ATAKUM’A DİKKAT SEL GELEBÜLÜRR!!!...

Canik ve Atakum yine selden,yağmurdan sınıfta çaktı..Afet sonrası ,Yerel yöneticilerin yaptıkları açıklamalar bir gerçeği su yüzüne çıkardı.Belediye Başkanlarının önceki yıllarda yaşanılan sel ve su baskınlarından gerekli  dersi almadıkları,ev ödevlerine çalışmadıkları anlaşılmış oldu.

Kimler ne demişe gelince.İl Afet ve Acil Durum Müdürlüğü'nde Vali Bey'le birlikte Gençlik ve Spor Bakanı ,Türk sporumuzda yaşanan “Şikeli,Dopingli  skandallardan”kaostan  söz etmedi elbet. Kayseri'de Büyük Kupa Finali'ne yetişmek için ayağının tozuyla geldi..Aslı varsa “Önce Sayın Başbakan'ın geçmiş olsun dileklerini “ileterek söze başladı.Böyle bir günde  gözler,Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktarı arasa da;temsil-i Vekaleti Kılıç'a devretmiş olabilir.O'da Allah için vekaleti “Spor yorumcusu “edasıyla afeti yorumlaması selzedeleri tatmin etmiş midir, derseniz. Ben pek tatmin olmadım.

Gerçi bu Hükümetin kabinedeki her Bakanı iç ve dış politikada herşeyi söylemeye mezundur.ilgili ilgisiz her konuda fikir beyan etmelerine alıştık.Gerçi, Vardar ovası'ndan Ankara'nın bağlarına türkü konusunda Bülent Arınç'tan başka şimdilik fikir beyan eden çıkmadı.Meraklardayız.

Pek Muhterem Etkili ve Yetkililerimiz,seller sayesinde Meteorolojik bilgilerimizi geliştirdiler. Akışkanlar Mekaniğine akademik katkı sağladılar.Eskiden bilinmiyordu yağmurun kg çinsinden hızı.Raylı sistemin sel sularının debisini engellediği,çarpık yapılaşmanın nemenem şey olduğu yeni çıktı.Dereyataklarının ıslahıyla ilgili “Ödüllü Belediyelerin” proje çalışmaları kapsamında ,yukarıdan gelen yüzey suları mağmaya  gidecek yol bulamadığı ,kot farkını kara mı/kızıl mı ayırımını yapacak “Proje Danışmanı”nın hesaptan çakmadığı anlaşıldı.Facianın teknik boyutlarını- sağolsunlar-öğretmiş oldular.İlk yağmur damlası yere düşerdüşmez“Sarı Çizmeleri çekip” vatandaşın yanında  “mağdur”olduklarını öğrendik.Bir yıl öncesi Canik'teki mal ve can kayıbına sebep olan felaketin yaşanmamış olması tek tesellimiz oldu.Nasıl ,”depremle yaşamayı” öğrendik,bilinçlendiysek,gayri bundan sonra sel ve su baskınları ile yaşamayı her Canikli,her Atakumlu öğrenmeli.

 Hani,hep “şeffaf,hesap verilebilir Belediyecilik”ten bahsedilir ya.İşte,tarihi bir fırsatçıktı!

İki dönem Atakum'u yöneten Başkan Metin Burma :”Henüz altyapının tamamlanamadığını,bu nedenle bodrum katları,ticari mekanlar,depolar,evlerin zarar görmesine neden olduğunu....Devlet, devletliliğini yapıp sel mağdurlarının zararını tazmin etmeli..Hem de “dilenciye sadaka verir gibi değil”,diyor.

Çok haklı!”Devlet Baba”,babalığını yapmalı!Ya evlat?Evlatlığını yapmayacak mı?Döner koltukta oturanlar,facianın sorumlusu olanlar, hesap vermeyecekler mi?Başkan Metin Burma,-hatırlar- 2000 yılında Atakum'un uğradığı sel ve su baskınlarında yine Başkandı.O dönem,Devlet Baba'dan -Afet Fonu'ndan-Belediye'ye ne kadar yardım yapıldı?Bilgi notu bende.Yardım paraları nereye harcandı? -Baskınlar için ,olası afetler için diyelim-hangi önlem ve hazırlıklar projelendirildi?Aradan 13 yıl geçti.

