Gün olur devran döner

“Gün olur devran döner.” Bu, günümüz gelişmelere söylenecek en güzel söz olsa gerek…

 

Zamanında “laiklik” uğruna insanlar yaptırıma maruz kaldı. Şuanda intikamı alınıyor. Varsayımlarını haklı bulun ya da bulmayın geçmişle şuanın kıyası arasında büyük farklar var.

 

Komutanların istifa değil de emekliliklerini istediği ayrıntısına bu kadar önem veriliyor ancak, fark nedir?

 

Emekli olmasına 1 ay kala emekliliğini isteyenin tavrı ortada değil midir? Amaç, birilerine rest çekmektir. İstifadan farkı yoktur. Ya da andıç belgesi gibi başka belgeleri saklamak için kendilerini feda ettiler. Varsayımlar oluşturup hatta hikayeler yazmaya çok müsait bir konu. Benim izlemlerimde gördüğüm görüntü; Zamanında güç ordudaydı bir takım doğrularını insanlara yaptırımını uyguladı ve bir sürü mağdur komutanı, askeri oldu ancak o zaman ordu vicdanını rafa kaldırmış olacak ki mağduru savunanları bile mağdur ettiler. Şuanda da hükümet onların intikamını alıyor varsayımı ile düşünüyorlar. Ancak göz ardı ettikleri bir şey var o dönemde mağdur edilen insanların suçu namaz kılıyor olmaları ve eşlerinin başörtülü olmasıydı. (Laiklik dışı hareketler)  Şuanda mağdur sıfatını kullandıkları insanlar, sorumlu oldukları erlerin pimini kasıtlı çeken ve bir takım planlar yaparak gündemi belirlemek isteyen insanlar… Fark bu kadar açık ve net ortada. Bunu kabullenmeyip haksız adalet ile kendilerini savunanların vicdanı nasıl merak ediyorum doğrusu. Gerçek mağduriyeti yaşayanların sesleri semada dinleyicilerini ararken bunun sorumluları bugün vicdan muhakemesi yapıyor. Halkın bu ironiyi fark etmediğini mi sanıyorlar? Artık öyle bir noktaya geldik ki toplum olarak askerin tutuklanması can yakmıyor aksine güven veriyor. Hangi şehit ailesi bugüne kadar oğlunun sorumlusu olarak komutanını gösterdi? Silivri mahkumlarını protesto edenlerin sayısının azlığı dikkat çekici değil mi?

 

Geçmişle kıyas yapmak rahatsız edici olduğundan genelde pek hoşnut kalınmaz. Ancak bu kıyas olmadan hataları fark etmek şansa kalır. Şirket yöneticileri dahi aylık toplantılarını bu sebeple yapıyor. Ülkemizi ilgilendiren vahim bir sorunu konuşmadan önce de geçmişle kıyas şarttır. Ancak amaç geçmişle yatıp kalkmak sadece duygu sömürüsü yapmak olmamalıdır. Herkesin yeri geldiğinde hatasını kabul edip onu törpüleme yönünde eyleme yoğunlaşması gerekir. Ancak bu beklentim ile kendi ütopyamı kurma eğilimine giriyorum galiba…Bu en basit davranış şuan için hayal ama gerçekleştirecek insanların var olduğunu bilmek bana umut veriyor..

 

Ordu vicdanı yapan bir grup insanları sevindirecek son cümlelerim; Güç kalıcı değildir. Elbet bir gün yine dönecektir her şey tersine, o zamanda intikam alma sırası size gelecek bekleyin umut dolu günleri….

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Şeyma Taş Arşivi
SON YAZILAR