Gürcistan"ın Güney Osetya"yı işgali ile başlayan süreç hızla genişleyerek ve derinleşerek yayılıyor.Medyadan da takip edildiği üzere Osetlerin Gürcü mevzilerini top ateşine tutmasını fırsat bilerek balıklama Osetya"ya giren Saakaşvili ,Rusya"nın olaya müdahalesiyle  kısa vadede Abhazya ve Osetya"yı da kaybederek yerine oturdu.
Aslında,yaşanan bu süreç tesadüfen ortaya çıkmış bir süreç değil tabi ki.Baştan beri planlanmış ve uygulama aşamasında adım adım izlenmiş bir çalışmanın eseri.Satranç tahtası ve üzerindeki taşlar gibi.Planlayanlar ayrı,oynayanlar ayrı,oynanan taşlar ayrı, hamleler zaten apayrı...Yelpaze o kadar geniş ki oyunun bir ucundan diğer ucuna gidinceye kadar bir çok insan oyunun yapısını unutuyor.
   Bu kadar karmaşık hale gelmesinin de bir çok nedeni var.Kafası karışık bir bölge oynanan oyunların farkına varamayacak ve oyun kurucular ve bundan rant bekleyenler böylece hedeflerine kolayca ulaşma fırsatı bulacaklardır.Bazen ortaya bir kemik atılıp pasta kavgası oluşturmaya çalışılıyor.Bazen de oyun kilitlenip hamlelerin tamamı donduruluyor.
 İşin en vahim tarafı bütün oyun ve hamlelerin  yapıldığı ve uygulandığı yerin ülkemizin etrafı oluşu.Bir tarafımızda Yunanistan ,bir tarafımızda Ermenistan, bir tarafımızda Kuzey Irak ve PKK ,şimdi de Gürcistan sınırımızda yeni oyunlar.
 ABD ,Rusya Gürcistan savaşının ardından insani yardım adı altında gemilerini boğazdan geçirerek Rusya"nın yanı başında konuçlanmaya başladı.Bunda ne var; Montrö Sözleşmesi gereği yapılmış bir uygulamadır diyebilirsiniz.Görünürde tabi ki öyle ama ,biz daha önce da ABD ve yandaşlarının demokrasi ,özgürlük ve hak getirme adına girdikleri ülkelerde neler yatıklarını çok iyi biliyoruz.
  Bir de bütün yapılanları kompozisyon haline getirip okumaya çalıştığınızda sanki daha önce oynanan senaryonun yeni bir versiyonu çıkıyor karşınıza.Yıllardır dünya egemenliği sevdasıyla yanıp tutuşan Siyonizm"in bir taşları yerine oturtma çalışmaları ve hedeflerindeki ülke yada bölgeyi stratejik ve bağlantılar açısından izolasyona tabi tutma çalışmaları.
   Politika uzmanı Ian Brockwell ,""İsrail"in Gürcistan ile güçlü askeri ilişkileri var ve İran"a saldırmak için bu bölgeyi kullanma planları yapıyor Bu bağlamda savaş uçakları yakıt ikmali yapmadan saldırı yapabilir.Zaten senelerdir Gürcistan"a İsrail"den  silah sevkıyatı yapılmaktadır""diyerek konuya farklı bir açılım getirmiştir.
  Bütün bu olup bitenler bir oyunun parçası demiştik. Maalesef bu parça içinde, en yakın olmamıza rağmen herhangi bir şekilde direkt müdahale gücümüz ve şansımız yoktur.Sadece diplomatik girişimler ve mekik diplomasisi ile krizi gidermeye çalışıyoruz.Ne kadar etkili olacak zaman gösterecek.
 Güçlü devlet olmanın ayrıcalığı işte.ABD ve Rusya"nın sınır problemi yoktur.Her yer onların sınırı, her yerden onlar sorumlu.ABD kıtalar ötesinden gelip bölgemizde balans ayarı yapabiliyorsa bunu başka nasıl izah edeceksiniz.
Brockwell yazının devamında ""ABD Gürcistan ile 3 nedenden dolayı ilgilendiğini,ilkinin petrol boru hattı,ikincisinin Rusya"ya yakın bir yerde etkinlik ve nüfuz artırımı ve üçüncüsü de bir takım çevrelerin ısrarla gizlemek istedikleri İsrail-ABD gücünün İran"a saldırmasında Gürcistan"ın üs olarak kullanılma düşüncesidir"" şeklinde açıklamasıyla üçüncü dünya savaşının merkezini de işaret etmiş oluyordu.
   Bence gelinen noktada Türkiye,bir taraftan ""Kafkas Blok"" unu sağlamlaştırması ,diğer taraftan D 8 ülkeleriyle iyi bir diyaloga geçip bölgede etkili bir güç birliğine gitmesi gerekir.Bölgede bölge sakinlerinin sözünün geçmesi ve sesinin çıkması gerekir.Başka bir çözüm göremiyorum.
 Etrafımızda meydana gelebilecek her olumsuz  hareket en çok bizi etkileyecektir.Güçlü bir dünya devleti olmaya bütün şartları tutan Türkiye"nin yaşanan bu krizlerden kazançlı çıkması mümkündür.
    Hadi hayırlısı......