Trt, siyasal iktidarın yayın organı mı?

 TRT, SİYASAL İKTİDARIN YAYIN ORGANI MI?  

 

   İlk televizyonu TRT'den izledim. Daha çocuktuk, TRT televizyonundan başka televizyon yoktu. Her gece izlediğimiz kanal TRT idi. Nasıl ki Turgut Özal, ülkemizde özel televizyonlarında yayın yapmasının yollarını açtı, ondan sonra TRT televizyonu ve radyoları her iktidarda nabza göre şerbet verdiği söylenerek günümüze kadar gelindi.

 Günümüzde hangi resmi kuruma gitsek özellikle de Samsun'da, kamu hastanelerine ve Tıp Fakültesine gittiğimize tek bir kanala empoze edilerek bütün gün TRT ile yatılıyor ve kalkılır oldu. Merak etim ve de takip ettim; kimse de kalkıp ya biz bu TRT kanalını sürekli izlemek zorunda mıyız demiyor! Tepki gösterenlerin sayısı çok az sadece ben ve benim gibi insanlar yöneticilere ya da görevlilere gidip: “arkadaş kumandayı verin biz başka kanal izlemek istiyoruz. Yandaş kanalı izlemek istemiyoruz. Başka kanal izlemek istiyoruz” diyebiliyor. Bize verilen yanıt kumanda bizde değil mecburen bu kanalları izlemek zorundasınız oluyor.  Tam da bu süreçte KESK Samsun dönem sözcüsü arkadaşımız Metin Erol'dan konuya açıklık getiren bir açıklama geldi.                 

Metin Erol arkadaşımızın daha önceden de belirttiğim gibi sendika başkanlığına ya da başka bir yapıda yönetici konumuna geldiğinde bizi kesinlikle rahat bırakmayacağını ifade etmiştim. KESK Samsun Dönem Sözcüsü Metin Erol,  TRT'yi  ve yöneticilerini sert bir dille kınadığını iletisinde şöyle anlatıyor:

 

“ Onbinlerce kamu emekçisi Ankara Sıhhiye Meydanı'nda "Emekçilerin, Ezilenlerin Sokak Meclisi Açılıyor" adı altında bir araya geldi. Ardahan'dan,  Edirne'den Van'dan, İzmir'den, Hakkâri'den, Mersin'den, Trabzon'dan, Konya'dan, Sivas'tan yola çıkan on binlerce kişi  “Eşit, Özgür, Demokratik Bir Türkiye İçin”, “İnsanca Yaşamı Savunmak İçin” Ankara'da kurulan sokak meclisinde  buluştu. On binler hep bir ağızdan taleplerini dile getirdiler.

       AKP kulaklarını tıkadığı için yıllardır emekçilerin sesini duymuyor zaten. Bunu biliyoruz. Ancak görüyoruz ki AKP'nin ideolojik aygıtına dönüşen TRT de sesimizi duymuyor, duyurmuyor. 2954 sayılı TRT yasasının yayın esaslarını belirleyen 5. Maddesine göre TRT, “haberlerin toplanması, seçilmesi ve yayınlanmasında tarafsızlık, doğruluk ve çabukluk ilkeleri ile çağdaş habercilik teknik ve metotlarına bağlı olmak, kamuoyunun sağlıklı ve serbestçe oluşabilmesi için kamuoyunu ilgilendirecek konularda yeterli yayın yapmak; tek yönlü, taraf tutan yayın yapmamak ve bir siyasi partinin, grubun, çıkar çevresinin, inanç veya düşüncenin menfaatlerine alet olmamak zorundadır.”

       Sonuç olarak on binlerce kişi piknik yapmak için bir araya gelse bile dünyanın her yerinde haber değeri vardır. TRT yöneticileri ve çalışanları halka karşı sorumludur. Bu ülkenin işçileri, memurları, emeklileri, işsizleri, yoksulları kendilerini TRT'de görmek istiyor. TRT yöneticilerinin ve çalışanlarının birinci görevi halkın sesini, rengini ekranlara, radyolara taşımaktır. TRT, toplumun tüm kesimlerine hitap etmelidir.

       TRT bunu ilk kez yapmıyor! Yıllardır başta KESK olmak üzere emek örgütlerinin, meslek odalarının, demokratik kitle örgütlerinin eylem ve etkinliklerini görmezden geliyor. Anayasal ve yasal suç işleyen TRT yönetimine karşı hukuki ve meşru tepkimizi göstereceğimizi kamuoyuna açıklıyoruz ve açıklamaya da devam edeceğiz.”

 

 Bir başka Metin Erol imzalı KESK yada Eğitim-Sen iletilerinde görüşmek dileklerimle. Saygılar....

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR