Davos mu? - Kars mı?


 Son üç gündür “Davos” kelimesini o kadar çok duydum ki, artık bu kelimeyi 10 yıl duymasam yokluğunu hissetmem gibi geliyor.
 Bize ilköğretim yıllarında, büyük tarihi olayların çağ kapatıp, çağ açtığı öğretilmişti. Örneğin İstanbul”un fethi, örneğin Fransız Devrimi.
 Sanırım gelecek kuşaklar, Davos öncesi – Davos sonrası diye günümüz tarihini ikiye ayırarak okuyup öğrenecekler.
 Bu Davos bobmardımanı arasında önemli bir yönetici, İsrail Başbakanı"na, İsrail"de 10 gün sonra yapılacak seçimleri kastederek, seçimlerde Filistin"i istismar etmemesini söylemiş. Çok doğru bir söz.
 Seçim deyince bizdeki seçim geliyor insanın aklına ister istemez. Adayların renkli, gülümseyen, parlak afişleri süslemeye başladı çevremizi. Bu adaylardan bazılarını yakından görmüştüm daha önceleri. Normal birer insan ve vatandaş gibiydiler. Bizim gibi. Yüzlerinde sakallar, benler, kulaklarında kıllar vardı. Resimlerine bakıyorum hepsi pırıl pırıl. O, makamında vatandaşı azarlayan, görüşmeye bile kabul etmeyen kişiler gitmiş, güleç yüzlü, sevecen insanlar olmuşlar hepsi birden. Tüm adayların yüzüne sanki bir seçim nuru inmiş.
 Aslında her 6 ayda bir seçim olsa, ne kadar güleryüzlü yöneticilerimiz olurdu diye düşünmeden edemiyorum.
 Yönetici deyince aklıma geldi. Aylar önce internette rastladığım bir yazı vardı. Elbette bazı okuyucularımız da görmüş olabilir. Gerçek veya değil, bilemiyorum ama mesajı hoş olduğu için yazmak istiyorum.
 Kars"ta bir yerel televizyon muhabirinin, sokakta bir vatandaş ile yaptığı söyleşi;
 Muhabir yaşlı bir amcaya mikrofonu uzatıp, soruyor;
 -Nasısan amca, eyi misen?
 -Şükür oğul, canı taşirem, eyiyem, çoh eyiyem.
 -Halin, keyfin nasıdır? Eyi midir? Sağlığın da eyi midir?
 -He oğul eyidir. Çoh eyidir.
 -Şehirden, hizmetlerden memnun musun?
 -Nası söz?
 -Validen, kaymakamdan, belediye başkanından?
 -Heç ele olar? Bizim ağzımız dövlete ne deyebiler?
 -Yani memnunsun.
 -Allah, dövlete, millete, vali begimize, belediye başganımıza, zeval vermesin.
 -Memnunsun.
 -Dövletimiz, vali begimiz, başganımız, şanlı ordumuz başımızdadır. Her ne olursa o dakka yanımızdadır. Ben nasıl serzeniş ederem? Amma benim derdim başkadır.
 -Allahına gurban amca, söyle nedir derdin?
 -Doksan sene önce buraya Ruslar girdi ya?
 -He girdi...
 -Hani bu belediye binalarını, okulları, istasyonu, yolları, kaldırımları, çeşmeleri Ruslar yaptı ya?
 -He yaptı... İşgal zamanında...
 -He... benim heç dövletime, milletime sözüm olur mu? Ben bu Rusların avradını .... Ulan doksan sene önce yaptın gittin. O zamandan beri insan bi gelir, bi bakar. Yollar bozuldu mu, kanallar tıkandı mı, damlar akir mi? Heç böle olar mı?
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR