Türk olmak

Çatalın kenarını bıçak niyetine kullanmaktır. (çok amaçlılık)

   Nereye giderse gitsin, bir şekilde manzara fotoğrafı çekebilmektir. (doğayı ölümsüzleştirmek)

   Güneş gözlüğü takınca yakışıklı olduğunu sanmaktır. (tozpembe)

   Arabayı her yere park edebilmektir. (suç ve ceza)

   TV yayınında el sallayıp aynı anda cep telefonu ile yakınlarını arayıp haber vermektir. (izlenme tutkusu)

   Şampuan bitmek üzereyken içine su doldurmaktır. (tutumluluk)

   Cihazların uzaktan kumandalarını naylonla kaplamaktır. (koruma içgüdüsü)

   Bütün olayları “Bir arkadaşımın arkadaşının arkadaşı...” şeklinde anlatmaktır. (köktencilik)

   Telefon çalınca yanına gidip bir kez daha çalmasını beklemektir. (tedbir)

   Çayın yanında gelen şekerden fazla olanı garsona geri vermektir. (israfı önleme)

   Çay bardağı altlığını küllük olarak kullanabilmektir. (çok amaçlılık)

   Fazladan verilen ketçap, mayonez ve kolonyalı mendili sonra lazım olur diye çantaya atmaktır. (israfa göz yummamak)

   Her programda “70 milyon bizi izliyor.” diyebilmektir. (zan)

   Düğünlerde  “Dom Dom Kurşunu” ile göbek atarak “Bir avcı vurdu beni, bin avcı yedi beni.” gibi sözlerle kendinden geçen tek millet olmaktır. (çelişki)

   Araba camlarına “Beni yıka!” yazarak arabanın duygularına tercüman olmaktır. (intak)

   Asgari ücretle çalışıyor bile olsa maaşının iki katı fiyatlı cep telefonuna sahip olmaktır. (hava cıva, ayran-at meselesi)

   Rüzgârlı havalarda küller uçmasın diye küllüğe su koymaktır. (ince zekâ)

   İçtikten sonra “N"olucak bu memleketin hâli?” diye sormaktır. (geç gelen akıl)

   Sarı ışıkta korna çalmaktır. (milleti uyandırmak, bir türlü hizmet)

   Sandalyenin oynayan ayağına kâğıt sıkıştırmaktır. (denge)

   Denizde “Suyun altında nefessiz ne kadar kalabiliyorum?” diye deneme yapıp boğulma tehlikesi geçirmektir. (şov)

   Her aklına geldiğinde “Google”da kendi ismini aratmaktır. (bencillik)

   Bisküvi vs. çaya batırıp yemektir. (katıkçılık)

   Papağana önce küfür öğretmektir. (eğitim(!))

   Kaza yapan aracın etrafında toplanıp yaklaşık hasar tahmini yapmaktır. (vatandaşlık)

   Yangın merdiveninin basamaklarına saksı saksı çiçek sıralamaktır. (estetik)

   Misafirliğe gidip saatlerce oturduktan sonra, giderken kapı önünde tekrar muhabbet etmektir. (dedikodu)

   Yanındakinin gazetesine göz ucuyla bakıp gazeteyi büyük bir iştahla okumaktır. (komşunun tavuğu)

 “Nerelisin?” sorusuna cevap aldıktan sonra  “İçinden mi?” diye sormaktır. (ayrıntı)

 Markete 1 ekmek almak için gidip en az 15 ekmeğe dokunmak, mıncıklamak fakat en sonunda ilk mıncıklanan ekmeği almaktır. (seçicilik)

   Kaldırım varken yoldan gitmektir. (arabacılık)

   Düğünlerde saçı topuz yapıp, yandan iki bukle bırakıp bir de saç üstüne sim döktürmektir. (estetik)

   Asansör beklerken tuşa ne kadar fazla basılırsa asansörün o kadar çabuk geleceğine inanmaktır. (saplantı)

   Kale kilit anahtarıyla kulağını kaşımaktır. (nezafet)

   Bulmacadaki ünlülere kadın erkek fark etmeden sakal, bıyık, kaş çizmektir. (üretkenlik)

   Yemeğin tadına bakmadan tuz atmaktır. (önsezi)

   Her şeyde pazarlık yapabilmektir.

   “İnşallah”la bütün işleri hallettiğine inanmaktır.

   Her seçim zamanı “Bir oydan bişe olmaz.” diye oy vermemektir.

   Her şeyi bilmese de bilmektir.

Ve de Türk olmak

   İstanbul"da Kızkulesi,  Anadolu"da buğday, Çukurova"da pamuk, Ege"de tütün, Karadeniz"de fındık, Trakya"da ayçiçeği olmaktır.

   Kar yağdığında evsizleri düşünmektir.

   Balkon köşesine kuşlar için ekmek kırıntısı koymaktır. (hayvanseverlik)

   Yemeği ziyan etmekten korkmaktır, göz hakkına saygıdır.

   Kendi yerde, misafiri döşekte yatırmaktır. (misafirperverlik, tevazu)

   Millî maçta ağlamaktır. (Millî duygu)

   Hayatın verdiklerine “nasip”, vermediklerine “kısmet” demektir.

   Her işin “hayırlısına” inanmaktır ve “feleğe” küfretmektir ve de ağlamamak için çok gülmekten çekinmektir.

   Yunus"u bilmektir, Âşık Veysel"i sevmektir. (şair ruhu)

   Saz çaldığında, ney üflendiğinde,  yüreğinin derinlerinde bir sızı duymaktır, bir de Yemen Türküsü"nde.

   Asya"da batılı, Avrupa"da doğulu diye tepki görmektir. (dışlanmışlık)

   Çanakkale"de ölmektir. (vatan aşkı)

   Askere davul-zurna ile evlat uğurlamaktır, belki de dönmeyeceğini

bilerek. (askerlik)

   Şehidinin tabutuna son kez dokunurken “Vatan sağ olsun!” demektir.

   Türk olmak gururlu olmaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
İsa Abanoz Arşivi
SON YAZILAR