M.Halistin Kukul

M.Halistin Kukul

"DEVLET KUŞU..."

      Sözün tamamı, "Başına devlet kuşu konmak" tır.  Güzel Türkçe'mizde, devlet baba, devlet çarkı, devlet gemisi, devlet kapısı gibi hârika terkipler bulunmaktadır. Bunlardan biri de budur!..

     "Devlet kuşu"nu, aklıma, son anayasa değişikliği teklifindeki, " milletvekili seçilme yaşının 25'ten 18'e indirilmesi" maddesi getirdi.

       Devlet baba'nın ve biyolojik babanın himâyesinden henüz çıkamamış biri, devlet kapısı'ndan girip, devlet çarkı'nı döndürüp devlet gemisi'ni yürütebilecek hâle gelebilmiş ise!..Hârika!!!

       Demek ki, bunun için çok zaman kaybetmişiz ve en azından son onbeş seneyi hebâ etmişiz!..

        Biliyorum; hemen ileri atılanlar olacak ve denilecektir ki: "Ne sanıyorsun? Biz, Fâtih'in torunlarıyız!.."

      Biz de öyle!..

      Fâtih kimdi? Avrupalıların ifadesiyle "Grand Turco" yâni "Büyük Türk"tü!..Bin senelik Bizans İmparatorluğu'na son veren, çağ açıp çağ kapayan "Ebû'l- Feth" yâni "Fethin Babası"ydı. Yaptığı fethin adı: "Feth-i Mübîn"di.

        Fâtih, kaç lisân biliyordu?

        Söyleyelim: Arapça, Farsça, Lâtince, Rumca ve İtalyanca...biliyordu!

        Ya, hocaları kimlerdi?

       Molla Yegan, Molla Gürânî, Molla Hüsrev, Akşemseddîn Hazretleri...

      Peki; dîğer ilim sahalarındaki  yâni matematikteki, astronomideki , fizik, kimyâdaki seviyesi hangi mertebedeydi, biliyor musunuz?

       Ayrıca; büyük Şâir'di.

      Adâlet anlayışındaki İslâmî usûl, üslûp ve uygulamaları hangi hassasiyetleri taşıyordu, idrâk edebiliyor musunuz?

       Lütfen iyi tâkîp edelim!..

       Lise öğrencileri, PISA'da 72 ülke içinde, bırakınız matematik ve fen sahasını, Türkçe'yi okuyup anlamada yâni anadili kavramada ellinci sırada değil mi? Ya; üniversitelerimiz, dünya  sıralamasında  kaçıncı haberiniz yok mu? Söyleyelim:  440. sırada!..

         Kuru, basit ve ucuz 'hamâset' yok!..Fâtih'in torunları buralarda bulunmamalı, değil mi?

       Henüz liseyi bitirememiş/veya yeni bitirmiş ve belki de cebinde t(ı)ramvay veya dolmuş parası olmayan bir gencin, henüz ne olduğunu bilmediği 'milletvekilliğine' heveslendirilmesi, inanınız benim de hoşuma gidiyor!!!..

        Çocuklarıma nasip olmadı ammâ üç torunum var, belki onlara nasip olur!..Niçin olmasın?!!

         Gerçi, biri, Marmara Üniversitesi İngilizce İşletme Fakültesi'ni bitireli iki sene oldu ve çalışıyor; olsun!.. İkincisi de,  Ortadoğu Teknik Üniversitesi  İşletme Fakültesi  üçüncü sınıfta, o da yolunda gidiyor; üçüncü torunum, Meslekî Teknik Anadolu  Lisesi Elektrik-Elektronik Bölümü onuncu sınıfa devam ediyor...

       Şurada ne kaldı ki, o da, iki sene sonra onsekiz yaşını bitirdi mi, keyfime diyecek yok!!!

        Al sana üç milletvekili adayı!..

        Biri, Ah'tan; biri, Mah'tan; biri de, Cah'tan girdi mi, seyredin meclisteki tantanayı!..

       Tabiî ki, dünya durmadan değişiyor. Sayılar da değişecek ve belki birkaç sene sonra, milletvekili sayısı iki - üç misline çıkarılacak!..Olamaz mı?!!

        Bir hatırlatma yaparak devam edelim: Şu anda, dünyada, milletvekilliği için 18 yaşını esas alan birçok ülke var. Bunların sayısı az da değil...Hattâ, birbirlerine o kadar ters ülkeler ki, kimin, hangi sebeple, hangi gaaye ve  hedefle böyle davrandığını da kestirmek çok zor. Meselâ; Almanya, Çin, Kanada, F(ı)ransa, İngiltere, Avusturya, Avustralya, Portekiz...bunlardan bâzılarıdır... Meselâ; Sırbistan,  Bosna-Hersek, Makedonya, Uganda, Mozambik, İsviçre, Küba, Güney Afrika...yine, bunlardan bâzılarıdır.

     Bunlardan Almanya, Kanada, İngiltere, F(ı)ransa, İsviçre, Avusturya, Avustralya...gibi ülkelerin kişi başına düşen millî gelirleri bizimkinin üç-dört katı...Diğerleri hemen hemen bizim gibi!..  

      Kırkbeş civarında ülke böyle...Biz, 46. olur muyuz bilemem!!! PISA'da olduk!.. Hem de 50'inci!..Bunda niçin olmayalım?!!

        Biz, elbette, Türkiye'yi, Türkiye'nin şartlarını düşünmek zorundayız!..Meselâ...

        Düşününüz; öğrenciler, lise tahsilleri boyunca, girdikleri siyâsî partinin mücâdelesini öğretmenleriyle başbaşa/kafakafaya/omuzomuza/elele verip tartışabilecekler...Ne saâdet!!!

     Meselâ...

      Düşününüz; öğrenciler, artık , zamanlarını, matematikmiş, edebiyatmış, fizik, kimya, astronomi , felsefe, yabancı dil, fıkıh, sosyoloji veya estetikmiş...böyle ucuz şeylerle uğraşmaya ayırmayacaklar.

      Meselâ; bundan böyle, Ekim 2016, TÜİK raporlarına göre açıklanan "% 11.8"lik işsizlik oranı, onları,  hiç mi hiç alâkadar etmeyecek (Mİ)?!!.. (Bknz: www.tuik.gov.tr-Ocak 2017)

       Artık; Devlet baba'nın himâyesinde, Devlet kapısı'ndan girmiş, Devlet çarkı'nı bizzat döndüren, başlarına " Devlet kuşu"  konmuş pırıl pırıl gençler olacaklar!..

      Tabiî ki, can -ciğer arkadaşlarına bile koltuklarını emânet etmekten sakınan, onlarla gırtlak gırtlağa gelerek yerlerini muhafaza etmeye çalışan altmışlık- yetmişlik amcalar, dayılar veya dedeler, onlara müsaade ederlerse!!!..

 

       

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
M.Halistin Kukul Arşivi
SON YAZILAR