“ SAMSUN’UN ŞİİR BABA’SI...YUSUF KURT...”

Geçen hafta ,AKS TV'de Sinan Sallabaş'ın”İnsan Öyküleri”programının konuğu, yakın Dostum, mahalle ve sınıf arkadaşım,meslektaşım,eğitim camiasının yakinen tanıdığı,”Şiir Akşamları”ın onur konuğu,okuduğu her şiire hayat veren,hayatı ile kendi hayatımı özdeş bulduğum Edebiyat öğr. Yusuf Kurt'du. Sımsıcak bir programdı.Sinan Sallabaş'a ,bu güzel hizmetinden dolayı teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyorum.

Yusuf Kurt kim,derseniz..Bir Anadolu gerçeği ile karşılaşırsınız.Hayat öyküsü , romanlara,dizilere konu olacak niteliktedir. O akşam,Ulusal kanallarda insan zekasını alaya alan kıytırık dizileri izleyenler -zannımca -çok şey kaçırdılar. Yaşar Kemal'in ,Fakir Baykurt'un sosyal içerikli roman karakterleri ve konuları..Klasik dönemin ustaları Yakup Kadri ve Reşad Nuri'nin köy konulu romanlarının tadında ,keyfinde bir sohbet yaşandı.O'nun gibiler,-yitik bir neslin-adsız rol modelleridir.Bizim neslin hiçbir zaman kendine özgü bir hayatı olmamıştır.Hep başkaları için yaşamıştır. Sosyolojik tanımda” Geleneksel”,Kırsaldan gelip,Kent yaşamında tutunmaya çalışan ,herşeyi ile göçen Baba erkil bir ailenin ,üç evli bir adamın ilk erkek çocuğu,umudu,Ana'sının dert ortağıdır ; Yusuf Kurt.Tortumlu Ana'dan doğma,Sürmeneli bir babadan olma ,kültür hamuru/ mayası tam bir Türkiye ebrusudur Yusuf Kurt.

O'nun hayatında Baba'nın,Ana'nın ve kardeşlerin ,ailenin büyük değeri vardır. Evde “Tortumlu” diye çağrılan -gerçek adı unutulmuş-Kadın Ana'nın özel bir yeri ve konumu vardır.Yusuf Hoca,nın bu Muhteşem kadından söz ederken, gözleri doluyor,yüreği titriyor,sevgi ve hasret sözcükleri boğazında düğümleniyordu.Aradan kaç yıllar geçti ,hala O'nun sımsıcak sevgisi ,eksilmeyen hasreti içini kavuruyor.O anlattıkça kendi çocukluğum film şeridi gibi geçti gözlerimin önünden..

Yusuf Kurt'un hayat serüveninde: “Çok evlilik,Kumalık,Erkek çocuk/Kız çocuğu ayrımı, ayrıcalığı, çetin hayat mücadelesi,geçim sıkıntısı,yokluk/yoksulluk,Savaş korkusu,terör mağduriyeti,Borca karşılık kendi deyimi ile “ucuza gelin giden bir genç Kız'ın hayatı,kamyon sırtında Hınıs'dan başlayan ve Samsun'da son bulan bir göçün varolmak hikayesini ,bulabilirsiniz.

Bu hayat hikayesi,beni çok etkilemişti.Bu hikayede kendi hayatımla kesişen noktalar vardı. Karşılıklı oturup,konuştuk,tartıştık..Bunu mutlaka “yazmalıyım”,dedim , kendisi lütfetti :“Ah Olmasaydı “ radyo oyunum böyle doğdu.

Yusuf Kurt'un programda anlattıklarını “Kitapsız Yazılar”adlı yapıtında bulabilirsiniz.Kitabın adını iddiasız bulabilirsiniz;ama ,okursanız içeriğini,derinliğini müthiş etkileyici bulacaksınız.Edebi türü tek bir adla tanımlanamaz.İçinde Mensur şiirleri var.Anı türünde gözlemleri,tahlilleri var.,Mektup türünde “Ders kitapları”na konulacak düzeyde örnekleri var.Adına Monografik türü bir yapıt deyin, okumadan keyfine varamazsınız.Benim kendime en yakın bulduğum şiiri “Ana “dır.

Meslek hayatında tanıdığı /tanıştığı ,Öğretmen evinde emekliliğin tadını çıkaran özel dostlarının karakter tahlilleri O'nun ,gözlem zenginliğini, espri anlayışını yansıtan yazılardır.

Ben asıl,Yusuf Kurt'un şairliği bir yana, şiir okumadaki olağanüstü yeteneğine hayranım. Öğrencilik yıllarında da aynı idi.Bugünkü Türkçe /Edebiyat öğretmenlerini kıskandıracak kadarezberinde şiir olduğuna inanırım. Dağarcığındaki şiirler antolojilere eşdeğerdedir,diyebilirim.Ezberindeki şiirler duyarlılığını ve titizliğini yansıtır.Seçtiklerinde ”Ben şiirden anlarım arkadaş!” efeliği hakimdir..Programda okudukları bir şey mi?Zamanın azizliği diyelim.Siz onun Han Duvarları'nı , Cahid Sıtkı'nın Otuzbeş yaş şiirini ,Orhan Veli'den “İstanbul'u Dinliyorum Gözlerim Kapalı “ , mısraları ile başlayan şiiri dinleseydiniz.Bana hak verirdiniz.Bir de Mehmet Akif'en Seyfi Baba'yı,dinleseniz kesin müptelası olur,Şiir Akşamları'nın tiryakisi olurdunuz.

Sevgili Dostum Yusuf Kurt,tepeden tırmağa ,haza öğretmendir.Ahlakıyla ,tavrıyla ,bilgisi ve iletişim kurmadaki başarısı ile aktivist tavrı ile milli Kültürümüzün benimsenmesinde meslektaşları arasında ayrı bir yeri vardır.Fikren Atatürkçü düşünceyi özümsemiş,asla İdeolojik körlüğü, bağnazlığı olmayan,akılcı bir kişiliği vardır.Gelişmeye ve yeniliklere açıktır.Şiire aşıktır.Yunus gönüllü,Afşar duruşludur.Benim indimde adam gibi adamdır.Sevenlerinin , öğrencilerinin Şiir Babası'dır.Yadsımayın beni.Türkü'nün Baba'sı,Arabeskin Babası, Roman'ın babası oluyor da Şiirin Babası neden olmasın?..Gönül benim değil mi ,istediğime gönül koyar,istediğimi gönlüme Sultan, tahtına Padişah eylerim..Kime ne !!

Sevgili Dostum Yusuf Kurt'a sağlıklı ve huzurlu günler diliyorum.Kendisini programında ağırlayan ve böyle kıymetli bir Şiir Baba'yı Samsunlu sanatseverlerle buluşturan Sinan Sallabaş'a tebriklerimi yineliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Anayol Arşivi
SON YAZILAR