DEĞERLİ OKURLAR,içinde yaşadığımız bu toplumun sorunlarına kayaıtsız kalanlar şunu bilsinler ki,tanık oldukları bu sorunlar birgün mutlaka kendi başlarına da gelecektir. çünkü,onlarında kızı  yada oğlu okula gidiyor.onlar da sokağa çıkıyor.onlar da bu toplumun bir parçasıdır.gençler içindeki şiddet son yıllarda çok büyük oranda artış göstermiştir.hatta,artık gözlerimiz ,sabahın köründe okula giden kız ve erkek öğrencilerin toplu olarak sigara içmelerine gayet alıştı gibi...hayır ben kendi adıma şunu söyleyebilrim,o kadar üzülüyorum ki,anlatamam.üzülmekle kalmıyorum,yazılarımda gereken mercileri sürekli uyarıyorum.bütün suç asla buçocuklarda değil elbette...sorumsuz ana babalar,kışkırtıcı toplum mühendisleri,özgürlükçü medya,gençler üzerinden rant sağlayayan çeşitli odaklar...bunlar çok önemli ayrıntılar ancak,geçenlerde beni şoke eden bir olayı sizinle paylaşmak istiyorum.boş vakitlerimde sağlık proğramlarını izlerim.kanalları gezinirken,özel kutlamalarda neler yenilip içildiğini anlatan bir proğramı izlemeye başladım.bir diyetisyen,aynen şöyle diyordu,

    -efendim. gençler bir kutlamada içki içeceklerse,kırmızı şarabı tercih etmeliler.çünkü,kırmızı şarapdiğerlerinden daha masumdur.madem içtiyseniz,üzerine limonlu adaçayı için ki,harab olmuş karaciğerinizi temizlesin.
      yazıklar olsun ,sanki bilmiyorsunuz  alkollü içkilerin hepsinin karaciğri ve vücudun tamamını nasıl bozduğunu ,
hiç duymadınız mı,içki yüzünden dağılan aileleri,siz bu toplumda yaşamıyor musunuz,bu gençlerin zehirlen melerine göz yumuyorsunuz.niceleri alkol komasında hayata veda ediyorlar.
ŞU GENÇLİK DİZİLERİNİ DE,RTÜK YETKİLİLERİNE ŞİKAYET EDİYORUM.BAZI GENÇLİK DİZİLERİ,AMACINI İYİCE ŞAŞIRDI.siz de  görüyorsunuzdur,
kız ve erkek öğrencilerin kıyafetleri  çok abartılı,mini etekler dağınık saçlar....değerli okurlar,mesleğini toplum yararına icra eden diyetisyen ve doktorlaırı  ıburadan tenzih ediyorum .benim sözlerim içki olayını gençlere sevdirerek onlara zarar verenleredir.değerli okurlar,biz bu şekildemi,gençleri bu tuzaklardan koruyacağız?

şu: hayat mücadeleden ibarettir. Biliyorum bazıları, doğarken ağızlarında gümüş kaşıkla doğarlar bazıları da daha doğarken hayata bir sıfır yenik başlarlar. Son söyleyeceğimi hemen söylüyorum siz siz olun, hayat da kendiniz olarak yaşayın hiç kimsenin şemsiyesi altına girmeyin sonra o şemsiyenin kirasını isterler.
Değerli okurlar, her zaman söylediğim bir şey var gençler için gerçekten adım başı tuzak var. Neden derseniz, bir çocuk düşünün; akşam uykusuz kalmış çünkü anne babasının kavgasına şahit olmuş sabaha şişik gözlerle uyanmış etrafına bakmış ki çözüm bekleyen bir sürü problemi var peki soruyorum bu problemi kim çözecek? Sabaha kadar okey oynayan babası mı? Sadece eşyada gözü olan annesi mi? Oda istiyor et yemeği, oda istiyor markalı ayakkabılar hem nasıl istemesin ki; reklamlar bas bas bağırıyor al diye… Şimdi bu genç en iyisi oturup ders çalışsın desek yalan olur. Hangi kafayla ders çalışsın! Çünkü okullarının beden partisine kıyafet alması da lazım.
Değerli okurlar elbette nice alimler çok zor şartlar altında okudular. Ama dikkatinizi çekmek istiyorum. Onların zamanın da belki bu tuzakların hiç biri yoktu sadece eğitim vardı diyorum ki teknolojinin faturasını gençler ve çocuklar ödüyor sahi internet kafelere uğradınız mı? Sayfa kenarlarında ki reklamları gördünüz mü? Bu ne müthiş bir tuzak. Hem de ücretsiz diye ilave ediliyor. Bunda daha büyük bir tehlike olabilir mi? Ee ne demiştim gençlerin hiç mi suçu yok diye, soracaksanız tabi ki var onların suçu beyinlerini sigara dumanı ile örtüp kulaklarını da volkmenle kapatmaktır. Ne zaman ki kulaklarını açarlarsa gerçekleri o zaman duyacaklar tabi atı alan Üskadar"ı geçmese o zamana kadar sözlerim burada bitmedi hepimize saygılarımı iletiyorum.