ARAFATTA ŞEHİTLERİ ANDIK

Kendimize ait A Gruba Seyahat Acentemiz organizasyonuyla, bu yıl üçüncü Umre programımızı düzenleyerk, kutsal topraklarda bulunuyoruz. Kâbe'de millet ve ümmet için dua yapıyor, Mekkeden  herkese "Selamün aleyküm" diyoruz. Allah'ın rahmeti, bereketi, esenliği üzerinize olsun.
    Mekke dünyanın merkezidir. İlk mabed Kâbe'de inşa edilmiştir. İnsanlık Mekkeden dünyaya yayılmış, İslâm da Mekkede Hira dağının zirvesinde insanlığa sunulmuştur. Peygamberimiz ilahi görevlendirmeyi Hira mağarasında Cebrailin tebliğiyle almıştır. 
       İnsanlığın üzerine çöreklenen zulmün kaldırılması için tefekkürde bulunmak üzere Hz. Muhammed s.a.v. kendisini Mekkenin güneyinde bulunan ve geçmişte de zaman zaman uğradığı Hira mağarasına atmış, adeta toplumdaki şahit olduğu zulümden kaçmıştır. 
      İlahi görevlendirmeyi aldıktan 12 yıl sonra da zalimlerin, müslüman olanlara uyguladığı zulümden ve kendisinin elçilik görevinin engellenmesinden dolayı 622 yılında hicret yolculuğu başlangıcında sevr dağının tepesindeki sevr mağarasına saklanmıştır. 
       Hac ve umre vesilesiyle Mekkede bulunan Beytullah misafirleri, bu iki dağı ziyaret ederler. Mekkede, İslâm kültür hayatına Peygamberimizle birlikte bu iki dağ ilave olmuştur. Hira dağı İslamın sesini ve mesajını başlatmış, sevr dağı fetih dönemlerinin onayını vermiştir. Bu iki dağı ziyaret etmek temel bir ibadet olmamakla birlikte, müslümanların zihni egzersizleri için önemli sayılmıştır. 
      Mekkede önemli bir diğer dağ da arafattır. Günahların silinme adresi olarak da tarif edilebilecek olan arafat dağı; hac zamanı müminlere kongre mekanı görevini görür. Hz. Adem ile Hz. Hava efendilerimizin cennetten ayrıldıktan yaklaşık 200 yıl sonra birbirlerini görüp, tanıdıkları mekandır.
      Arafatta vakfe hac ibadetinin temel rüknüdür. Arafatta vakfe yapmayan hacı olamaz. Hac için vakfe zamanı da arefe günü öğleden sonra ile bayram sabahına kadardır. Umre için Mekkeye gelenler de arafatı ziyaret edip, dua yaparlar. Biz de 18 mart günü söz konusu çiyareiziyareti gerçekleştirdik. 
      Arafat ziyaretimizi yazımızın konusu yaptık, çünkü 18 mart aynı zamanda şehitler günüdür. Kafilemizde bulunan yaklaşık yüz şehit yakınıyla bu ziyarette arafatta birlikte olduk. Arafatın anlam ve önemini umrecilerimizle paylaştıktan sonra şehitlerimiz için dua ve niyazda bulunduk. Şehitler gününde şehitlerimizi rahmet dağı olan arafatta andık. Sohbetimizin ve duamızın konusu yaptığımız şehitleri selâm ve hürmetle hatırladık. 
      Müslümanlar için özel değeri ve önemi olan arafatta; ümmet, millet ve bunların evlatlarını hatırlayarak yaptığımız duada, ordumuzun ve yurdumuzun Afrin operasyonunda galip ve muzaffer olmaları için de dua ettik.
       Vatanımız, milletimiz ve ümmetimiz için canını feda eden evlatlarımızı rahmetle anıyoruz. Şehitler için, bir gün değil hergün dua yapmak, onları anmak ve hatırlamak müslümanlar olarak her birimizin ortak duygusu ve tutkusudur.
       Islâm tarihi ve millet geçmişimiz, şehitlerin bilgisiyle doludur. Vatanımızın her karış toprağında şehit kanı vardır. Devletimiz şehit kanları üzerine bina ve inşa edilmiştir. Şehitlerimizi her zaman anmak, yakınlarını hatırlatmak temel bir sorunluluktur. Biz de 18 mart şehitler gününü bu vesileyle arafatta dua yaparak değerlerdendik. 
     18 mart şehitler gününün milletimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ederim. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR