlığı seçimleri üzerindeki tartışmalar,”onur mücadelesi”,Mahkeme sürecinde yapılan spekülatif yorumlar bir işe yaramadı.“Ülkücü iradenin “istediği oldu. 01 Haziran 2012 tarihi “Fetih Gecesi” ile taçlandı ve yeni bir dönemin miladı oldu..

Bu arada Sn.Başbakan'a özenip,yerel siyasette rol kapmak isteyenler çıkmadı değil. Mesela, AKP İl Başkanı Osman Çetinkaya...Seçim sürecinde söylediklerine bakılırsa sıkıntıda olduğu anlaşılıyor.Son bir kaç beyanatı dikkat çekici.Akıl tutulmasına uğramış hissi hakim.Muhalefet Partilerine laf atıyor.Sandıktan oyların çalınabileceğini ima ediyor.Muhalif Belediye başkanlarını hedef gösteriyor.Onları”Yatırımları engellemekle ” itham ediyor..Eksiklerini onlarla tamamlıyor.

Başkan'ın bu sefer hedefinde:Bürokratlar var!!Onları hedef tahtasına oturtuyor. Bürokratların suçu ne diye, sorsan,vereceği cevap merak konusu ..Biz söyleyelim:Ali Diboculuk yapmadıkları için olabilir mi?Kıyıma,sürgüne,baskıya çanak tutmadıkları için olabilir mi? Bunları geçtik diyelim.Peki,kim bunlar?Eyvallah etmeyenler…Boyun eğmeyenler, Devletin milletin hizmetinde , Yasaların, yerleşik nizamın gereklerini yerine getirenler namuslu kamu görevlileri olabilirler.Masa başında oturup Hükümetin,siyasilerin söyledikleriyle /yaptıklarını eleştiriyorlarsa,sadaka zammından şikayetçi iseler,memleketin ahvalinden karamsarlık duyuyorlarsa,ve bunu seslerini yükselterek dile getiriyorlarsa bunda gocunacak ne var?Asıl tersi oluyorsa bunun adı “ahkam kesmek”değil; Başkanın yaptığı gibi“rajon kesmektir.Kendi atadıkları bürokratları aşağılamaya hiç hakları yok.Bir de ”Vatandaşın halinden anlamadıklarını,seçilerek -tercih anlamında söylenmiş söz olsa gerek-geldikleri makamda yürümesi gereken işleri engellediklerinden” söz etmesi abesle iştigaldir.

AKP ! de siyasi karar vericiler,bir türlü iktidar olduklarını anlayamıyorlar.Ne zaman başları sıkışsa muhalefetin dilini kullanıyorlar. Oysa,bürokratları atayan kendileri, şikayet eden yine kendileri!…

Başkan Adayı , konuşmasında kendine pay çıkarmayı da ihmal etmiyor:”Bizim en büyük avantajımız halk ile iç içe olmaktır.Bundan başka da güç tanımıyorum. Diyor. Boş laf.Tam bir popülizm, pragmatizm ve Makyavelist çıkışması! Oysa kendinde vehmettiği gücün sn.Başbakan'ın iki dudağı arasında olduğu gerçeğini hatırlaması lazım.Çok adaylı seçimlerde ,adayın teke indirilmesi girişimleri hafızalardan silinmedi.Zira, Adayların iki de bir Ankara'ya ,Genel Merkez'e çağrılması boşuna değildir!…

İnsan büyük laf etmemeli.Hele siyasetçilerin ağzına büyük laflar yakışmıyor.İnsan aklının geçirmiyor değil:” bizi bunlar mı yönetecek” diye.Çetinkaya ,bürokratları haksız yükleniyor.Onun işi soruna çözüm üretmek,sorun üretmek değil..Ne demek?”…biz siyasetçiyiz .Ve bürokratlar gibi masa başı iş yapmıyoruz.”lafların muhatabı Bürokratlar! Nasılsa cevap veremezler.Verenin kellesi gider!Muhterem ömründe hiç masa arkasında oturmuş mu?Devlet koltuğunda sorumluluk almamış mı?Bu sözler Aslan Karanfil'in kulaklarını çınlatır.İl'in Valisine ,Daire amirlerine uyarı algısı taşır mı bilmem?Ama,bir ucu kendi atadıkları, “masa başında ahkam kesen” bürokratlar olarak tanımladıkları Tekkeköy İlçe Milli Eğitim Müdürü'ne kadar gider.İlçe Milli Eğitim Müdürü Ali Kuzu ;Tekkeköy'ün “Üniversiteye ve Yeni Liselere ihtiyacı olduğunu “basına verdiği mülakatta söylüyor. Müdür'ün, Üniversite kurulmasına,açılmasına yabancı olduğu anlaşılıyor.İlçenin eğitim sorunları yerine, böyle çılgın projelere! merak sarması, siyasetçi ağzı ile “ahkam kesmesi” 30 yıla yakın yöneticilik yapmış birinin “Ben de Kayseri'ye liman isterim”, esprisini çağrıştırdığını söylemeliyim..

Ha.Bir de söyleşiyi yapan muhabir arkadaşa iki çift sözüm var.Tekkeköy için “Kozmopolit” ifadesini kullanmasını yakışıksız,yersiz ve mesnetsiz bulduğumu söylemeliyim.Acilen kelimenin lugat anlamını bulup okumalı.Umarım hakaret kastı ile söylememiştir.İmparatorluktan milli bir devlete dönüşen ülke insanlarının göçler, sürgünler,kaçkınlar,muhaceret ve mübadeleler gibi sosyokültürel nüfus hareketlerine maruz kalmasını görmezden gelmek tam bir aymazlıktır.Vatanımızı,bir yöremizi ABD, Kanada,Rusya gibi çeşitli çok kültürlü,çok dilli,çok uluslu milletlerden meydana gelen konfedere devletlerle bir görülmesi,Türk tarihine,Tekkeköy halkına haksızlıktır.Buna oturduğu yerden ahkam kesmek denir..Ya da Ahkam-ı Asr'da moda olan etnik kimlik cinnetinin bir travması demek lazım...