RADİKAL İNKARCILIK

Sivil toplum kuruluşları yada vakıflar yada cemaatler

Sizce kuruluş tabanıyla mı orantılı büyüyor yoksa dışarıdan Uluslar arası tekellerden hormonlumu büyüyor

Bizim gibi , ulus devletleri yıkmaya karar verdilerse eğer emperyal güçler yada güdümlemeye ,yada onu sağmaya yada kanını emmeye

İşte o zaman sivil toplum kuruluşlarına ,vakıflara ,cemaatlere ihtiyacı vardır

Bizim batı hayranlığımız Tanzimat ile başlar,

Batı hayranlığı, AB'ye tam üye olma sevdasıyla tavan yapar

Yıllardır Türk halkının içine bu iki fitne fücür sayesinde yılanlar sokulmuştu.

Gerek Devlete kaşı sivil toplum kuruluşları gerekse vakıflar yabancı destekçileri sayesinde örgütlenmelerini tamamlamışlardır

Sivil toplumculuk düşüncesi aynı zamanda kendini radikal olarak inkâr etme süreci olarak ülkemizde işlemiştir.

Bir başka anlatımla, kuruluş ve kurtuluş-a ve cumhuriyete ait tüm değerleri inkâr eden ve hiçe sayan bir süreç. Ki şu anda doruk noktasını yaşamaktadır .

Bu anlamda bazı partilerin yarattıkları AB hayranlığı, sivil toplum örgütlerinin palazlanıp serpilmesine yardımcı olmuştur.

Bizim ülkemizde ve AKP içinde ise cemaatleşmek olarak gelişen sivil radikal inkarcılık, uluslar arası sermaye için ideolojik zemin yaratma işlevi görmüştür

Kısacası buna ideolojik misyonerlik de denilebilir

Bu cemaatleri iyi kullanan yabancı vakıflar ve dernekler bunların iyi birer masum oluşum ve dindar birliktelik olduğu fikrini halkın içinde işlemişler.

Sonuçta radikal inkarcı ve kendini inkar eden bir ortam hazırlamışlardır.

Türk halkı neden bu kadar duyarsız diye şikâyet ettiğimiz ortamı, işte bu yerli ve yabancı radikal inkarcı sivil toplum kuruluşları hazırlamıştır.

Bu konuda çok başı ağrıyan Rusya'da Putin, iktidara geldiği ilk gün ilk iş olarak, dernek ve vakıfların Amerika ve Avrupa'dan para almalarını yasaklamıştır.

Rusya ve Rus milliyetçileri bu radikal inkarcıların ülkede geriye gidişi durdurmanın ilk şartı olarak yabancı okulları vakıf ve cemaat okullarını sıkı denetim ve bazılarını kapatma yoluna gitmişlerdir

ülkemizde ise daha fazla radikal inkarcılık yaşansın diye vakıf ve derneklerin yabancılardan yardım almasının önü açılıyor

bu yetmiyormuş gibi Avrupa'daki derneklerin Türkiye'de şube açmasına izin veriliyor

Türkiye'de bugünlerde Eş başkan ın şikâyet ettiği vakıflar kendilerinin döneminde çıkarılan Vakıflar Yasası ile mümkün olmuştur.

AKP iktidara gelmeden önce kurulmuş, AKP'nin iktidara gelmesini sağlamış. Daha sonra da, yasal olarak var olmaya devam etmiştir.

Yabancı vakıfların hepsi AKP'nin iktidara gelebilmesi için her türlü çabayı sarf ettiler. Çünkü AKP iktidara gelirse Alman ve Amerikalı tekellerin önünü açacağını biliyorlardı.

Bu vakıflar o kadar ileri derecede devletin içine nüfuz ettiler ki,

Şimdilerde inkarcılık modasının önüne geçilemiyor en son olarak ta ben Türk değilim modası çıktı

Ağzıyla söylemeyende tavırlarıyla ifade ediyor

Radikal inkarcılık çok moda

Hatta çoğu zaman bu radikal inkarcılar vakıflar cemaatler sayesinde kanun taslaklarını hazırlayıp, bakanlıklara verebildiler.

Bu yasalar öyle denetimsiz Meclisten geçti ki, Türkçe yasalarda İngilizce sözlükler var olur hale geldi.

Ama sadece adında Türk geçmesin

Bu kelime nedense alerji yapıyor bazılarına

Yoksa ayaklar altına hiçbir milliyet alınamaz değil mi ?

Bunları yaşadık.

İşte bunun adı radikal inkarcılık

Kendini inkar edip dünyayla entegre olduğunu zanneden küçük beyinler bilmiyorlar mı

İlliyet olmazsa cumhuriyet ve medeniyet olmaz diye

Şimdilerde radikal inkarcılık modası var dedim ya

Sonumuz iyi olur inşallah .

Saygılarımla

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR