KÜRTAJ MI? SEZARYAN MI?

 
 
Bir tartışmadır başını almış gidiyor.
Himalaya steplerinden…
Tanrı Dağları eteklerinden…
Sibirya'nın karlı ovalarından aşarak;
Anadolu'ya sığınan…
Orada mesken kuran ecdadımız…
Osman Gazi… Orhan Gazi…
Derken Sırp Cariyeden doğma
Fatih Sultan Mehmet Han…
Kanuni'ye kadar Padişahlarımız;
Sırf İlâ'-i Kelimetüllah mefkuresi için;
Cihad etmişlerdir.
Ama Kanuni sonrası Tanzimat belası;
Osmanlı'yı bitirmiştir.
İnşallah Türkiye yine aslına dönecek;
Fatih Sultan'ın;
İstanbul'u fetheden;
Fatih'in nesline kavuşacaktır.
Milli bir anayasa öncesi;
Türkiye Cumhuriyet semaları;
Nelerle çınlamaktadır?
 Dindar gençlik;
Çamlıca tepesinde muhteşem Cami;
İstanbul'un dört bir yanından görüntülenecek;
Anadolu'ya ışıklar saçacak bir Cami!
Cum'a namazlarını
mutad camilerde kılan Başbakan;
Cumhurbaşkanı…
Var mıydı böyle bir şey;
Cumhuriyetin ilanından beri!
Suç değil miydi?
Devlet erkanının cami kenarından bile geçmesi?
Her ilçede bir İmam-Hatip Lisesi açılıyor.
Anayasa öncesi bu hazırlıkla neden?
Tamamı dindar genlik için değil mi?
Değerli Dostlarım!
Tanzimat sonrası ekilen tohumlar;
Aileyi temelinden sarsmak için idi;
Dedikleri gibi de oldu.
Tanzimat'la kuluçkaya oturdu;
1919 ile kanatlandı.
1960'larda Gelişti…
12 Mart 1971 muhtırası ile;
Tomurcuklandı.
28 Şubat Postmodern darbesiyle;
Tam bayramlarını yapacaklarken;
Yüce Mevlam Tayyip Erdoğan kadrosunu
Nasip eyledi.
Değerli dostlar;
En önemlisi 19 Mayıs Kutlamalarının;
Ankara vesayetinden alınıp;
Türk halkının bağrında  kutlanma genelgesi;
Kürtaj… Sezaryan…
Seslendirmelerinden daha önemliydi.
Kaybolan Osmanlı-Türk Ailesine …
Fatih'in İstanbul'u fethedecek nesli;
Malazgirt Meydan Zaferiyle;
Abbasi Hılafetini kurtaran;
Alpaslan… Mesut Şah nesillerinin;
Anadolu'ya girişleriyle;
Sulanan Anadolu topraklarına;
Yeniden tohum ekme girişimleridir.
Bu ciddi… cesur değiştirmeler!
  Değer okurlarımız;
Ben kürtajın dinimizdeki yerini…
Sezaryenin amacını fazla tartışmayacağım.
İşin siyasi bombardımanı;
CHP… MHP semalarını toz duman etmesini
Dillendirmeyi daha da önemli buluyorum.
Bu Denge sayfalarında köşe yazarlığı yapan;
Eski dostlarımızdan…
Beraber öğretmenlik yaptığımız bir zatın yazısı
benim çok dikkatimi çekti.
Diyor ki:
“19 Mayıs her gazete köşesinde yazıldı/çizildi.
Eskiden ne idi,şimdi ne oldu.
”19 Mayıs Spor Bayramı” durduk yerde değiştirildi.
Doğrusu,ben bile şaşkınım.
Bayram olmaya bayram da neyin bayramı,
onu hakkıyla bilen /hatırlayan yok”
derken ekliyor:
“Öncesi ne idik? Ne olduk?
Bayramın getirdiği coşku, gurur sürüyor mu?
Osmanlı Padişahlarını kutsayan,
onları dünyevi ve uhrevi alemin hatasız otoritesi sayanların;
beyin hücrelerinde “Kurtuluş savaşı…
Milli mücadele.., Cumhuriyet'in temel felsefesi…
Devrimler… Türklük ve Atatürk yoktur”;
Namazını kılan diğer cephedeki dostumuzun;
Hayal ettiği aile tipi belli olmaktadır.
Bu zihniyet; Müslüman gibi gözükerek;
Osmanlıyı yıkmış;
Tanzimat'ı… bugünü getirmişlerdir.
Güya koltuğunun altında Kur'an taşıyarak;
İstiklal Mahkemelerinde
İnim inim inletilen
Darağaçlarına çekilen,
Sakallı-cübbeli iman abidelerinin
Toprağa gitmelerine bıyık altından gülen
Genel Kurmay Başkanları gibi davranıyor.
Bizi bugünkü kürtajcıların çizmesi altında çiğnetenler
Asıl konumuza girmeden sayfamız doldu.
İnşallah dillendireceğiz.
Rabbim bizi; Müslüman gibi gözüken;
Tanrı dağıcılardan beri eylesin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Salih Parlak Arşivi
SON YAZILAR