Yurtsever vatandaşlar, konuşuyorlar..teröristleri lanetliyorlar..."Şehitlerin yangını" vicdanlı
ve yiğit yüreklerde devam ediyor devam da edecektir. Cami avlusunda "şehitler ölmez Vatan bölünmez" diyen arkadaşa sordum?
 "Bunun sorumlusu kim ?", bir sorumlusu olmalı.. arkadaş dedim. Tedirgin yüzüme baktı: "hükümet" dedi. "Peki neden 'Hükümet istifa' diye tepki göstermiyorsunuz?" dedim. Önce birşey demedi, sonra kulağıma eğildi; "eskiden olduğu gibi değil; götürüyorlar adamı,sıkar biraz." demez mi!?                                                                                                                 Osmanlı'nın "o" kahır dönemi geldi aklımıza. İkinci Abdülhamit'in istibdat dönemi ki; 33 yıl müslüm, gayrimüslüm demeden birbirini "jurnal"etmişler padişah ajanları kol gezmiş ortalıkta. Zindanlar da çürüyen aydınlar, boğdurulan Mithat Paşa gibi halkçı hizmet adamları, Namık Kemal gibi sanatın vatanseverliğin simgesi olmuş değerli toplumcu kişilikler ve daha niceleri bir saltanat uğruna katledilmiş fakat ilerici düşünce ve yapıtları sapasağlam durmaktadırlar. O yıllar ki Osmanlı'nın bol bol aldığı çoğunu saray ihtişamına harcadığı borçları; ödeyemeyeceğini ilan ettiği yıllar, yani; " Ey alacaklı devletler..( başta Fransa..) biz Osmanlı olarak borcumuzu ödeyemeyeceğiz." diyerek,"Hesab-Devlet"'in başına  davet ettikleri ecnebilere; " Duyun'ı Umumiye"li yıllar,1881. Karşılık olarak verilen ülkeler.
  Bugün de elbette o yıllara dair, benzeşmeler olduğu ne kadar söylense de; borçlar karşısında şimdilik; yatırım ortaklıkları, devletin fabrikaları(önce özelleştirerek),araziler, radar üssü vb. şeklinde verilmektedir. "Satılsın sırtında mı götürecekler" sözlerini yayanlar zaten işbirlikçidirler, çünkü yabancıya her satılan.. "Tahkim" yasalarının güvencesindedir.        Bir taraftan bir karış toprağımız için, milli davalarımız için teröristlere karşı şehit veriyoruz. Aylardır husumetvari sözler ederek ve eşkiyalarını destekleyerek, ülkemiz Suriye ile savaşın eşiğine getirildi. Kanları hala kurumadı, şehit evlatların evlerinde ateş hala taze..yürekler yangındadır. Hani o; "Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi" ,"hikaye..."
 Bundan sonra yapılacak iş şehitleri unutturmamak ve daima gündemde tutmaktır. Ülkemizin birinci önceliği terör ve terörle mücadeledir. Ulusal yas ilan etmeliyiz !
                                                                                                                       Saygılarımla.