Rağmen

Uğraşıp didiniyordu Ali Bey. Başarılı olmak istiyordu. Genlerinde başarı tohumlarının olduğunu biliyordu. Tek yapacağı iş genlerini harekete geçirebilmekti. Pek çok şeye sözünü dinletiyordu. Pek çok kimse onun başarılı olabileceğine inanıyordu. Bazıları onu destekliyordu bile.
Ali Bey, negatif limanlardan pozitif sulara yelken açıyordu. Okyanuslarda rahatça gezebiliyordu. Başarılıların yanında o da kendine sağlam bir yer edinmişti. O da başarının ve başarılı olmanın zevkini tatmıştı. Başarı onda alışkanlık yapmıştı. Tutku hâlini almıştı.
Başarısızlık ve ataletin zincirlerini kırmıştı. Esaretten kurtulmuştu. İşleyen demirin ışıldadığını atalarından öğrenmişti. İşledikçe daha da gayretleniyordu.
Ali Bey, istediği güzel noktaya gelinceye kadar çok badireler atlatmıştı. Tabir caizse hışırı çıkmıştı. Ekmeğini çoğu zamanlar tuza banmıştı. Karşısına pek çok başka engeller çıkmıştı. Ancak o, başarmayı kafasına koymuştu. Başarılı olacaktı.
Dost başa, düşman ayağa bakardı. Ayaklarının kaymasını, sendelemesini isteyenler dost görünümlü düşmanlardı. Dost, düşman birbirine karışmıştı. Dünya allak bullak olmuştu. İnsanlar hedeflerinden sapmışlardı. Rotaları şaşmıştı insanların.
Ali Bey, her şeye rağmen kendini işine veriyordu. Bıkmadan, yılmadan, yorulmadan, usanmadan çalışıyordu. Ufuktaki başarı ışıklarını görmüştü bir kere. Bu yoldan dönmeyecekti. Dönmüyordu. Kararlıydı. Sonuçta Ali Bey kazanmıştı. Başarı meyvelerini teker teker dermişti. O, başarılı birisiydi. Herkes istese de istemese de onun başarılarından söz ediyordu. Kıskanıyorlardı onu. Yerinde olmak isteyen birçok kişi vardı. Gıptayla bakanlar da oluyordu ona. Ali Bey ulaşılmak istenen bir zirve olmuştu.
Bu hikâyede olduğu gibi bizler de başarı için bir şeyler yapmalıyız. Ayrıca sadece kendimiz için değil çevremiz için de bir şeyler yapmalıyız. Bu vatan, bu millet bizlerden bir şeyler bekliyor. Hizmet ve iş bekliyor. Bizim omuzlarımızda yükselecek bu vatan. Vatanımız, milletimiz. Biz gayretli insanlardan olmalıyız. Gayretli insanlara ihtiyaç vardır. Güzel hedefler koyan, planlar, programlar yapanlardan olmalıyız. İnsanları peşimizden sürükleyebilmeliyiz. Çözümün bir parçası olmak şöyle dursun çözümün başlatıcısı ve ana fikri olmalıyız. Sorunlar üretenleri durdurup yönlendirmeliyiz. Planlarımızla onları yönlendirmeliyiz. Onlar yönlendirilmelidir. Kendi yollarını bulamayacak kadar kördürler.
İşimiz elbette zordur. Biz işlerimizi yaparken pek çok bize uzak olan insanın engeline takılırız. Yılmamalıyız. En kötüsü bizi en çok desteklemesi gerekenlerin bize destek vermemeleridir. Bu da bizi yıldırmamalıdır. Biz birilerine rağmen başarılı olmalıyız. Bu birileri bizlere en çok destek vermesi gerekenler olsa bile.
Hoşça kalınız.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsa Abanoz Arşivi
SON YAZILAR