GENELE BAKMAK

Yazar Texe Marrs, Süper zenginlerin yönettiği bir Dünya Komplosu'ndan bahsettiği kitabında; Dünyayı on kişi yönetiyor  ve bu on kişinin üç yüz kadar alt kadrosu verilen emirleri uyguluyor. Örgütün hedefi başkenti Kudüs olan tek bir dünya devleti kurmak. Bu on  kişi yatırımcılar, şirket başkanlarından, ve siyasilerden oluşuyor. Bu grupta Fransa'dan üç, Abd' den iki, Kanada,Avusturya, İngiltere, İspanya ve G.Afrika'dan birer kişi bulunur. Hedeflenen dünya devletini, kurmakiçin planlar yapılıyor, bu planların içinde, ekonomik krizler çıkartmak,ülkeleri sömürmek, savaşlar çıkartmak, çeşitli hastalıklar icat etmek, nüfusu azaltıcı çalışmalar yapmak,etnik temizliği desteklemek, terörü yaratıp anti terör kanunları çıkartmak, en önemlisi kaostan kaynaklanan düzen kurmak. 'İç çember' üyelerinin ortak özelliği Dış İlişkiler Konseyi, Bilderberg, Trilateral Komisyon, Mahson Tarikatı, Kafatası ve Kemir Tarikatı, Aspen Enstitüsü, Malta Şövalyeleri, Opus Dei, Roma Kulübü, Bohemian Grove, Dünya Ekonomik Forumu, Dünya Federalleri üyesi olmalarıdır. (Texe Marrs)A

Kitaba komplo teorisi olarak bakılsada yinede ülkemizin yakın tarihiyle ilgili karşılaştırma yapmakta fayda olduğu kanaatindeyim. Kaosun ön plana çıkartılması; Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze kadar olan gelişmeler  tek tek resimlenip , bu resimler üst üste koyulduğunda, yazarın sözünü ettiği planın ülkemizdeki uygulaması ortaya çıkmaktadır. Cumhuriyet döneminde başlayan  Kürt ayaklanmaları, Hatay meselesi, Ermeni terörü,Kıbrıs meselesi,ambargolar, Sağ ve Sol olayları, ihtilaller,ekonomik krizler,batırılan bankalar, günümüzde yaşanan terör, terörün bitirilme çalışmaları esnasında başka bir örgütün ön plana çıkmaya başlaması.Sorun olarak görülmesede aslında doğu Anadoludan güneye inen sınırın çizilmesi bile fiziki açıdan bir eksiklik,nedense bu sınırların  çizimlerinde İngiltere'nin etkinliği fazla. Sonuç arazi şartlar ve etnik yapının , aynı coğrafyadaki diğer devletle için sorun  kaynağı. Sömürü, Marshall yardımlarıyla başlayan, askeri ve ekonomik desteğin ülkeye yarardan daha çok zararının olduğunun yoruma gerek bırakmayan görüntüsüdür. Verilen malzemenin eski teknoloji  ürünü olması, yedek  parça açısından dışa bağımlılığın devamını sağladığı, üretimin engellendiği, yeni nesil  gece görüş sistemine sahip helikopter sistemleri ile silahlı  insansız hava araçlarının verilmemesi, 1948 ve 1960 model tank modernizasyonunun İsrail'e ait şirketlerde yapılması bunlara birer örnektir. Ekonomik istikrarsızlık, bir zamanların meşhur  olan ülkenin 70 cente muhtaç olduğu, batırılan bankalar, ülkenin kanını emen  İmf' den sürekli borç alınması ve ülke geleceğine resmen ipotek koyulması ,kemer sıkma politikaları ama sadece belli sınıflar için, ekonomi alanındaki prangamızın göstergesiydi. İlk kez İmf ile yolların ayrılmasına çalışılırken, tüsiad başkanının çıkıp kredi alınmazsa ülke batar,  sözleri  çok yakın zamanda sarfedilmişti. Aynı örgütün başındaki insanların ve eski merkez bankası başkanınında bu toplantılara katılması,olayın röntgenini ortaya koymaktadır. Yine sol ideolojinin parlatılıp ortaya çıkarılmasıyla, akabinde sağ harekatın desteklenip çatışma ortamının oluşturulması ve bu iki ideolojinin tam bağımsız Türkiye diye slogan atması, iplerin başkalarının elinde olduğunun  açık göstergeleridir. İkinci dünya savaşından sonra Sovyetler birliğinin baskısı altına sokulmamız ve bir koruyucu arayışında bırakılmamız yine bu büyük yapılanmanın bir parçasıydı. Tüsiadın baskısıyla Anadolu sanayicilerinin önünün kesilmeye çalışılması ülkeye yarardan çok zarar getirdiğide tarih sayfalarındaki yerini almıştır. Hiç sorun yokmuşçasına kaosun kangrene dönüşmesi için halkın laik- antilaik adı altında kutuplaştırma çalışmaları. Tüm bunları görüpte olayların bir üst perdeden yorumlanarak, tüm bu yaşanılanların bir iç çekişmeden ziyade, dış kaynaklı bir eylem dizisi olduğunu gördüğümüzde ülkemizde ne terör , nede refah düzeyimizin yükselmesinin önünde bir engel kalır. Ülke üzerinde oyunan oyunların analizini yapmadan, günlük siyasi konular hakkında  konuşmak eksik ve kısır bir yorumu ortaya koyar.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bayram Ocak Arşivi

ALGI

24 Kasım 2019 Pazar 10:30

TBMM

05 Ekim 2019 Cumartesi 11:50

KUKLA

31 Ağustos 2019 Cumartesi 12:42
SON YAZILAR