TÜRKİYE ÇÖZÜM SÜRECİNİ TARTIŞIYOR


Türkiye. Çok büyük ülke!
Kendi meselelerini anında çözümler.
Ama karışanlar…
Ordubozancılık edenler çok!
Türkiye'nin yücelmesini…
bölgede sözüdinlenir ülke olmasını…
Afrika insanına acımasını…
Afrika insanına yardım etmesini…
Afrika insanına kucak açmasını…
Afrika insanının;
Dertleriyle dertlenmesini…
Kader mahkumu olmalarının;
Sonlandırılmasını istemiyorlar.
Kürtçülük diye bir çıkmaz hortlarttılar.
Ermenileri….
Kürtleri ayağa kaldırdılar.

Güya hakları yeniliyormuş;

Güya Türkiye onları kovuyor…

Haklarını yiyor…

Güya ikinci sınıf vatandaş imişler;

Güya Türkiye'de ayırımcılığa uğramışlar gibi;

Uydurma nedenlerle Kürt vatandaşlarımızı;

Kendi vatandaşlığına hemen kabul ediyorlar.

Örgütlenmelerini…

Diledikleri gibi yardım toplamalarını…

Türk gurbetçilerimizi;

Aidat ödemeğe zorlamalarını;

Özendiriyorlar.

PKK'ya Kandil dağında;

Türk ordusuna karşı;

Karargahlar kurmalarını

Özendiriyorlar.

Türkiye'den asker-bürokrat ne varsa;

Avlıyorlar.

Güya Ergenekonlar kurduruyorlar.

Faili meçhul cinayetler;

Başını almış gidiyor.

Batı Çalışma Grubu kurduruyorlar.

Ama Yüce Rabbim Tayyip Erdoğan kulunu gönderdi.

Onu biz seçip çıkarmadık.

Allah cc kendi iradesinden gönderdi.

Kefen koltuk altında;

Gece demedi… gündüz demedi.

Merhum Erbakan Hocasını da beğenmedi.

Parti kurmak zorunda kaldı.

Şimdi atom karıncası Davutoğlu beraberliğinde;

Dış politikayı iyi öğrendi.

Ondan öncesinde 

 Baykal, 2002 seçimine girerken

sayın Tayyip Erdoğan'ın

AK Parti'nin genel başkanı olma hakkını

yargının kabul ettiğini ifade ederek,

şöyle konuştu:

''Seçime girildi,

ama dediler ki Tayyip Erdoğan'a;

'Sen milletvekili adayı olamazsın'.

Kim söyledi?

Yüksek Seçim Kurulu.

Niye?

Çünkü senin bir mahkumiyetin var.

Ne kadar süre olamam?

hiç olamazsın.

Ama genel başkan olursun.

Genel başkan olarak partinin

milletvekili listeni yazarsın,

ama sen kendin aday olamazsın!!!

Erdoğan Seçime girdi,

Parlamentonun üçte ikisini belirlemiş kişi,

partisinin genel başkanı,

ama milletvekili değil!

Bunları Sayın Baykal söylüyor ve sürdürüyor:

Bu durumu fırsata çevirmek isteyen kişiler bana

“Aman ha izin vermeyin milletvekili olmasına!”

Böyle bir olay akıl ve mantıkla bağdaşmaz.''

milletin özgür iradesi neyi gerektiriyorsa

onun yaşama geçirildiği bir Türkiye istiyoruz.

Vatandaş tercih etti mi bitti artık.

Böyle bir maskaralığa izin verilir mi…

yakışır mı Türkiye'ye böyle bir olay!

Millet kimi istediyse o gelecek arkadaş.

Eğer gelen yanlış yaparsa millete anlatacağız,

millet o yanlışı düzeltecek.

Millet onun yanında olacak, ben yasak koydurtacağım;

bu benim vicdanıma…

aklıma sığmaz.

Böyle bir şey olabilir mi?

'Şiir söyledi, şunu yaptı, vay sana ömür boyu siyasi yasak var'.

Bunun üstüne yatan adamı millet rezil eder…

Kahreder… bitirir.

Ne yapacağız?!

bu yasağın arkasına saklanıp siyaset yapacağız,

milletten oy isteyeceğiz.

Millet 'ben oyumu oraya verdim;

niye haksızlığı düzeltmiyorsun kardeşim' diyecek.

'Yok efendim,

kanundu, mahkeme aldı,

Yüksek Seçim Kurulu aldı,

ben de onun üstüne yatıyorum' diyeceğim.

Olur mu böyle bir şey ya...

Benim anlayışımda olmaz kardeşim!”

Dedi Baykal…

Ve Başbakan olmasının önü açıldı.

Kefen koltuğunun altında;

Mili İstihbarat Teşkilatı başına;

Hakan Fidan'ı getirdi.

Özel Savcılıklarda Fethullah Hoca gölgesi var.

KCKlıları fazla hırpalamışlar.

Genel Kurmay Başkanlığı yapmış

Askeri de özel savcılıklar;

İçeri alıyor.

İşte Tayyip Erdoğan;

Risk alıyor;

Ben PKK'ya silah bıraktıracağım;

Sınırdışı edeceğim;

İstedikleri Avrupa ülkesinde yaşasınlar.

Türkiye'nin terör derdi olmasın;

Annelerin gözyaşı dinsin.

Kürt vatandaşlarımızın;

Vatanları da Batı Anadolu gibi olsun.

İstediğin zaman huzur içinde;

Ziyaret edebilesin.

İnşallah “Çözüm Süreç”i başarısızlığa uğramaz;

Türkiye Ortadoğu'nun huzur ülkesi olur.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Salih Parlak Arşivi
SON YAZILAR