Çivisi Değil Cılkı Çıktı

Son günlerde okuduklarımı /seyrettiklerimi düşündükçe fikir dünyamızın-çivisi değil ; cılkı çıktığına inanır oldum..

Konuşmacıların,yazar çizer takımının kurduğu cümlelerin içinde geçen kelimelerin ne anlama geldiğini,konuya ne anlamlar yüklediğinin farkına  olmadığını sanırsınız.

Her şeye karşı ve karşıt tez/savla yüklenmek modası var almış başını gidiyor.Bir kısım aydınımız (!)”Darbe sendromu” na tutulmuş,bir kısmı da  başta Anayasa,TSK, Y.Yargı yetmedi ,Devletin  toplumsal, siyasal, düşünsel yapıları üzerine kaldır at zikri çekiyor.İşte o kabilden geçenlerde Kadim Dostum köşesinde bu ahkam-ı düzenin “açılım” cezbesine  kapılıp esip gürlüyor.Yani Sn. Başbakan"ın değimiyle ” gaz veriyor”…Hedefinde TC"nin “Kurucu ideoloji”si ve yakıştırdığı “ Darbe Devleti “.

 Fesüphanallah!!!..demeden geçemiyeceğim.

Tabii vatandaşın  böyle akıl tutulmalarından dolayı ezberi bozuluyor..

Malumdur vatandaşımız her talebini Devlet"ten bekler.Sıkışınca Devleti arar…nerede bu devlet? diye naralanır.Sesine koşan olmadı mı , ver yansın, eder.

Oysa  , vatandaş Hükümetine seslenmelidir..Devletin başındaki yöneticilere İktidar"a…

Muhatabı Hükümet olmalıdır.Yürütme erkini elinde bulunanların yakasına yapışmalıdır. Hesaba çekeceği , kendisine oy verip temsil yetkisi verdiği milletvekilleri ,Yerel yöneticiler olmalıdır.Devletin ne günahı var?

Diğer bir yanlış kavram “Darbe devleti (!)” Olur mu?Olmaz.Olursa “Darbe Hükümeti” olur.Bunun kurucu ideoloji ile alakası ne alakası var.Ortada  demogojik bir çarpıtma var..

Türkiye Cumhuriyeti"nin bir kuruluş ideolojisi vardır. Olmalıdır da .

Nedir ideoloji ? Ansiklopedik bilgi not düşelim:”Bir Devletin , siyasal ya da toplumsal öğretisi, veya bir Hükümetin,bir siyasi partinin, bir STÖ"nün ,bir toplumsal sınıfın davranışlarına, taşıdığı misyona yön veren politik,kültürel,hukuksal ,bilimsel,felsefi ,dinsel,moral estetik düşüncelerin tümüdür.”

Türkiye Cumhuriyeti"nin oluşmasında Kurtuluş Savaşı"ndan günümüze kadar geçen süreçte oluşmuş :Kültür,Hukuk,Siyasal/Ekonomik  tercihlerimiz ,Dünya devletleri arasında bizi ayıran niteliklerimiz,dil ve inanç değerlerimiz ,Yönetim sistemimiz kurulan Yeni Türk devletinin temel dinamikleridir,yaşam biçimiz bu ideolojinin sistematiğini oluşturur.

Özünde tam bağımsızlık,parlamenter Demokrasi..Cumhuriyet.Laiklik .Halkın özgür iradesinin yansıtıldığı milli temsiliyet ; Sınırları belli bir Vatan toprağı üzerinde:İnsan hak ve özgürlüklerine sahip yurttaşlık bilinci ;hiç ayırım gözetmeden, kimseye ayrıcalık/imtiyaz tanımadan,eşitlik esasına dayalı bir vatandaşlık hukuku,Üniter yapının omurgasını oluşturur.

Doğaldır; her ulus Devletin bir felsefesi,”ideolojisi” vardır.Türkiye Cumhuriyeti"nin de olmalıdır. Mevcudun iyi ve ya kusursuz olduğunu söylemek istemiyorum.Bu başka bir tartışma konusu yapılmalıdır..

Yazının içeriğine dönersek İslam devletlerinde “İdeolojik yaklaşımlar” yoktur demek bizdekini ”Sahabe dönemine”  “atıfta bulunmak ,Çağdaş Demokratik devletlerin ideolojilerini sorgulamak pek mantıklı değildir.

Ayrıca ,referansı taa Asr-ı Saadet"te aramak bir yersiz karamsarlığın ifadesidir.

Dostumuz yazısında   EMASYA protokolünü delil göstererek ”Bizim ülkemizde Diyanet İşleri Başkanlığı ve O"na bağlı Müftülük makamlarını dolduranlarının tamamı “Kurucu ideoloji” sahiplerinden olmaktadır.demek suretiyle mantıksız ve mesnetsiz bir isnatta bulunmuştur!

EMASYA protokolü kaldırılırsa ,Devlet kurucu ideolojisinden vaz geçmiş mi sayılacak?

Bir zamanlar kendini “Mesih ilan eden ”Hasan Mezarcı" meczubunu ,Gavur ellerinde Halife kılıcı kuşanan Emekli Müftü Cemalettin Kaplan"ı kurucu ideolojinin temsilcisi mi sayacağız?

 

İmam Hatip Liseleri"nden binlerce /on binlerce mezunu- halen ardında namaz kılınan imamları zan altında bırakmak ne derece doğru? Halen siyaset alanında , bürokraside ,yerel yönetimlerde vaktiyle bu teşkilatlarda görev almış ,sonradan siyaset tercihi yapmış kişileri  “ötekileştirmek” vebal değil midir?

Ağacı kesen balta sapı olmayalım .”Gaz verelim” derken zehirli gazla milli vicdanı yeşertenlere haksızlık etmeyelim.Ülkemiz hızla sosyal patlamanın eşiğine sürüklenirken bir  kıvılcıma sebep olmayalım..

Sağlıksız fikir ve düşüncelerin ,yorumların ,daha aklıselim ve aydın sorumluluğunda ele alınmalı ve eleştirilmelidir.İşin  cılkını çıkarmayalım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Anayol Arşivi
SON YAZILAR