Eski dost eskimeyen dost

“Eğer bir hayalin yoksa yolunu bilmeyen yolcudan farkın yoktur.”

Başarı ancak başaracaklarına inananların olur. Hiçbir problem kişinin kendi hayal gücünden büyük değildir. Bunun tarihte örnekleri çok olmakla birlikte kendi yakın çevremizde de sık sık karşılaşmışızdır. Hayallerimizi kısıtlamaya hakkımız yoktur.

Daha dün çok eski ama eskimeyen bir dostumla telefonla konuştum. Eski günleri yad ettik. Az da olsa kısa sürede çok şey konuştuk. O dostumun hayali çok büyüktü. Bana da defalarca hayalinden ve beraber gerçekleştirmemizden bahsederdi. Kısmet olmadı. Ancak o hayaline ulaştı. Dilerim tüm hayalleri gerçekleşir. Hayaller gerçekleşmeyecek şeyler değildir. Bu o hayale olan inancımıza bağlıdır. Eğer hayalimizi inanarak değil de, boş vakit geçsin diye kurmuşsak ulaşmamız imkânsızdır. Ne kadar ciddi ve inanarak hayal edersek o kadar kısa zamanda hayalimize kavuşuruz. Belki on, yirmi yol denesek te imkânsız olarak görmeden sabırla bıkmadan devam etmeliyiz. Ne güzel söylemiş söyleyen: İnanç+Karar+Hedef+Proğram+Eylem= BAŞARI  

Başarı burada bir sonuç gibi görünmektedir. Ancak gerçekte başarı bir sonuçtan öte bir tercihtir. Çok büyük iş yapan iş adamına büyük bir proje hayalinizden bahsederseniz seni çok dikkatli bir şekilde dinlediğini görürsünüz. Ancak boş gezen, hedefsiz avare kişilere bu projeni anlattığında senin önüne bir sürü engeller çıkarır. Hevesinizi kırmak için ellerinden geleni yaparlar. O kişilerin ufku başarıya giden yolu göremez. Seninde göremediğini düşünür. Bu kişilerden uzak durmak kendimize yapacağımız en büyük iyiliktir. Kendimize örnek olarak şu anda çevremizde büyük işler yaparak ekol olmuş kişi ve kuruluşları hedef almalıyız. Bakın o zaman karşılaşacağımız gerçekleştireceğimiz başarılara bizlerde hayret edeceğiz.

“Her büyük başarı yanan bir yüreğin hikâyesidir.”Büyük başarılar hayallerle birlikte yüreğimizde hissedeceğimiz yangının eseridir. Yüreğimiz başarılara aç olmadan, alev alev yanmadan, büyük başarılar elde etmek çok zordur, hatta o başarı şayet olursa tesadüfîdir. Yanan bu yürek içimizdeki hevesin ifadesidir. Heves, o işe olan arzumuzun göstergesi demektir. Ne kadar yaptığımız işi hevesle yaparsak başarımızda o kadar çabuk gerçekleşecektir.

Suyun lokomotifi hareket ettirebilmesi için buharlaşması gerekir. Buhar göstergesi 212 dereceyi göstermeden lokomotifin hareket etmesi imkânsızdır. İçimizdeki yaptığımız işe olan yanmamız, hevesimizle birleşince buharın lokomotifi hareket ettirmesi gibi bizi de başarıya mecbur bırakacaktır. Buharın belli dereceyi bulunca, lokomotifi hareket ettirmesi gibi bizimde kalbimizdeki yanma ve hevesimizin buharlaşma derecesi mutlaka vardır. Bu dereceyi biz hissedebiliriz. İşte o zaman bizim önümüzde kimse duramaz.

“Kalp denize benzer. Fırtınaları, sakin zamanları ve taşkınlıkları vardır. Bazen de derinliklerinde inciler gizlidir.” Kalbimizde bazen fırtınalar olabilir. İstediğimize bir an önce kavuşmak isteriz. Başarının bir an önce gelmesini arzu ederiz. Gelmeyince de isyan ederiz. Unutulmamalı ki İsteklerimizin yerine gelmemesi Yaratıcının isteklerimizi red ettiği anlamına gelmez. İsteklerimiz sadece belli bir süre ertelenmiştir. Zamanı mutlaka gelecektir. İşte o zamanı sabırla umutla beklemek bize düşer. Her gecenin sonunda mutlaka GÜNEŞ doğacaktır. Bugüne kadar güneşin doğmadığı hiçbir karanlık yoktur. Güneşin görevi karanlıları aydınlatmak, yıldızların görevi karanlığın ürpertisini korkusunu ortadan kaldırmak ve darda kalanlara yardımcı olmaktır. Güneşin en yakın dostu yıldızlardır.

Her insanın bir yıldızı ve güneşi mutlaka vardır. Önemli olan o yıldızı bulabilmektir. Bu bazen Samanyolu, bazen kutup yıldızı, bazen bir gezegen yahut sıradan bir yıldız olabilir. Sen kendine en yakın yıldızını bul ve sakın kaybetme…

En güzel yarınlar başarılar dilerim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
Yaşar Koca Arşivi
SON YAZILAR