Paşa ile paşa paşa bir gün...

 

Dün sonbaharın son günlerinden biriydi…güneş de son demlerini yaşıyor...Bahçeler ve kafelerin güneş gören yerleri harika..Ben de bundan 3.5 yıl önce zar zor yaptırdığım barınağımdan çalınan ve  20 gün önce perişan bir biçimde sokak köşesinde yatar vaziyette bulduğum PAŞA isminde ki köpeğimle birlikte, biraz güneş alalım diye Samsun"un en bilindik bir kafesinin önüne oturalım dedim..Aman nerden oturduk!..

 

Paşa"nın üzerinde traş olduğu için kıyafet var..ama buna rağmen güneşin altında tir, tir titriyor..Adamın biri acaip, acaip bir Paşa"ya, bir bana bakıp bıyık altından gülüyor..e ben de haliyle sinirleniyorum..ama moral depolamak için geldiğim kafe den moralli çıkmak istediğimden  pek de muhatap olmayayım diyorum..

 

Yanımdaki tahta taburede oturan bir bayanla sohbet etmeye başlamıştık ki..bu bey yanımıza kadar gelerek..-deminden beridir beni konuşuyorsunuz.. siz biliyor musunuz ? ben 15 yıllık vergi mükellefiyim- diyor..ne alaka..ya ağlar mısın güler misin..bu kişiye göre vergi mükellefi olmak, tanımadığı bir bayana rahatsız edecek şekilde bakma özgürlüğünü  tanıyor demek ki!!! Kabahati özründen beter... bu beye- benim babam da 50 yıllık vergi mükellefi..getireyim senin eşine baksın, diyorum..adam böyle bir hazır cevapla karşılaşmayı ummadığından hemen yanımızdan gidiveriyor..ve bizde rahatça oturmaya devam ediyoruz..

 

Medeni toplumlarda kimse kimse ile gereksiz diyaloglara girmez..Vakit harcamaz..

 

Birazdan bir bayan yanımızdan geçiyor..yanındakine Paşanın kıyafetini göstererek..-bu montun altını giydirmemişler... içimden bu köpek insan değil ki montun pantolon kısmını giysin diyorum ve gülüyorum. Bu konuşan kadının dış görünüşüne bakıyorum..ayakkabısının arkasını çiğnemiş, ağzında bir çiklet..o zaman bu konuşmayı ona çok görmüyorum.. Düşünme kapasitesi bu çünki..

 

Biz bu kafenin önünde otururken bir çok bayan geldi ve çok güzel bir sohbet ortamı oldu..ama niye?? Yanımda ki Paşa"nın sayesinde..onu sevmek için gelen sonra da sohbete başlayan herkes en az 15 dakika yanımızda durdular ve sohbet ettik..ortak arkadaşlar ve ortak konular çıkması çok normal..çünki ortak bir yanımız var..HAYVANSEVER" iz.Haliyle sohbet konumuz kendiliğinden ortaya çıkıyor .

 

Kafenin önündeki güneş gidince, biz de Paşa ile, sohbet ettiğimiz kişilerle telefon numaralarımızı birbirimize verip, tekrar görüşmek üzere oradan ayrıldık...

Sonra Cumhuriyet Meydanına geldik..Samsun"un en merkezi yeri..hani Ankara"nın Kızılay meydanı gibi..Samsun"un dışından gelen insanlar, derler ya..Cumhuriyet Meydanı"ında buluşalım, diye.. işde orası..Biz,  buraya kısaca Meydan deriz..Paşa ile elimizde poğaça parçaları olan kocaman bir poşetle güvercinlere yemek vermek için meydana geldik..

Aman Allahım..ne görelim..zavallı güvercinlerin peşinden koşan koşana çocuklar mı ararsınız..elleri ile tutup kanatlarını koparmaya çalışanlar mı ararsınız..güvercinler insanlar gibi canlıdır..insanlar gibi canları yanar..hastalanır.. iyileşir..

 

ve onlarında insanlar gibi canı vardır..

 

Gördüğüm manzara çok kötü idi..irkilmemek mümkün değil..Paşa"yı insanlardan uzak bir bankın kenarına bağlayarak bende onun çok yakınında güvercinlere elimdeki poğaçalardan vermeye başladım.. Güvercinler bir anda doluştular ve yemeklerini yemeye başladılar..bir kaç çocuğun annelerini  ikaz ettim..ve biraz daha anlayışlı gördüğüm annelerin çocuklarının eline, elimdeki poğaçalardan verip..- bak kuşların karnı acıkmış..annen senin karnın acıkınca nasıl yemek verip, açlığın gidiyor ve mutlu oluyorsan…gel onlarında karnını doyuralım ve mutlu olsunlar dedim..bu işe yaradı..hatta birkaç  kişi birer kiloluk torbalarla buğday alıp güvercinleri beraberce doyurduk..

 

Bu arada Paşa ile yolda yürürken onun sokaktan tanıştığı arkadaşları, yanımıza kadar gelip hasret gidermeleri de mutluluk verici..

 

Amacımız sokaktaki sahipsiz canlarımızı da, Paşa gibi sevmek, korumak ve yaşatabilmek..

 

Biz insanoğlu olarak, yaratılmış tüm canlılara saygı duymak zorundayız..İlk önce kendimizi sevmek..sonra zarar vermemek ve daha sonra da çevremize karşı sorumluluğumuzu unutmadan insan olarak yaşamımıza devam ettirebilmek için bir başka canlının da yaşama özgürlüğünü kısıtlamamayı bilmemiz, bilmeyene de öğretmemiz gerekir..

 

Emek olmadan sevgi,sevgi olmadan saygı olmaz..

 

İnsan"ı, Hayvan"ı ve Doğa"yı mağdur etmeyen bir Türkiye için.. elele.. sevgi ile kalın..

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR