TÜRKİYE CUMHURİYETİ'NİN DİLİ TÜRKÇEDİR.

Bir milleti millet yapan ortak payda dilidir.

Konfiçyus'a sormuşlar;

“Eğer bir ülkede yönetici olsaydınız ilk olarak ne yapmak isterdiniz?”

Konfiçyus :

“Şüphesiz önce dili düzeltirdim.”

“Peki neden?”

“Çünkü dilde bozukluk varsa söylenen şey tam olarak anlatılamaz; eğer söylenilen, gerçek anlamı yansıtmazsa asıl eylem gerçekleşmez. Eylem gerçekleşmez ise sanat ve ahlak çöker, sanat ve ahlak çöküntüye uğrarsa adalet yoldan çıkar, eğer adalet yoldan çıkarsa çaresiz kalan halk bunalıma sürüklenir.

Sonuçta doğru karar verme olanağı ortadan kalkar.”

İşte bu durumları önlemek için dil, tüm öğretilerin üzerinde önem taşır...

“Sözcüklerin gücünü anlamadan insanların gücünü anlayamazsın.”

Ortak bir dile mensup olmayan bir ülkenin er veya geç bölünmesi mukadderdir.

Tarih tekerrürden ibarettir derler.

Geçmişte ortak dili olmayan topluluklar veya ülkeler eninde sonunda bölünmenin eşiğine gelmişler ve sonuçta bölünmüşlerdir.

Bazılarının iddia ettiği gibi din bileştirici olsaydı aynı dine mensup  ülkeler tek bir ülke olurdu.

Ve yine din birleştirici olsaydı Hıristiyan milletler  tek bir ülke olması gerekirdi.

Şimdi bazı aklı evveller hemen zıplayabilirler ne yani İslam dini bölücü mü diyeceklerdir.

Asla İSLAM DİNİ  bölücü olamaz, bilakis birleştiricidir.

Ancak İslam dini, aynı dili kullanan ve aynı dine mensup insanlara bir arada yaşama sevinci verir.

Yoksa bunun tersi olsaydı o zaman bizim kendisini Müslüman addeden ülkelerle aynı bayrak altında olmamız gerekmez miydi?

Şimdi yine birileri çıkacak Türkçe konuşan ülkeler neden birlikte değiller diyeceklerdir.

Bir defa Türkiye'deki Türkçe ile birebir konuşan ülke yoktur. Dahası o ülkelerin tarihi süreci itibariyle düşünüldüğünde karşımıza çok karmaşık bir yapı çıkmaktadır. O nedenle adına Türk Cumhuriyetleri denilen ülkelerle henüz kapatılamayan çok boyutlu konular vardır. Henüz ortak dilimizi tespit etmiş değiliz.

Geçelim.

Bu günkü iktidar mensupları başta Sayın Başbakan  olmak üzere konuşmalarında tek din, tek vatan, tek bayrak diyorlar ama tek dil diyemiyorlar.

Bir istisnası Başbakan bir konuşmasında tek dil dedi ama her zaman yaptığı gibi başka bir konuşmasında ben hiçbir yerde tek dil demedim diyebiliyordu.

Sosyal medyada bir video paylaşımı dolaşıyor. Sayın Başbakan, değişik mekanlarda aynı konularda farklı iki söyleminin olduğunu belgesel gibi ortaya koyuyordu.

Türkçemizde bu çelişkileri ifade eden güzel bir söz vardır.

 "Tükürdüğünü yalamak"

Evet birçok konuda olduğu gibi Başbakan dil konusunda da tükürdüğünü yalamıştır.

Eğer köşe yazılarında video kayıtlarını da yayınlama fırsatımız olsaydı burada sizlere sunabilirdim.

Ancak böyle bir imkanımız şimdilik yok. Belki ileride o da olur kim bilir...????

Bu konuda merak edenler varsa google arama motoruna "Ben hiç bir zaman tek dil demedim" diye yazdıklarında karşılarına belgesel niteliğinde videolar çıkacaktır.

 Başbakan nerede ne zaman ne söylemiş bir görün.

Dil bir milleti ayakta tutan çimentosudur.

Bugün istenilen de Türk Dilini yozlaştırmak veya çok dilli bir hale getirerek toplumda kargaşa yaratmaktır.

Türkiye'de resmi dil tektir ve adı da TÜRKÇE'dir.

Herkes evinde veya ofisinde hangi dili konuşursa konuşsun ama ortak dilimiz olan TÜRKÇE'yi öğrenmek ve konuşmak zorundadır.

Başka türlü Türk Milletinin birliği sağlanamaz.

Bu böyle biline.

NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE VE DİYEBİLENE.