ENGELLERE “ENGEL” OLMA ZAMANI

 


( Resulullah Efendimize müezzinlik yapan 4 Ashab-ı Kiram vardı. Bunlardan birincisi ilk ezanı okuma şerefine nail olmuş Hz.Bilal-i Habeş idi… İkincisi Kuba mescidinde ardından Mescidi Nebevide müezzinlik yapan Sadül Kuraz'dı. Ücüncü kişi ise çok güzel sesi olan ve Mescidi Haram'da hizmet veren Ebu Mahzüre'ydi… Dördüncüsüde görme engelli olan Abdullah İbni Ümmü Mektüm,.. Hz.Abdullah aynı zamanda Hz.Bilal-i Habeşin yardımcısı idi. )


İslam da fiziki engellilerin hiçbir zaman hor görülmediği, cemaat ile birlikte yapılan sohbetlerde rahatlıkla kendisine yer bulduğu, namazlarda imamlık, müezzinlikte yaptığı bilinir… Kainatın Nuru olan Peygamber Efendimiz (S.A.V) görme engelli olan Abdullah İbni Ümmü Mektüm müezzin olarak tahin etmiş olması bunun en açık delili. Kurulan İslam Devletlerinin tarihlerine bakıldığında, Efendimizin (S.A.V) bu davranışını sünnet olarak görüp camilere görme engelli müezzinler tayin etmiş devlet yöneticileri vardır.


Engelli insanların rahatlıkla yaşayabileceği, hayatını sosyal yaşamdan uzak kalmadan idame ettirebileceği, en önemlisi de toplum tarafından yadırganmadan, dışlanmadan kalabileceği toplum; Dünya da adaletin, refahın, , huzurun, kurt ile kuzunun bir arada yaşayabileceği düzenin sağlanmasının kaynağını, Kuranın öğretilerinde olduğunu söyleyen ve inanan insanların bulunduğu toplumlardır.


Halkın büyük bir kesimi engelli vatandaşlara yadırgayarak bakıyor, sosyal hayatta yaşam hakkı vermiyor dersem kimse bana itiraz etmez. Böyle bir düzenin içerisindeki toplumun, bu toplumu yönetenlerin ve yönettikleri biçimin hakkında neler düşündüğümü de anlamışsınızdır herhalde …


Gel gelelim ki Türkiye'de 15 milyona yakın engelli vatandaş var. Bu vatandaşların % 99'u sosyal hayattan uzak bir şekilde mağduriyetler içerisinde yaşıyor. Yüzde 70'inin ise sosyal hayat umurunda bile değil… Tek derdi karnını doyurmak


Devlet, engellilerin sosyal özgürlüğe sahip olması yönünde bir adım attı. Bu adımın ilk aşaması da engellilere ekonomik özgürlük kazandırmak… Geçtiğimiz Pazar günü Türkiye'de ilk defa Özürlü Memur Seçme Sınavı yapıldı. Sınava 60 bin 367 engelli vatandaşın ter döktü. Sınava girenlerden 4 bin 861'i memur olma hakkı kazanacak.


Samsun'da ise 900 engelli vatandaş ÖMMS'ye girdi. Bu rakama dikkat… Çünkü Samsun'da yaşayan 20 bin engelli vatandaş arasından, ÖMMS'ye girmeyenleri, sınav başvuru şartlarına uymayanları, çalışma ehliyeti olmayanları, çalıştığı için sınava girmeyenleri, çalışmak istemeyen özürlüleri çıkardığımızda geriye kalanlardan sadece 900'ü sınava girmiş.


Yani Samsun'da 900 engelli vatandaş devlet memuru olmak istiyor… Bu sayıya dikkat! Çünkü Samsunun kamu kurumlarında yani devlet dairelerinde çalıştırılması gereken ama boş bir şekilde duran engelli kadrosu 500…


Ayrıca Türkiye'nin önde gelen Holdinglerin, Samsun'da açtıkları sözde ekmek kapılarında zorunlu olan % 3 engelli çalıştırma kadrosunun boş olduğunu, bu boşluğun rakamsal karşılığının da 400'den fazla olduğunu biliyor muydunuz?


“Yasal değil kardeşim… Nasıl oluyor?” Derseniz; bu firmalar engelli kadrolarını evrakta sahtekarlık yaparak boş bırakıyor…Cesaretini de “Denetimin yapılmadığından” alıyor…


Yapılan ÖMMS'nin sonuçları açıklanıp, atamaların gerçekleştirilmesinin ardından bu acı mağduriyetlerin kalkmasını umut ediyorum… Yalnız bu umudum boş… Çünkü kendilerini devletin en güvenilir ve saygın kamu kurumlarından gören devlet dairelerindeki 70 kişilik engelli kadrosunda 7 engelli çalışıyor olması, bu karamsarlılığımı geçerli kılıyor… Allaha emanet olun…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR