Unutulan Yine Emekliler Oldu

 Vatandaşın ne 4+4+4 ile bir meselesi var!.Ne Nevruz dolayısıyla kent sokaklarını savaş alanına çeviren ayrılıkcı/bölücü terörle hesaplaşma derdi...Ne çaresizlik ve kimsesizlikten bunalıma giren kadıncıkların intiharı,ne uç beş kuruş uğruna en yakınları tarafından hunharca öldürülen insanlarımızın Medya sermayesi dramları para etmiyor...

Yasadışı yollardan-kaçakçılıkla-geçimini sağlayan ve “yanlış istihbarat(!) sonucu güvenlik güçlerimizce öldürülen vatandaşlarımızın “faillerinin cezasız kalmaması” için yürütülen soruşturmaları hiç mi hiç umursamıyor!..

Bir de “komşularımızla sıfır sorun” diyerek bir zamanlar aile fotografı çektirdiklerimizle kanlı bıcaklı duruma gelmişiz, Suriye'nin Saddam'ı /Kadafi'si zalim Beşir Essed'in CIA ve MOSSAD aracılığı ile başımıza açacağı gaileler bile umurumuzda değil(!)...,

İlave olarak,Afganistanda helikopter kazasında şehit düşen 12 askerimizin,” kendisi Amerikan vatandaşı , ABD Petrol şirketinde maaşlı iken “ Morrison Süleyman” vari bir tezgahla Afganların başına geçirilen Karzai Efendi'nin ABD 'nin BOP projesi kapsamında korumalığını üstlenmesinin ne gereği var?Şehitlerimizin hesabını kim verecek ?diye ,sorsak.

Bir sivri akıllı çıkıp “canım insanlık öldü mü?Dün Somali'de,Kosova'da,Arap Baharı'nda ne işimiz varsa ,bugün de aynı nedenle,oradayız,diyebilir.İyi de kimsenin aklına ,Telafer'de , Kerkük'te, Karabağ'da neden olmadık,diyene bir cevap bulunmalı!Adam ,”Dubai'de emlak zengini;90 milyon sterlinlik gayr-ı menkul sahibi,Palmiye adasında 12 villası varmış” yerli/yabancı basında yer aldı, hiç mi duyulmadı?Karzai hükümetinin “12 Bakanı'nın ABD vatandaşı olduğu,ABD orada kendi vatandaşlarını korumak ve kollamak adına ,BOP projesinin gereği olarak müdahil olduğunu söylersek kim/ ne diyebilir?

Tantanayla başlayan Yeni Anayasa uykuda..Şimdi Milli Eğitimde ,dönüşüm tartışılıyor.Kavga gürültü gırla gidiyorNihayet ,Sayın Bakan,gerçek niyeti açıkladı: “İmam Hatip Okullarının orta kısımlarının yeniden açılmasına ,Kürtçe eğitime karşı mısınız?,”yani 28 Şubat'ın rövanşının son rötuşu yapmış oldu.

Bu konuları ziyaretine gittiğim,Türkiye Kamu-Sen Samsun İl Temsilcisi ve aynı zamanda Samsun Türk Büro-sen Başkanı ,sevgili dostum Ahmet Keskin'le sohbet etme imkanım oldu.Söz döndü dolaştı, Hükümetin hazırlamış olduğu “Memur Sendika Yasası'na “geldi.Eleştirilerini önemsiyorum. Onun için sizlerle paylaşmak istedim.

Deneyimli Başkan, “Emekli Memur ve İşçilerimiz”,bir kısım çalışanlarımız taslakta unutuldu ,diyor.”İlk defa memur ve emekliler bu yıl ne kadar zam alacağından habersiz,diyor..16 ay önce referandum gereği yapılan bu yasal düzenlenme, bu haliyle kadük kalmaya mahkum,diyor. Hükümet ,2,5 milyon memur ve 1.800 bin memur emeklisini ilgilendiren yasayı çıkarmakta isteksiz olduğunu.. Nedenini seçim olmayışına bağlıyor.Hükümete yakın örgütlerin dirençsizliği , Referandum'da “Yetmez ama Evet”diyenlerin mahcubiyeti,kullanılmış olmalarının ezikliği repkisizliğe neden olduğunu söylüyor.Ve ekliyor..Yasa taslağı :”Başta İLO olmak üzere, uluslar arası sözleşmelere ,evrensel hukuk normlarına ve demokratik ilkelere aykırı hükümler içeriyor.Eski .Sarı sendikacılık hortlatılıyor,özgürlük alanı sınırlı sendikacılık anlayışı getiriliyor.“Siyasi vesayet”ei boyun eğen,yandaş sendikacılık amaçlanıyor.Mesela ,”Hakem Kurulu Başkanı”nın Kabinece/ Başbakan tarafından belirlenecek olması; görüşmelerde/müzakerelerde tarafsız olamayacağı iddiasında.Ayrıca Toplu sözleşme görüşmelerine katılacak konfederasyon temsilciliği için getirilen “temsiliyet kriteri”ni adil bulmadığını,sözgelişi:128 bin üye için 1 temsilci,ikinci konfederasyon'un 200 bin üyesi için 1 temsilci,üçüncü konfederasyon için her 232 bin için 1 temsilci atanmasının temsilde adalet ilkesine aykırı olduğunu iddia ediyor.

Türkiye Kamu-sen Samsun İl Temsilcisi ve aynı zamanda Türk Büro-Sen Samsun Şube Başkanı Ahmet Keskin'in daha pek çok tespitleri var.Türk Büro-Sen olarak yapıcı eleştirilerimizi Samsun kamuoyunun dikkatine sunduk,Bundan sonrası siyasilerin insafınadır.Örgüt olarak çalışanların ve emekçilerin yararına demokratik tavrımızı koyduk,Son söz olarak Yasa koyucu /yapıcılara sesleniyoruz. Toplu sözleşme görüşmelerinde,alınan kararlar için “diğer Konfederasyonlara itiraz hakkı “ verilmelidir.Bir Konfederasyon başkanı ,hem kendi üyeleri,hem sendika üyesi olmayanlar,hem de Emekliler adına kararlara imza atmış olduğundan büyük vebal altındadır. Çünkü, tek başına karar vermiş olacaktır.

Siz ,bu Yasa ile ne istiyorsunuz,önerilerinizi birkaç cümleyle özetlerseniz,dedim...Bana 3 madde saydı:

1-Grev hakkımızın yasal güvenceye alındığı bir toplu Sözleşme sistemi istiyoruz.

2-Örgütlenme önündeki engeller kaldırılsın,görüşmelerde kamu görevlileri karar alma sürecine dahil edilsin,

3-Yasa taslağında adil / demokratik ,siyasi vesayetten arınmış bir Hakem kurulu oluşturulsun...

Dedim ki,sizin işiniz zor dostum.Birkere sayı/tercihte kayıptasınız.Mesela Emekliler içinden “eski vekil emeklileri” çıkınız...Yargı ile başı dertte ,dokunulmazlık zırhına ihtiyaçı olan brokratları da çıkınız.El feneri hırsızlıklarına kıyılamaz,onları kimseye yedirmeyeceklerine göre aciliyet onlara, sizin ki bekleyebilir.Hem şimdi ,4+4+4 sistemi tartışılırken sizinki teferruattır cancağızım..deyip Başkan'a veda ettim..


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Anayol Arşivi
SON YAZILAR