Şimdi kalkıp “mağduriyet”kisvesi altında duygu sömürüsü yapmak,Halkçı ve sosyal demokrat anlayışta bir Başkan'a uymaz.Devletle afetzedeler arasına Ombusmanlık yapması uygun düşmez.Bu tavırkendi sorumluluğundan kaçmak anlamına gelir.Önce kendi yaptıklarını  açıklamalıdır.Necaattin Demirtaş'a,Osman Genç'e teşekkür ederek,Birilerini es geçmek ,deneyimli Başkan'dan beklenen tavır değildir.Asıl beklenen mağduriyet rolü oynamak yerine ,gerçekleri kamuoyu ile paylaşmaktır. Nelerdir derseniz,Belediyelerde derelerin islahı yerine “rant kavgası”ndan, bodrum katların iskana açılmasından,altyapı yatırımlarının  oy avcılığına yaramadığından,planlama ve koordinasyon eksikliğinden,yönetimlerdeki ekip diye alınanların iş takipçiliklerini, partizanlıkları,B:Ş Yasasındaki yetki sınırlamasından,daha acısı,Büyükşehir,ilçe Belediyelerin “iç çekişmelerinden”, kamu bürokrasinin vesayetinden sorunların çözülemediği söylenmelidir?

 Benim çözüme iki önerim var.Biri.Bedeli ,mali yükü ağır.”Muğla ,Gölcük'te atıksu istasyonunda metan gazından zehirlenen 7 işçi için Milas M.M.Oda Başkanı,tesiste can güvenliği olmadığına dair Yönetime rapor vermiş.Ama,Yönetim dikkate almamış.Şimdi.7 cana mal olan ihmalin bedelini Devlet mi ,ihmali olan idare mi ödeyecek?Belediye'ye iş yapan Yüklenici.Bir işcisi göçük altında kalsa ,bedelini Belediye mi ödüyecek?Firma mı?El Cevap,ihmali olan ödeyecek!O halde kenti yönetiyorsanız.İnsanların mal ve canlarını tazmini ödemek Siz Muhteremlere düşer..

Niye Belediyeler?Belediye Başkanları.Yetki onlardadır.Meclislerinde istedi,kleri kararı çıkartıyorlar. Yıkarken yıkıyorlar, vatandaşa sormuyorlar . Kaldırırken,değiştirirken,ruhsat verirken, proje onaylarken varlar.Zarar ziyanda yoklar.Ne ala!. Belediyelerin tüm bütçe imkanlarını büyük çoğunluğu Başkanların kendi imaj ve reklamları için harcanmıyor mu?Her gün manşetteler.Ortada apaçık görev ihmali,beceriksizlik var,vatandaşın can ve mal kaybına”kader” deyip geçiliyor.Yok öyle yağma.Zarar ve ziyanlar baştaki sorumlulardan –müteselsilen- tazmin edilmelidir.Bir binanın çökmesinden nasıl mimar ve mühendisler sorumlu oluyorsa Kentin yöneticileri de aynı şekilde yönettikleri kentten  sorumlu tutulmalılar.

 İkincisi.İronik içerikli.Hani yollarda “Dikkat ayı çıkabülüür!”lavhası vardır ya.Canik ve Atakum'un  hassas yerlerine “Dikkat Sel Gelebilir!”uyarısı faydalı olur.Ya da apartmanların bodrum katında oturanlara özel uyarı yazısı konulabilir.Vaktiyle şehirlerarası otobüslere “ceset torbası” bulundurma mecburiyeti getirilmişti.Sonra kaldırıldı.Apsürt gelebilir ama ,Apartman / Site yöneticilerine “şişme bot,dalgıç bulundurma” zorunluluğu çözüm olabilir(!).Belediyelerin yükü hafiflemiş olabilir.

Hadi Başkanlarımız yine iyisiniz.Hazineye olan borçlarınız için yapılan kesintiler Hükümetçe ertelendi.Arpalıklarınız Sayıştaydan denetiminden yakasını kurtarıyor.Ee.Seçim demek para demek,başkasına devredilir mi?Gerisini vatandaşa kalmış ,ya selle, yağmurla yaşamaya alışacaklar, ya bu diyardan gidecekler.Aslında yapılacak bir yol daha var:Bunları sandıkta “mağdur” etmek!!!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Anayol Arşivi
SON YAZILAR