ANADOLU’DA BİR YETİM

Ben;

1330 yani 1914 doğumluyum.

Daha 6 aylık bebekken seferberlik ilan edilmiş ve babam savaşa gitmiş.

Gidiş o gidiş bir daha dönmemiş.

Nüfus kaydına “Harbi umumide kayıp” diye yazmışlar.

Kim bilir nerde şehit oldu veya esir düştü bilen yok.

Anam açlıktan veya yoksulluğa bağlı bir hastalıktan ölmüş, tarlalarımız çokmuş ama kim sürecek, kim ekecek ki?

Ninem 6 yaşına kadar büyütmüş beni ve o da ölmüş.

İstiklal harbi olmuş sonra…

Gavurları yenmişiz, etrafımızdaki Rumları gönderip onların yerine kaybettiğimiz topraklardaki emmileri, dayıları getirmişler…

Bende yıllarca baba ocağından uzakta, savaş nedir bilmeyen zengin ailelerin yanında hizmetçilik yaparak büyümüşüm.

Sonra baba ocağına dönüp, evlenip çiftçilik yaptım ölünceye kadar…

Devlet baba dedikleri gücün; sadece jandarmasını, ormancısını, savcısını ve gardiyanlarını tanıdım ben.

Babam gidince yıllarca işlenmediğinden ormana dönen tarlalarımı eski haline getirmek için çalılarını kestiğimde;

Devletin ormancısı geldi tutanak tuttu, jandarması gelip karakola götürdü, savcısı ormanı kesmişsin dedi…

Hakimi de tutuklayıp cezaevine gönderdi çoğu kez…

Babamı ve benim nasıl büyüdüğümü hiç soran olmadı…

Babamı götürenler yetimlerine bakmadılar bile…

Savaşa gitmeyen asker kaçakları ve eşkıyaları ise;

Parsellediler şehirleri, arsaları ve büyük çiftlikleri…

Onlar; devletin memurlarına yedirdiler- içirdiler ve hiç hesap vermediler…

Onlar; ormanları yaktılar, makinelerle açıp tarla yaptılar ama mahkemeye bile gitmediler, gitseler de kazandılar mahkemeyi!

Neden bilmiyorum ama galiba ormancı onları görmez, hakim de delil bulamazmış işte!

Onlar; şehirleri, sahipsiz ocakları yağmaladılar, sahiplendiler tapu bile aldılar…

Bütün bir köyü, yemek masasında kendilerine tapulattılar ama hiç gardiyan bile görmediler…

Onların şehrine; elektrik 1950"de geldi benim köyümeyse ben öldükten 20 yıl sonra gelmiş!

Ama trafomu, kablomu ne yetmediğinden, lambalar azıcık ışık veriyormuş, buzdolabı bile çalışmıyormuş, bu bayram mezarıma gelen torunum söyledi.

Eğer yalansa torunumu atın cezaevine.

Doğruysa o devlet denen şeyin yetkililerine söyleyin “ Babamın hakkı onlara haram olsun” emi…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR