Yazarlara Minnet bir borçtur

Yazarlarımız bizim her şeyimizdir. Onlara minnet ve şükran borçluyuz. Mazide bizlere seyahat imkânı veren yazarlarımızdır. Geleceğe yelken açarken başvuracağımız insanlar yine onlardır. Onlar ki kim bilir yazarken ne fedakârlıklar yaptılar. Ne eziyetlere göğüs gerdiler. Sürüldüler, kovuldular, horlandılar, ötelendiler. Kıskanıldılar. Çekemeyenler çok oldu onları.

Öldürülmek istendikçe yaşama süreleri artar. Hançeri kimseler saplayamaz yüreklerine. Gönül gözleriyle çağlar ötesini görmeleri onları daha da önemli kılmıştır. Öldükten sonra anlaşılmalarıysa ortak kaderleri gibidir. İnsan yaşarken de önemli görülmek ister. Çalışmalarının tasdik edilmesi, benimsenmesi, tatbik edilmesi gereklidir ve önemlidir. Yazarlara ve ediplere yaşarken ilgi göstermek ilgi gösterenleri yüceltir. Yükseklerde olan zaten yükseklerdedir. Güneşin verdiği aydınlıkla mumun verdiği aydınlık hiçbir olur mu? Geceleri aydınlatan Süreyyalarla el fenerleri hiç kıyaslanır mı?

Kendisi de zaman buldukça yazan Turgay kardeşim yazarlara yaşarken değer verenlerdendir. Gecelerin sessizliğini yazılarıyla gergef gergef işleyen bir arkadaşımdır. Bana hitaben duygularını şu şekilde dile getirmiş. Şimdi onu dinleyelim:  

Sevgili Hocam,
 Duygu ve düşüncelerimiz kalbimizle beynimiz arasında gider
gelirler. Bu bir güç kaynağının iki ucu arasında elektrik akımı oluşması gibi bir şeydir. Bize ilham verecek şey duygu ve düşüncelerimizdir. Aldığımız ilhamı sayfalara dökmek her babayiğidin harcı değildir diye düşünmek bence yanlıştır. Ama ilhamı satırlarına yansıtanlara da gönlümüzde yer açmayı biliriz eğer okumayı seviyorsak.

Zihnimize koyduğumuz her sözcük bir binanın tuğlaları gibidir. İlham ise o tuğlalardan oluşan bir daire gibidir. İstersek daireleri üst üste koyar apartman yaparız istersek müstakil ev inşa ederiz. Böylece inşa edilen evler o kadar çoğalır ki karşımızda kocaman bir şehir buluruz. Bu ilhamlar şehrinin bugün yaşadığımız şehirlere benzeyip benzemediğini edebiyatçılarımıza sormak gerek.
Elbette ki ilham yoksulları da bulunacak aramızda.Ya da kendi
gecekondusunu inşa etmiş olanlar gibi kendine has dünyasında ilhamlara sahip olanlar bulunacaktır. Gecekondu gibi de olsa bir ilhama sahip olmak iyi bir şey. Ya ilham yoksullarına ne demeli? Onları affedebilir miyiz? İlhamı çok büyük bir şey zannetmeyin.

Yüreğiyle beyni arasında bir bağlantı kuramayan insanın ileride yoksulluğunu gidermek imkansızlaşacaktır.
Duygu ve düşüncelerini kalbiyle beyni arasında dolaştırdıktan sonra
kelimelerle, cümlelerle, sayfa sayfa bizlere yansıtan yazarlarımıza,
şairlerimize çok şey borçluyuz elbette. Onlar böylece bizlere adeta evlerinde yer açıyorlar. Onları fakir zannetmeyin çünkü onların yüzlerce ilhamları yani yüzlerce evleri var.

Ufuk açan, yol gösteren, rehber olan yazarlarımıza minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz. Sağ olun. Var olun. 

 


 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsa Abanoz Arşivi
SON YAZILAR