Zafer Bayramı'nın öncesi ve sonrası...

 

Bundan on gün önce  “Zafer Bayramı”nı büyük bir coşkuyla kutladık. Yoldan geçen birkaç genci çevirip : “Kutladığımız  bu 30 Ağustos  neyin  Zaferi “diye sorsak , kaçı beklenen cevabı verebilir?

 

Okumuş yazmışımızın kaçı 30 Ağustos"un öncesini ve sonrasını bilebilir?

 

Peki, sorumlu kim ?

 

Bize göre , eğitim sistemimizin bozukluğu...Sonra, “Hiçbir şey olamazsa varsın oğlum /kızım  öğretmen olsun” düşüncesiyle öğretmenliği ekmek  kapısı olarak gören çarpık zihniyet..Bitmedi .Öğretmen diye 20 günde ”Mektupla”  “Hızlandırılmış “alt yapısı çürük,temelsiz,formasyonu kıt,okumayan ,zihnini ve gönlünü  ideolojik kampta mahpus bırakmış ,dimağı/inancı sıfırlanmış militan yetiştirmeyi ilericilik sanan bu anlayıştan  hayır gelir mi?

 

İlköğretim 8. sınıfın bu yılki “İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük “kitabında  Bebek Katili Öcalan"ın yakalanması anlatılıyor (muş).Böylece , Teröristbaşı tarihi kişiliğe kavuşmuş oldu ! Sakın…kasıt aranmaz demeyin..Ararım…Yanlışlıktan söz etmeyiniz ..İnanmam..Niye mi ? Okullardan “Andımız”ın okunmasından rahatsız olan…TürkümDoğruyum !.. Çalışkanım “demeyi  “sakıncalı ve ayrımcılık “olarak niteleyen bu zihniyetin “Demokratik açılımın “ ilk ayağı olabilir mi ?!.

 

Bunun adına bal gibi “provakasyon” denir ! Resmen Terör örgütünü okul müfredatında okutmak.

 

Hatırlayınız.Yakın zamanda TV ekranlarında dizi havası içersinde :12 Eylül sürecinde işlenen cinayetleri ,banka soyguncularını, gaspçı kır  çetelerini ,Üniversite ve fabrika işgallerini özde  milli servet düşmanlarını “Hatırla Sevgili “adıyla yaftalayıp ,nasıl idealizm gömleği  giydirip  “masumiyet” yüklenmişse , şimdi de ders kitaplarında -ilerde ev ödevi konusu da verilebilebilir-  yer verilmesinin başka ne anlamı  olabilir?

 

 Bu sorumsuzluğun müsebbiplerinden HESAP SORULMALIDIR !!..

 

Ağustos ayı  çok şeyler getiriyor aklıma  ! Nasıl gelmesin .

 

Cumhuriyet meydanı"ndaki “30 Ağustos Törenin “de  ön sıralarda yer kapmak için rahmetli Babamın nasırlı ellerini sımsıkı tuttuğumu hatırlarım..Geçit  törenlerinde dev irisi atların çektiği top arabaları…Askerlerimizin muntazam ve muhteşem yürüyüşleri ..başımızda dolanan tek motorlu uçağın gösterisini coşkuyla  alkışlardık...

 

“30 Ağustos Zafer Bayramı” hakkında neler biliyoruz ?

 

Sıralayalım… Militarist bir yaklaşımla  zaman içinde bayram kimliği  değişti..Eski heyecanların yerini Genel Kurmay Başkanı kim olacak ?Kimlerin rütbesi yükselecek ? Kimler emekli veya tart edilecek ? Bir ay boyunca medyada devir teslim törenleri , plaketler alışverişleri ,resepsiyonlar hep Zafer Bayramı"nın önüne geçer oldu..

