Ne kadar Başkan Yılmaz'la ilgili haber yapmak istemesem de haberi adeta önüme koyuyorlar.
Benim haber anlayışımda asla belden aşağıya vurma şeklim yoktur.
Olan bir olay varsa ve haber doğruysa haberi yaparım...
Şöhret olma gibi bir derdim yok...
İşimizi yapıyoruz sadece...
Gelelim dünkü manşet haberimize;
Bildiğiniz gibi geçtiğimiz hafta Samsun'daki bazı sivil toplum örgütleri Ankara'da yapılacak olan ve Başbakan Erdoğan'ın bizzat destek verdiği "Mısır halkının iradesine saygı ve darbele hayır" mitingine katılmak için Başkan Yılmaz'dan otobüs talep etmişler.
AK Parti il başkanlığı 3 adet otobüs tahsis ederken, Başkan Yılmaz kendisinden otobüs isteyen sivil toplum kuruluşlarına otobüs vermemiş...
Bu onun kendi tercih hakkıdır, vermeyebilir de...
Ancak bir hafta sonra Rotary Kulübü'nün 11. dostluk panayırına sponsor olup onlara her türlü maddi ve manevi desteği verirse ona da itirazımız olmayacak mı?
Oldu da zaten...
Gerçektende seviyeli ve düzeyli bir gazetecilik yapıyoruz...
Yılmaz ve diğerleri belki bu haberciliğimizden memnun olmayabilir ama biz toplumun genel görüşlerine değer veririz.
Onların bizleri beğenmesini de beklemiyoruz zaten...
Bir gram eyvallahımız yok sizin anlayacağınız...
Saygımız ise her zaman mevcut...
Şunu söylemeden geçemeyeceğim;
Yılmaz haberlerinden ben bıktım, onlar bıkmadı...
Allah aşkına bize malzeme vermeyin...
İstemiyoruz bu gazetede sizi gündeme getirmek...
İşinize bakın, işimize bakalım...

MUHTEŞEM SÜLEYMAN GELDİ!..
Muhteşem Süleyman sözü belli ki hoşuna gitmiş Süleyman Bey'in...
Dün gazetemize ani bir baskın yaptı...
Haber odasına girdiğinde "Söyle bakalım sözünü Muhteşem Süleyman geldi" dedi.
Ne yalan konuşayım hoşuma gitti Süleyman Bey'in bu davranışı...
Komplekslerini yenmiş, eleştirileri kendine göre alıp değerlendirmiş...
Tam bir siyasetçi duruşu...
Kin yok, öfke yok, kapris yok...
Böyle olmalı siyasetçi...
Eleştiri hakkımıza saygı göstermeli...
Dün oturduk, çay içtik biraz da siyaset yapıp son gelişmeleri değerlendirdik...
Aramızda konuştuğumuz şeyler biz de saklı kalacak...
Benim daha önce de yazdığım gibi kendisiyle geçmişte üst düzey dostluklarım oldu...
Hiçbir şekilde şahsi bir sorunumun olmadığını daha önceki yazımda da belirttim.
Süleyman Bey'in gazetemize gelip bir çayımızı içmesi onun zerafetini gösterir...
Keşke eleştirilen siyasetçilerin hepsi böyle olabilse...
Teşekkür ettim kendisine...
Sarıldık ve en güzel bir şekilde uğurladık...
Dostluğumuzun ölene kadar devam edeceği mesajını verdik birbirimize...
Sizce de olması gereken bu değil mi?