Hayvanlardaki İnsanlık

   Sap dönmüş, keser dönmüş. Zaman geçmiş. Kervan yürümüş. Çakma insanlık çanağına doğradıklarını kaşığında buluvermiş. Kursağından geçmemiş kaşığındakiler. Ancak olan olmuş. İnsan ders almamış atalarından. İbret mekanizmasına işlerlik kazandırmamış. En güzel iş olan okumayı hayata geçirmemiş. Kitaplarda anlatılanlara kuru birer hikâye olarak bakmış. Okuduklarından da ders almamış. Kötü tarihin tekrar etmesine neden olmuş. Sonuçta ceremeyi de kendisi çekmiş. Kabarık suç ve günah faturasını eline tutuşturmuşlar. Kendi elleriyle kendi kuyusunu kazmış sözüm ona insanlık!

   Verilen zararlar sadece zarara yol açanları kapsamamış. Pek çok masum bu zarardan etkilenmiş. Kara kuruların yanlarında taze yaşlar da yanmış. 

   Doğal hayatı ve doğallığı nankörce zedelemiş insanlar. Faydasız işlerle uğraşmışlar. Küçük bir menfaat için pek çok canlıyı göz göre göre katletmişler. Örneğin meyvelere zirai ilaç kullanmayın, diyorsunuz. O meyveyi biz yemeyeceğiz, satacağız, diye bencilce yanıtlar alıyorsunuz. Siz yemeyeceksiniz öyle mi?.. Bana dokunmayan kötülük yürüsün, gitsin diyorsunuz demek!

   İnsanlığı düzeltmek, insanlara güzel örnekler vermek için nereye gidelim? Zannımca hayvanlar âlemine gitsek iyi olur. Doğallığı, adaleti, düzeni, paylaşmayı ve dengeyi insanlara hayvanlar üzerinden rahatlıkla gösterebiliriz.

   İnsanlar köpekten sadakati, kediden cana yakınlığı öğrenmeli. Çalışkanlığı karıncada görmeli. Sanatı arının becerisinden öğrenmeli. Bereketi koyun, zarafeti kuzuda hissetmeli. Temizliği ineğin ak sütünde seyretmeli. Toprağın zehrini alan yılandan, kışın yılanı doğrayan fareden, yazın fareyi yiyen yılandan, zararlı haşeratı toplayan kanatlı hayvanlardan alınacak çok dersler var. Hayvanların yaptığı işlerin bizlere ne kadar faydalar sağladığını görmemiz gerekir. Hayvanların işlerine ibret gözüyle bakmamız gerekir.

   Pek çok hayvanı kolayca eğitip yönlendirdiğimiz bu dünyada bir şu insanı eğitememek acı verici değil mi? Küçük bir suç işlediğinde kuyruğunu sıkıştırıp uzaklaşan köpekten bu insanlık çok ders almalı. İnsanlığın yükünü çeken güzel gözlü hayvan, at ve deve gibi canlılara bu insanlık çok şey borçludur.

   İnsanlardaki tavan yapan hayvani özellikleri frenleyebilmek, hayvanlardaki insanlığı görebilmekle mümkün olabilir. İnsanlar bol bol hayvanların düzenli yaşamlarının anlatıldığı belgeselleri izlesinler. Saçma sapan programların insanlığı nereye getirdiği ortadadır. Yensen de yenilsen de şiddet göstereceksen kaynaşma, paylaşma diye nitelenen spordan da uzaklaşmalısın. Her durumda sonuç şiddet. Kan ve gözyaşı. Milyonlarca maddi zarar. Maneviyat, mahremiyet yerle bir olmuş. Sınırlar karmakarışık. Çizgiler belirsiz. Kimin eli kimin cebinde belli değil. Bu belirsizlik ve karmaşadan kurtulmak için günahsız hayvanlar dünyasına bir göz atmak yeterli olacaktır. Birbirine düşman olan hayvanların bile zaman zaman dostça yaşadıklarına şahit olacağız.

   İnsanların düzelmesi, eğitilmesi ve dersler alması gerekir dünyanın yaşanabilir bir hâl alması için. En önemli dersi de hayvanlardaki insanlıkta bulacaklarına inanıyorum. Saygılar sunarım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsa Abanoz Arşivi
SON YAZILAR