Söyleyecek sözü olmayınca...

Samsun"da Yerel seçimler ilginç geçiyor. İktidar Partisi her ne kadar “Beşte beş” sloganı ile “%80”leri hedeflese de bu tür  iddialı laflar tabanın gazını almaktan öte geçmiyor.
Belediye Başkan adaylarının gazetelere yansıyan ifadelerine bakılırsa tahminler başka ; çarşıda /pazarda yaşananlar başka ,  ev toplantılarında konuşulanlar başka , seçim büroları önünde toplanan kalabalığın beklentisi  daha başka..Sürprizlere açık gelişmeler yaşanıyor.
 Hem bu seçimde İktidar cephesinde  coşku yok.Umut yok..Vatandaşın bakışları donuk,kaşları çatık... Caddelerin/sokakların ,  meydanların  süsüne şatafatına aldanmayın...Giydirilmiş araçların yaydığı müzik insanımızın sinir katsayısını artırıyor...Sessiz çoğunluğun öfke nöbetleri geçirdiği vücut dilinden belli oluyor.
Sayın Başbakan"ın CHP ile MHP üzerinden muhalefeti , ağız dalaşı ortamı germekten ,çatışmayı körüklemekten başka bir yararı olmuyor.
Biz , bu mevsimsel ortamları çok yaşadık. 1950"lerde Menderes/İnönü  ile...70"lerde  Demirel /Ecevit ile..80 sonrası Demirel /Özal arasındaki kavgaları  dizi keyfinde seyrettik!...
Bugüne gelirsek .Sanki 6,5 yıl iktidar olan -AKP"nin- kendisi değilmiş gibi ,yaşanan  sıkıntıları, çekilen acıları geçmiş Hükümetlere fatura etmesi artık seçmen tarafından inandırıcı bulunmuyor.
Samsun"da resmi kayıtlara göre :  2009 Şubat ayında 603 kişi işsizlik sigortasından yararlanmak için başvuruda bulunmuş ;bu sayı 2007 "de 2 bin 137 kişi ;2008"de 3 bin 143 kişiye ulaşmış ,bunun anlamı ; nüfusu 500 bin olan Samsun"da üç bin insanımız işini kaybetmiş demektir.
Samsun"un “Marka Kent” olduğunu söyleyen Karadenizli Bakan Faruk Nafiz Özak" a  hangi markadan bahsettiğini sormak hakkımız değil mi?
Bizim Çaycı Murat"ın : “Ekmek markası mı ,yoksa çay markası mı ?”diye yaptığı espriyi yazmak istemezdim.Daha Samsun"un “Teşvik kapsamında” olup olmadığından habersiz bir Bakan"a  ;6 iktidar vekiline ,Samsunlunun 29 Mart"ta  söyleyecek bir sözü olmalıdır..
Çoğunluğuna güvenip vatandaşla eğlenen(!),bölgesine ilgisiz ve duyarsız siyasilere ciddiyetin gerekliliğini göstermek için bu seçim bir fırsat olacaktır.
Dikkat ediniz ,seçim meydanlarında İktidar partisinin sebep olduğu işsizliğe ,yoksulluğa çaresi yok!. Kapanan iş yerlerine,hacizli duruma düşmüş  işverene ,aylardır  maaş alamayan Belediye işçilerine söyleyecek tek bir sözü yok...
“Hamdolsun krizi”ne karşı Sanayi ve Ticaret Bakanı"nın  söyledikleri  diğerlerinden  farksız. Yaşanan krize karşı “şerbetli “olduğunu söylemesi ”Ölüler sanır ki diriler her gün helva yiyor..”anlamına geliyor..
 AKP"li Belediyelerde yolsuzluk iddialarından başka garipliklerin de yaşandığı olaylar var.
Basına akseden fıkra tadında bir anekdot aktarayım sizlere:
Konya Büyükşehir Belediyesi, 4 milyon(eski para ile trilyon)480 bin(yani milyar)harcayarak bir cadde yapıyor.Adı “Hacı Cemil”! Sayın Başbakan  , cadde açılışını şereflendirmişler .Adı caddeye verilen Hacı"nın kim olduğunu,ne iş yaptığını,neden bu adın verildiğini kimse bilmiyormuş?Matrak değil mi?Üç /beş yıl sonra memleketine dönen Konyalı : “Kimmiş  Ulan bu Cemil ?”diye sorsa verilecek bir cevapları yok...