30 Ağustos"a bir günde gelinmedi.Bu zaferin arkasında 1922 Ağustosu"nda başlayıp 30."unda sona eren “Dumlupınar” gizlidir..Sonrası ”Başkomutanlık Meydan Savaşı” .Onun da gerisinde : 23 Ağustos"ta başlayan  12 Eylül 1921 tarihinde biten “Sakarya Meydan Muharebesi” var. Mustafa Kemal Paşa"ya Gazilik ve Mareşallik rütbesinin verildiği savaşın adıdır...

Aldırmayın siz ,milli duyguları dumura uğramışların “Vatan,millet ,Sakarya “ironik teranesine boş verin... MHP Lideri Devlet Bahçeli "nin Zafer Bayramı kutlama mesajına kulak verin. Milli kabullerimizi faraziye ,,Cumhuriyetin kuruluş ilkelerini yük,milliyetçiliği ise süresi geçmiş bir anlayış olarak değerlendirenler geçmişimizdeki bu muhteşem olaydan ders çıkarmak,aziz Millet varlığını ve değerini asla hafife alınmamalıdır..Sözün özü , Karlofça" dan beri kaybedilen topraklara  “dur!”diyen muhteşem   bir zaferdir Sakarya…

Neden savaşların tarihini bayram yaparlar anlamış değilim.Çanakkale"yi haftalarca kutlarız ?19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı da öyle.23 Nisan"da tüm dünya çocuklarına kucak açarız ,haftalar süren kutlamalar yaparız ,Peki üç muhteşem zaferin taçlandırdığı 30 Ağustos neden bir gün?

 “Hatt-ı Müdafaa yoktur ,sath-ı müdafaa vardır.Bu satıh bütün vatandır.”tarihi kararın hükmünün tarihi emri taa İzmir"e yankılanır..”Ordular !İlk hedefiniz Akdeniz"dir..İleri!..”

 

Ağustos sonu..Yaz bitimi beni hep karmaşık duygular ile sarar sarmalar..

 

9 Eylül neden Zafer"e dahil edilmez? İlk  basın şehidim Hasan Tahsin"in ruhu şad edilmez.Neden Başkumandanlık savaşına katılan Fahrettin Paşa"nın aziz hatırası önünde tazim ile saf tutulmaz.Kim mi?Tiryaki Hasan Paşa"yı , Cezzar Ahmed Paşa"yı ,Gazi Osman Paşa"yı biliriz ,Kanije ,Akka,Plevne müdafilerinin adınI okullara veririz.Amma,Medine Müdafii,Mondros mütarekesi nedeniyle eli kolu bağlanan,sırtından hançerlenen,aç susuz bırakılan Rusçuklu Fahrettin Paşa "nın adı kimselerin aklına gelmez.O Paşa ki Anadolu "nun kınalı kuzularına “Mehmetçik” ismini veren,Askerlik ocağını “Peygamber ocağıyla “ özdeşleştiren, “Medine"deki kutsal emanetleri “yağmacılara  bırakmayıp İstanbul"a getiren Kahraman askeri minnet ve şükranla anmalıyız.

 

9 Eylül"de sonuçlanan zafer ,Yunan"ın denize dökülmesiyle bitmedi..Kahraman ordunun vilayet konağındaki palikaryanın bez parçasını indirip “Kız  kardeşimin gelinliği/Şehidimin son örtüsü”nü  göndere çekilince bitti…

 

O andan itibaren “kanla irfanla  kurulan Cumhuriyetin” temelleri atılıyordu.

 

Ağustos ayında başlayan şahlanış Eylül ayının dokuzuna kadar sürmelidir ve adı “Bağımsızlık ve Özgürlük Bayramı” olarak  kutlanmalıdır.

Benimki bir fikir.Unutmayalım ki : ilk defa bu bayram ,1923"ün 30 Ağustosunda üç ilimizde ( Afyonkarahisar,Ankara ve İzmir"de) “yerel anlamda “  kutlanmış, tam 12 yıl sonra Mayıs ayında tüm yurtta kutlanmak üzere  karar verilmiştir.

 

Yeniden düzenlenmesi için ne sakınca olabilir? 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Anayol Arşivi
SON YAZILAR