Dediğim dedik,Çaldığım düdük!!!

Her açılım projesinde olduğu gibi muhalefeti peşine sürükleyerek iki adım önde giden AK Parti iktidarı, 2002 seçimlerinde meydanlarda yankılattığı işsizlik, yoksulluk, yolsuzluk ve inanç duygularını ön plana çıkartan politikayla kavuştuğu iktidarında,

özelleştirmelerle işsizliği ve yoksulluğu yenerek istihdamı artıracağını ekonomiyi düzelteceğini savunurken, muhalefetle kavga ve inatlaşmalarla gündem değiştiren AK Parti,

Cumhurbaşkanlığı seçimi ve 2007 genel seçimleri öncesinde darbe ve suikast gölgesinde yakaladığı siyasi konjonktürü çok iyi kullanarak, oy oranını %47"ye çıkarmayı başarmıştır.

 

İki yılı aşkındır süregelen” ERGENEKON adlı terör örgütü” ve Silivri de devam eden duruşmalar ile havada uçuşan darbe planları ve tutuklanan generaller, kurumlar arasında yaşanan gerginlik, yargı ve yürütme arasında yaşanan uyumsuzluklar, İktidar ile muhalefet arasında yaşanan restleşmeler, artan işsizlik ve yoksulluğun ekonomiyi tehdit ettiği günümüzde,

Dünyayı dolayısı ile ülkemizi de sararak etkisi altına kriz;

İktidar çevrelerince "Teğet geçti" Muhalefet ise "Deldi geçti" gibi inatlaşmalar,

daha ne kadar sürecek?

2007 genel seçimlerinden bu yana demokratikleşme adına AB kriterlerini uygulayarak terörle mücadelede ve en son Habur"da sınıfta kalan iktidar,

AÇILIM edebiyatıyla gerçekleştirdiği bir dizi toplantılarla muhalefet üzerinde baskı oluşturmaya çalışmakta, normalde genel seçimlere 15 ay kala Anayasa değişiklik paketiyle 2011 genel seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde partisi adına gelecek planları yapan Sayın Başbakan Tayyip Erdoğan;

Hazırladıkları Anayasa değişikliği paketini “Bir Referanduma dönüştürme” çabası içine girerek daha önce “Halk nezdinde yakaladığı karizmatik ve güçlü lider” konumunu korumayı, Abdullah Gül"den sonra Cumhurbaşkanlığı makamına oturmanın arayışı içinde olan bir politika izlenimi vermektedir.

Sayın Başbakan sık, sık demokrasiden ve insan haklarından söz etmesine rağmen, Anayasa değişikliğinde siyasi parti ve sendikalar kanunu ihmal edilmiş,

Demokrasinin ruhuna aykırı yürürlükte bulunan %10 seçim barajına ise, hiç değinilmemiştir.

Lider sultasından ve parmak kaldırmaktan kurtulamayan yüce meclisi işgal eden milletvekilleri, Gerçekte milleti ne kadar temsil edebilmektedirler?

12 Eylül 82 anayasası nasıl askeri bir vesayet teşkil ediyorsa, bu son bu anayasa değişikliği paketi de AKP"nin vesayetini taşımamalı.

Elbette anayasa taslağında olumlu değişiklikler de var.

Ancak muhalefete rağmen uzlaşıdan uzak bir dikta sergileyen iktidar, meclis çoğunluğunu kullanarak,“Ben yaptım oldu” tavırları hoşgörüden uzaktır.

26 maddeden oluşan Anayasa taslağı değişikliği içinde asıl can alıcı değişiklik, HSYK ve Anayasa Mahkemesi organlarında yapılan yeni düzenlemelerdir.

HSYK 'unun üye sayısının Bakan ve Müsteşarın da dâhil edilerek 21'e çıkarılması,

Yargı; yürütmenin etkisinde siyasallaşmaya doğru kaymaz mı?

11 olan Anayasa Mahkemesinin üye sayısı, 19'a çıkartılmaktadır.

Bunun 3 üyesini TBMM, geriye kalan 16 üyesini de, AK Partinin Cumhurbaşkanlığına taşıdığı, geçmişte AKP'nin kurucularından ve ikinci adamı olan, Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı yapan Cumhurbaşkanımız olan Sayın Abdullah GÜL seçecek !!!

Rektör seçimlerinde görüldüğü gibi, tarafsızlığı tartışılmaz olan Cumhurbaşkanının yetkisinin artırılması, Bu Anayasa değişikliği taslağıyla artırılması daha çok tartışılacağa benziyor.

Halka milletvekili dokunulmazlığının (kürsü dokunulmazlığı) korunarak kaldırılacağını ve Hz Ömer adaleti getiriceğiz sözünü verenler,

Öne sürülen Anayasa değişikliği paketinde milletvekili dokunulmazlığını es geçerek, Evrakta sahtecilik, kaçakçılık ve yolsuzluğa bulaşmış, bölücülük ve ayrımcılık gibi suçlarla görevini kötüye kullanan 600'ün üzerinde bekleyen soruşturma dosyalarına rağmen vekillerin,

milletvekili zırhıyla korunarak maaş almasını ve mecliste kalmasını sağlamak,

“Dediğim dedik, çaldığım düdük” anlayışıyla halkı iki kutba ayrıştıracak bir referandum;

Hangi hukuk ve demokrasiye uymaktadır?

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İhsan İde Arşivi
SON YAZILAR