 

 


Bizim, Büyükşehir Belediyesi"nin de  Tekel sapağının köşesinde, Kılıçdede Camii karşısındaki ”Hayırlı olsunlar”...”İyi günlerde kullanalım” imzalı ve mühürlü filim afişleri görürsünüz.Adı “Seçime Kadar Sürecek Bir Sevda Masalı...”
Parasız pulsuz...temelsiz inşaatsız sanal projeler...Samsunlu saf ya..Sadece bu mu?Sayın Başkan"ın ,Belediye Başkanı Adaylığı için sarf ettiği bir cümle var ki çok önemli : “Yaradan"a sığınan Başkan adayı oluyor!(muş.)devam ediyor..”Demek ki bu işin ,iş görür ,iş bilir,iş götürür gibi şartları yok(kriteri demek istemiş olabilir.)...”Birileri ön plana çıksa ,O, Partisinin adayı haline geliyor.Bu işin görüldüğü kadar basit bir iş olmadığını söyleyeyim.”diyor ,bir Gazete haberinde.
Bahsettikleri arasında DP Adayı Kemal Vehbi Gül ,olamaz..O ,Üniversitelerde Belediyecilik konusunda kitapları okutulan bir Duayen...Dil uzatanın dili boğazına kaçar..
Bence bahsettikleri Genel Başkan"ları gölgesinde olanlar..Sözde Büyük düşünenler! 5 yıl devran sürüp sıkışınca “Kurtar beni Başkanım “diye bağıranlar...”Biz ,bin kişiye istihdam sağlayacak projeyi hayata geçirdik” diyen “Emlak” zenginleri olabilir mi?
Veya , Denge"nin ”Seyir Defteri"nde bahse konu: “ Demirciler yokuşunda siyaset/ticaret ihale işlerini takip eden Haramiler ekibinden” birileri olabilir mi?
Bence Başkanın adını söylemeyerek yakındakileri tanımlamış olabilir..Yoksa ,laf olsun diye söylenmiş sayamayız.Söyleyecek sözü olmayanın dil sürçmesi deyip geçemeyiz..Öyle olsa sevindirik olmuş der, geçeriz.
Daha açık söyleyelim.Kirli siyasetin yabancısı olanlar bu sözleri anlayamaz.
2000"li  yıllarda “dezenformasyon”la iradesi ipotek altına alınan seçmenin   kin ve husumet fırtınası ile demokrasimizde  sebep olduğu hasarın boyutları yeni  anlaşılmaya başlandı.
2004 yılında yalan rüzgarıyla oluşan iklimde  “kamuoyunun tanımadığı /bilmediği ve hiçbir belirleyicilik vasfı olmayan adayların iş başına gelmesi“üzerinden tam beş yıl geçti.
Hala ,Yönettiği Kentine yeni bir soluk getiremeyenlerin ,yönettiği vatandaşına söyleyecek somut ve tutarlı sözü /bırakacak eseri olmayanların “Lider posterinden” medet umması “siyaset muskacılığı” değil de nedir?
Bu aciziyetin kabulüdür.Aldatma ve kandırmanın başka bir yöntemidir.Ancak,uyanış başlamıştır.Hiçbir şey eskisi gibi kolay değil artık...Seçmenin söyleyecek bir değil ,bir çok  sözü var ...30 Mart sabahını bekleyiniz..
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Hasan Anayol Arşivi
SON YAZILAR