Tek tek taşlar yerine oturmaya başladı

Şehirde son bir yıldır yapılan siyasi organizasyonlar ağır ağır semerelerini vermeye başladı. 1999 seçimleri ile işbaşına gelen Y. Ziya Yılmaz'ın ilk işi, yakın ekibi olarak adlandırdığı isimleri gerek ekonomik açıdan, gerek siyasi açıdan, gerekse işe adam yerleştirme  açısından destekleyip belli yerlere getirmek oldu.


Bu ekip, 2004 seçimlerinde Yusuf Ziya Yılmaz'ın AK Parti'ye alınmasında büyük çabalar sarf etti. Belli lobiler oluşturup Başbakan'ı ikna edebilmek için Ankara, İstanbul ve Samsun'da siyasette ağırlığı olan insanları yakın markaja alarak zatı muhteremin adaylığı için hayli uğraştı. Hatta o günlerde birbirlerini her gördüklerinde 'ne oldu kuş kaçtı mı?' diyerek olan biteni sıkı takip ediyorlardı.

Nihayet Cemal Yılmaz Demir'in AK Parti MKYK'sına girmesiyle güç kaybeden o günkü İl yönetimi, çareyi Y. Ziya Yılmaz'ı aday yapmakta buldu. 2004 seçimleri sonrası AK Parti yöneticilerinin ağırlıklarını koyup gerek belediye meclisindeki oylamalarda, gerekse idari tasarruflarda inisiyatifi eline alması sonucu etkisini kaybeden bu İŞBİRLİKÇİ ekip, sürekli istişarelerle yeniden duruma hakim olmanın hesabını yapıyordu. Ancak AK Parti'de yönetim değişmiş olsa bile durum değişmedi hakimiyet teşkilatta idi.

Peki bu işi, bu denli sıkı tutan kimdi? Grup Başkanvekili Adnan Bahadır... O halde ne yapılmalı idi? Adnan Bahadır bir an evvel belediyeden uzaklaştırılmalı... Bu konuda Büyük Başkan ikna olmuş, ancak teşkilat taviz vermiyordu. Bunun üzerine medya patronu restini çekiyor ve 'ya ben ya o' diyerek ekibini Büyük Başkan'ın yanından çekiyordu. Gazetesi de Büyük Başkan'ın aleyhinde verip veriştirmeye başlıyordu.

Bunu gören genç, yakışıklı, gazeteci vekil derhal durumdan vazife çıkarıp hemen bir organizasyona giriyor ve ilk olarak bu gazetede köşe yazısı yazmaya başlıyor. Ardından gazetenin genel yayın yönetmeni ile paslaşarak gazetede gölge adam köşesi diye bir köşe kurup siyaseten bitirmek istedikleri adamlara verip veriştirmeye başlıyorlardı.

Ne zaman ki Denge Gazetesi kurulup Perde Arkası (Menderes Yiğit) yazdıklarına karşılık vermeye başlıyor, köşeyi kaldırıyorlar. Bu arada Kral hazretlerinin ekibi boş durmuyor. Adnan Bahadır, Kral hazretlerinin yüzünden hapse girip çile çektiği dönemlerde onlar da Adnan Bahadır hapisten çıkarsa, onu bir daha Belediyedeki görevine nasıl başlatmayacak olduklarının çalışmalarını yapıyorlar.

Hatta medya patronu bizzat il başkanını arayarak; "Büyük Başkan alamıyor bu adamı görevden, senin almanı istiyor, ne olur al bu adamı görevden!.." diyor. Ancak il başkanı, teşkilat işlerine burnunuzu sokmayın diye ikaz ederek reddediyor. Bu kez  Adnan Bahadır'ın görevine Kral hazretleri çeşitli entrikalar neticesi son verince işler değişiyooor!..
Ne mi oluyor? Neler olmuyor ki? Önümüzdeki yazıda neler olduğunu öğreneceksiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR