Yazarın Yolculuğu V

Yolculuk devam ediyordu. Gözümüze takılan ilginçlikleri not alıyorduk. “Trafik kurallarına uy. Ceza yeme. Fındık ye!” Bunlardan bir tanesiydi.

Kıyı şeridindeki ilçe ve illeri birer birer geçiyorduk. Bazılarını nüfuslarıyla birlikte yazayım. Fatsa (59100), Gülyalı (3700), Bulancak (37000), Keşap (9000), Espiye (16800), Tirebolu (13700), Görele (14400), Eynesil (8000), Vakfıkebir (3340), Çarşıbaşı (8500), Akçaabat (36100), Maçka (11700),  Yomra (3300), Arsin (13500), Araklı (22500), Sürmene (17500), Köprübaşı (2500), Çaykara (5829), Dernekpazarı (5300)… İlçesini, geldiği yerleri burada göremeyenlerden özür dilerim. Örneğin Of"ta yazıcı uyuduğu için yazamadık.

UZUNGÖL VE SÜMELA

   1057 km yol yapıp da Uzungöl"e ve Sümela"ya uğramasak olmazdı. Uzungöl bir harikaydı. Fotoğraf çoğu zaman aslından daha güzel olur. Bu tezi Uzungöl"ün harika manzarası çürütmüştü. Ömrün uzadığı yerlerdendi burası. Üzerinde ahenkle yüzen ördeklerin olduğu güzel gölün çevresi dik ve yemyeşil dağlarla kuşatılmıştı. Gölün etrafında bir tur atmak yüz derdi öldürürdü. Balık havuzlarındaki balıklara hayran olmamak elde değildi. Pansiyoncular müşteri kapma mücadelesi veriyordu. Göl üzerindeki tahta köprüler, tam belgelik manzaralardandı. Hediyelik eşya satanlar buranın nimetlerini fazlasıyla kullanıyorlardı. Her türden insanı burada görmek mümkündü. Araplar da dâhil olmak üzere. Allah, Çaykara"ya öyle güzel bir manzara bahşetmişti ki sormayınız. Burada bir hafta kalırsanız size bir ay kadar uzun geleceğini garanti edebilirim. Trabzon"a uğrayıp da buraya uğramamak çok yanlış olur. Bizzat yerinde görüp yaşamanızı isterim. Burada, biriktirdiğiniz paralardan yemek yemenizi de isterim. Şükrü de unutmayın ha! Bu arada Uzungöl"e inerken Cevdet Sunay"ın köyünden geçtik. Okul yaptırmışlardı onun adıyla. Buralarda ve yaylalarda gördüğüm evlerin harika bir sanat eseri olduğunu da söylemeden edemem. Ayrıca burada bir de Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi vardı. Buraya hastaları getirin salın bu yaylalarda daha çabuk iyileşirler.

   Sümela"yı görünce tepede büyüleniyor insan. Dar ve dik yoldan oraya ulaşmak çok kolay olmuyor. Taş döşeli patika yoldan yürümek yürek istiyordu. Yoldaki kuşlar bile ehlileşmiş çok insan göre göre elden yemek topluyorlar. İnsanlara sıcak davranıyorlar. Bir sürü odalarıyla koskocaman yalçın kayaya yerleştirilmiş Sümela, çok güzel bir eğitim yeri olurdu. 13. yy"da böyle bir yer, hangi teknolojiyle yapıldı, merak ediyorum. Sümela"nın çevresinde gür ve uzun ağaçlar vardı. Kayalıklar ve dağlar vardı. Buralara psikolojik bunalım yaşayanları getirin, iyileşir. Yüz doktora bedel yerlerdir buralar. İnsan oksijen komasına girer buralarda. Arabalar da neye uğradığını şaşırıyordu bu oksijeni bol bakir dağlarda. Okuması en zor çocukları bana verin, burayı da verin onları okutayım. Eşkıya melek olur burada. Buranın ziyaret yeri değil de eğitim yeri olmasını çok arzuladım. Burayı biz istediğimiz gibi kullanamıyoruz maalesef.

   Trabzon ve şehit kıssalarını yazamayacağım. Onunla birlikte pek çok konu yazılmamış olacak bu yazıda. Ancak bu kadar yazabildik. Sırf sahile bir şarkı dizmek bile bayağı bir yer kaplar.

Denize el vuruyor,

Fındıkların dalları.

Bulutlar selam durmuş,

Denizde dalgalara.

Tünellerden süzülür,

Araba yılan gibi.

Devam etsek zor gelir,

Bu yazıların dibi…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsa Abanoz Arşivi
SON YAZILAR