Mandalar azalırken mandacılar artıyor

I.Dünya savaşı bitip, bu gün bazılarının fikir babası olan ittihatçılar tarafından Osmanlı devleti batırılmış ve başkenti dâhil birçok yeri işgal edilmişti.

İşte o günlerde, 19 Mayıs 1919"da Samsun"dan ilimizden başlayan Milli Mücadele Hareketi “Ya İstiklal Ya Ölüm” diyordu.

Yani; Ya bağımsız bir ülke, millet olacağız ya da bu uğurda öleceğiz, şehit olacağız diye haykırıyordu…

İşte o sesin karşısında bazıları “ Manda, manda” diye böğürüyordu.

Bir kısmı Amerikan, İngiliz, bir kısmı da Rus mandasına (himayesine) girelim onlar bizi korur diye korkakça hayaller kuruyorlardı.

Aradan 90 yıl geçti ama yine o mandacıların bitmediğini üzülerek görüyoruz.

O mandacıların bu günkü torunları da, 3,5 Siyonist"in mandasına sığınmışlar nerdeyse, Davos"da caniler reisinin terbiyesizliğine onurlu bir tepki veren Türkiye Başbakanına kızıyorlar…

Bazı gazeteler, yazar bozuntuları, diplomat geçinen sürüler korosu ve de siyasetçi geçinen zavallılar ne diyorlar!

—İsrail;  Türkiye"yi uluslar arası arenada yalnız bırakırmış, intikamını alırmış, Türkiye"ye artık güvenmezmiş,  Ermeni Soykırımını tanıtır hatta PKK"yı desteklermiş…

Bu cani devlet ve Siyonistler;

60–70 yıldır, Filistin"de çocukları, kadınları alçakça öldürmüyorlar mı?

Tüm dünya Televizyonlarında; Bu haydut devletin Gazze"de ki soykırımını, bebekleri füzelerle, fosfor bombalarıyla Siyonist fıtratına uygun katledişini seyretmedik mi?

Caniler temsilcisinin Davos"taki toplantıda, Başbakanımıza ve Devletimize nasıl hakaret ettiğini görmedik mi?

PKK"yı besleyenin Siyonistler olduğunu bilmiyor muyuz?

Ermeni soykırım safsatasını ABD senatosunda sürekli gündeme getirip, Türkiye"den aldıkları arpanın veya yemin karşılığı geri çekenlerin Siyonist kökenli sözde yetkililer olduğunu anlamıyor muyuz?

Koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve 72 milyonluk dev milletimiz, üçbuçuk Siyonist"e mi muhtaç?

Siyonistler; şimdiye kadar yaptığı, katliamlarla, haydutluklarla;  kendilerinin de, ona bel bağlayanların da sonunu hazırlamaktadır.

Çünkü bu Siyonist devleti yönetenler; kabile vahşetiyle hareket etmekte, devlet ve millet olmayı hak etmediklerini tüm insanlığın vicdanına haykırmaktadırlar.

Bu haydutlara kızmıyorum çünkü onlar fıtratlarının gereğini yerine getiriyorlar.

Ey Yahudi Halkı!

Siz asırlarca; güya acı çektiniz, vatansız yaşadınız, hor görüldünüz, hırpalandınız.

Bu asırlar içinde vicdanınızı, insanlığınızı da mı kaybettiniz ki, bu haydutları çekirdek yiyerek seyrediyorsunuz?

O katlettiğiniz masumların yakınları, dindaşları bir gün intikam almaya kalkarlarsa ki er geç kalkacaklar, o zaman nereye ve neye sığınacaksınız?

O zaman sığınacağınız bir yer olması için, bu haydutlara siz tepki gösterin, bebekler katledilirken çekirdek yiyerek seyredecek kadar alçalmayın!

Eğer alçalırsanız, yetiştirdiğiniz haydutları siz yok etmezseniz, o mazlumların intikamından korkun!

Unutmayın!

İntikam sesleriyle büyüyenler bir gün çekirdek yiyerek; Gazze tepelerinde, Kudüs eteklerinde, Telaviv sokaklarında sizin yok oluşunuzu seyredebilirler!

İki bin yıl sonra kurabildiğiniz eşkıya devletinizin yıkılıp-yok olmasını; haydutluklarınızla, zulmünüzle, bebek katliamını çekirdek yiyerek seyredecek kadar alçalmış sivil halkınızla erkene aldığınızın farkında değil misiniz?

Başbakanımızın haklı ama az bile yaptığı tepkisini ayakta alkışlamayanları insanlığın vicdanına, tarihe ve katledilen bebeklerin toplu mezarlarındaki fosfor yanıklarına havale ediyorum.

Ey vicdan denen yanılmaz terazi!

Siyonistlere, onların hamiliğini yapanlara ve vahşette sınır tanımayan alçakların olduğu ülkeye de uğra, belki tartılmak isteyen üç beş kişi çıkabilir…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR