Yazı başlığına ister “MHP üzerine kurgulanan bilgi kirliliği” deyin;ister “Akıl tutulması..Varan 3.. hiç farketmez.Okurlarımın algılarına bırakıyorum.İlk iki yazımda bazı çevrelerin kuruntularına teyet geçmiştim.Araştırma tembelliğinden kaynaklanan,”kulak rivayeti”ile “PKK,KCK,Silivri, Ergenekon, Darbeler” konusunda atıp tutanlar ,son günlerdeki olumsuz gelişmelere karşı MHP'nin duruşunu eleştiredursun, Silivri'de tutuklu sn.Engin Alan Paşa'nın adaylığına karşı çıkanlara cevap vermek istedim.

Malum;”Yarım usta ev yıkar;yarım hoca din yıkar”..MHP'ye karşı tavır gösterenler okuryazar olmasa :”Var git okuma yazma kursuna öğren de gel.”dersin.Ama ,okumuş yazmş birileri tarafından söylendi mi,cehaletine veremezsiniz, yanılmış da diyemezsiniz;“dezenformasyon, bilgi kirliliğine “bulaşmış deyiverirsiniz ...

Baştan beri MHP'nin “PKK ve Kürt sorunu” diye adlandırılan sorunun dış odaklı ve AB'nin ilerleme raporlarında verilen “ev ödevleri”nin doğal sonucu olduğunu savunagelmiştir.MHP'nin “yıkım”adını verdiği bu sürece MHP'yi de dahil etmek isteyen çevreler ,AKP' nin “açılım”politikalarına uygun tarz ve içerikte bir sorgulama yaptıklarını görürsünüz.PKK sorunu bir terör sorunudur.Kürtçülük sorunudur.Ayrımcılık ve bölücülük sorunudur.Bu sorun hem iç,hem dış tehdit algısı olarak görülmelidir.Soruna BDP,CHP ve AKP açısından bakarsanız,İmralı,Kandil ve ekseninde yürüdüğünü;TÜSİYAD;TESEV adresli ısmarlama raporlarla çözüleceğine inananlarla buluşur;ulus devletin yerine ,küçülmüş federatif ve özerk yapılı yeni Sevrcilerle yolunuz kesişir.Onun için MHP ile uzlaşamazlar.”Ver kurtulcu”luğu tescilli, tek çözüm,”insanların onuru ve mutluluğu ülkenin bölünmesinden daha önemlidir”diyen zihniyetle masaya oturacak ;Lozan'ı tartışacaksınız.

Masada ,her şehid cenazesi ardından:”Bunlar ölü seviciler...ceset avcıları..Kalleşler...Arkadan vuranlar”...”Sizi daha düne kadar tasmalarınızdan kurtaran biziz”...”Size mi soracaktık”...”Bunlar iki koyunu güdemezler”...”PKK ve KCK temsilcileri ile Başbakan talimatlı “özel temsilci” görüşmelerini dile getirenlere “şerefsizlik”yaftası yapıştıran “zihniyetle birlik olacaksınız.. Gaziantep ve Sivas mitinglerinde “Öcalan seçimden sonra serbest kalacak “iddiasına şiddetle karşı çıkan Sn. Başbakan, Leyla Zana ile neler görüştü ?Böyle bir diyalog,siyaset dili,anlayışı olabilir mi?

Gelelim; Engin Alan meselesine.Bir siyasi parti ,siyasi bir tercihle adayını belirlemiş ve seçime girmiş.Milletin oyu ile seçilmiş;mazbatasını almasına rağmen yemin edemediği için,Meclisteki faaliyetlere katılamamaktadır.Suçlu mudur?Hakkında kesinleşmiş bir karar var mıdır?Her tutuklananın aksi ispat edilmedikçe masum olduğu en basit hukuk kuralı değil midir? Özel Yetkili Mahkemeler hakkında,soruşturmalar hakkında Adalet Komisyonu Başkanı AKP'li Ahmet İyimaya söylüyor:”Biz yargıyı vesayetten kurtarmak için düzenlemeler yaptık;ama bazı hakimler kendilerini Allah(!) sanmaya başladı.Hakimler devleti gibi bir görüntü oluştu.”diyor.Silivri'ye ve Silivri tutuklularına sivillerden aynı gözle bakanlar yok mu?Akıl tutulmasının doğal sonucudur bu yorumlar.Peki ,kimdir Engin Alan,şerefli bir Türk generali.Yıllarca PKK ile mücadele etmiş,yani ”yan gelip yatmamış”,Kıbrıs'ta destanlar yazmış.Ergenekon sanığı Erol Mütercimler.Gözaltında sorgulanırken ,hakkındaki iddiayı duyunca dizlerinin bağını çözülmüş.”PKK ve İBDA-C terör örgütü ile bağlantısı olduğu iddiası ile sorgulanmış(!).22.06.2012 tarihli Skytürk'te yayımlanan Saynur Tezel'ın programında söylediği cümle herşeyi özetliyor.”Onlara göre herkes terör örgütü üyesi! ” Sn.Engin Alan'ın adaylığını ve Vekilliğini sorgulayanların ONLAR dediğinden ne farkı var?.

Bu ülkede sahte Peygamber Hasan Mezarcı, cezaevinde Sebahat Tuncel,Ergenekon sanığı Sinan Aygün,yurt dışına kaçan Turhan Çömez,Kocası Kandil'de Fatma Kurtulan M.vekili olabilir.Kimseye batmaz.Ülkücü katili AKP'den vekil seçilebilir,Ertuğrul Kürkçü,Sn Başbakan'ın huzurunda kürt sorununu tartışabilir.Milletvekliliği hazmedilir..Leyla Zana,DEP milletvekili iken “bir saatte Yargıtay kararı ile serbest kalabilir” ve Çankaya köşkünde izzet-i ikramla karşılanabilir,ey at gözlüğü takanlar içinize siniyor,gıkınız çıkmıyor,ama sıra MHP'li Engin Paşa'ya gelince algınız tıkanıyor.Karnınız gurulduyor.İçimden “oğlum bak git!”demek geçiyor...

Ömründe PKK ve Kürt sorunu üzerine tek bir satır okumadan bu adamların tek yaptıkları ,bilgi kirliliği,dezenformasyon yaparak halkın kafasını karıştırmaktır.

Bunlar ,PKK ile KCK arasındaki farkı bilmezler..Kalkıp KCK tutuklamalarına sözü getirerek ,iktidar efsanesini kutsarlar.Neymiş,“KCK'ya 35 yıldır hiç dokunmamış(!)”Yalanın ucu zülf ü yare dokunuyor,haberi yok..Tavsiyem “ 2004 yılı AB ilerleme raporunu “okusunlar.8 yıl öncesi ne istemişler,bugün neleri tartışıyoruz.Kimler ne söylemiş,MHP neden karşı çıkmış!Yeter mi ? Yetmez! Taha Akyol'un 21 Ekim 2011 tarihli yazısı okunmalıdır.KCK ne zaman ,hangi dönemde kurulmuş; ”özgürlük alanlarını açtık”diye övünenlerin marifeti ortaya çıkacaktır.MHP'ye taş atan günahkarlar bir nebze utanacaktır.KCK'nın açılımı :Kürdistan Komünler Birliği'dir.Sınırlar değişmeden 4 ülkedeki parçaları kapsayan bir Pan- Kürdizm projesidir.Kongre-Gel'in Anayasal(!)Türkiye yapılanmasıdır. Yani özerk devlet örgütlenmesidir.Kabul edenler /etmeyenler...Kabul edilmiştir.Oylama bu...

MHP'nin işi çok zor.Bir yandan kendi iç meseleleri,öte yandan dışarda bilgi kirliliği ile halkı kandıran,akıl ve algı körlüğü çekenlerle mücadele etmek zorunda..80 yıl öncesi gibi...