Kontörlü sayaç geliyor!

Hastayım bu insanlara…

“Doğanın yengesi tehlikede” diyorum…

Bir arkadaş arayıp soruyor…  “Hangi Doğan bu” diye…

Şaşkınlıktan ağzım bir karış açık, dinliyorum…

Bizimki, “Doğan"ın yengesi tehlikede diye başlığı görünce aklıma birden, bizim Doğan Bingöl geldi. Bir şey mi olmuş yengesine” demez mi?

Hay sizin başınıza doğanın yengesi kadar taş düşsün, emi…

***

Sağ olsunlar, okuyanımız çok…  Ama ya anlayanımız…

Bazen yoklama çekmiyor da değilim hani.

Her köşe yazımda mutlaka dikkat ederim…

Yanlış anlaşılmaya uygun bir durum.

Aslında önemsiz gibi görünen…

Ama dikkatli gözlerin anında yakaladığı bir nokta bulunur…

Siz yabancı değilsiniz, bunu herkese söylemem.

***

Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır.

Yazı içindeki bu ince noktalardan yakalıyorum sağlıklı okuyucuyu…

***

Hürriyet Gazetesi'nde çalışırken aldığımız ilk ders şuydu;

“Bu yazıları her kesimden insanlar okuyacak,

Üniversiteden profesörler de… Tarlada çalışan çiftçi Hasan Ağa da,

Fabrikada çalışan işçi Mehmet de, kömür ocağında yüzü gözü kapkara maden işçisi de, Fadime teyze de…

Yazılarınızı herkesin anlayacağı dilden yazın,

Süslü, yaldızlı cümleler kurmaya çalışmayın,

Okuyanın nabzı elinizde olsun.

Anlaşılır olun…”

***  

Ben de dilimin döndüğünce sade olmaya çalışıyorum…

Okuyucu, bazen yakalıyor “Ceee! yakaladım seni” diyor.

Siz mutlu olursunuz yakalanmaktan…

Ama bazen de ıskalıyor…

***

Dün Havza"dan bir arkadaş aradı. Şenol Katkat…

“El insaf” başlıklı yazıdan söz ediyor…

Muhteşem Yüzyıl isimli, henüz yayına girmemiş diziye olan tepkinin anlamsızlığını dile getirmişim yazıda ama Kanuni Sultan Süleyman yerine de 4. Murat diye yazmışım…

(Kimse fark etmedi bile)

***

Eminim Şenol Katkat da filmle ilgili benimle aynı görüşte…

Ama bu kocaman ayrıntıyı o fark ediyor da… Hani bu filmin ahlaka aykırı olduğunu öne süren çevreler… Tepki gösterenlerden tık yok…

Demek ki göstermelik her şey…

*** 

Çıkın sokağa, sorun önünüze gelene. Herkes Osmanlı torunudur…

Fatih Sultan Mehmet, Kanuni Sultan Süleyman, Yavuz Sultan Selim…

Siz hiç “Ben Boncuklu Deli İbrahim'in torunuyum” diyen gördünüz mü?

***

Aklımızı kullanmak yerine, daha çok duygularımızla davranıyoruz…

Atalarıyla gurur duyan, geçmişine sahip çıkan bir ırkın ahfadıyız. Amenna…

Ama unuttuğumuz bir şey var;

Senin torununun torunlarına göre, sen de onların atası olacaksın…

Eee! Ne bırakacaksın gelecek nesillere?

***

Ülken altından çekilip çalınıyor…

İlginçtir, kimsenin umurunda değil…

Cumhuriyetin birikimleri birer birer satıldı…

Kimsenin çıtı çıkmadı…

Ülkenin bütün dereleri, çayları, akarsuları yabancılara peşkeş çekiliyor…

Yöre halkı ve çevrecilerden başka…

“Durun yahu, bu memleket bizim, derelerimiz de satılık değil” diyen yok…

Çıldırmak işten değil…

*** 

Öte yandan…

Padişah hareme girmiş de şarap içmiş de…

Kıyamet kopuyor…

Nasıl içermiş, nasıl cihan padişahı böyle gösterilirmiş…

***

Yedi cihan üstümüzden geçiyor… Boruyu döşemişler… Türkiye yolgeçen hanına dönmüş…

Amerika"nın müstemlekesiyiz… Her yıl ülke gelirinin yarısına yakınını faiz olarak dış güçlere ödüyoruz… Yoksulluk diz boyu… Asgari ücret tuz parası gibi… Sadaka toplumuna döndük… Ama önemli takan yok…

***

Az daha bekleyin…

“Derelerimizi kurutuyorlar, sularımızı satıyorlar” diyorum ya…

Kimse umursamıyor...

Yakında kapınıza gelecekler, merak etmeyin.

***

Hopa'dan başladılar…

Evlerin, işyerlerinin su saatlerini değiştiriyorlar…

Normal su sayaçlarının yerine, akıllı sayaç takıyorlar…

***

Anlatayım, 'aklı nerede bu sayaçların' diye.

Efendim… Bu sayaçlar bildiğiniz sayaçlardan değil.

Kontörlü bunlar...

Yani, önce kontörü yüklüyorsun, sonra suyu kullanıyorsun…

***

Tam banyonun ortasında…

Tuvalette taharet yaparken mesela…

Kontör mü bitti?

EYVAH! Yandınız…

***

Vahşi kapitalizm sizi susuz bırakır…

Dıbırınızı bile yıkayamazsınız…

***

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR