Son on yıldır Türkiye'nin hızla “değişim ve dönüşüm” geçirdiğine şahit oluyoruz.Kimine göre bu değişim sancılı,kimine göre gelişim,kimine göre de yozlaşma /başkalaşım olarak tanımlanıyor.

Görünüşte statükocu asker /brokratlarla sivil otorite/halk iradesi,İttihat Terakki'den itibaren süregelen vesayetçilerle;demokratikleşmeden/özgürleşmeden yana olanlar arasında yıllardır süren mücadeleler, şeklinde yorumlayanlar var.Kimin statükocu,kimin vesayetçi olduğu hala tartışılıyor.Askeri vesayet var,sivil siyasi vesayet yok demek zor.Dini otorite vesayeti,Yargı ve Medya vesayeti,Batı güdümlü kartel vesayeti olduğunu söyleyenler var.Kendilerini gelenekçi/ muhafazakar/Demokrat/Çağdaş/Modern diye isimlendiren vesayetçiler var.

Her türlü değişim ve gelişim hareketleri bu adlar altında yürütülüyor.Eski/yeni çatışması ile birlikteEte kemiğe bürünüyor...

Öteden beri ESKİ: kötü, işe yaramaz,fonksiyonunu yitirmiş,işlevsiz tanımlamalar için kullanılır.YENİ ise,topluma iyi/güzel,gerekli,çağdaş,modern bir betimlemenin aracıdır.Yeninin de bir zaman sonra yerine ikame edilenin eskinin akıbetini uğrayacağı hesap edilmez.Eski ve yeni arasındaki çatışma bu bağlamda bitmeyecek gibi.

Kullandığımız giysilerden,sözcüklere,yaşam anlayışımızdan,popüler kültür anlayışına; yönetimlerden ,siyaset kurumlarına;yasalardan,Anayasalara kadar eski /yeni kavgası hiç bitmedi,bitmeyecek.

İktidarlar toplumu manüple etmek kamuoyunu meşgul etmek için ,”hiçbir şey yapmamaktan iyidir “ mantığı ile öngördüğü değişiklikleri “reform”adı altında taktim ederler.Hatta ihtilal,devrim gibi iddialı ad takarlar.İktidar gücünü elinde bulunduranlar propaganda gücü ile toplumu bu yönde yönlendirirler.Bu konuda Medya en güçlü aracıdır.Ayrıca,iktidar erkine yakın çevreler,uluslararası güç odakları ile işbirliği içinde olan STÖ lerin katkıları inkar edilemez.

Dünyada bizim ülkemizde olduğu kadar kanun değişikliği yapan bir meclis var mıdır?Aynı yasama döneminde reform diye takdim edilen Kamu İhale Yasası'nın kaç kere değiştiğini bilen var mı? Birinci Meşrutiyetten beri ülkenin selametini Anayasa'larda ve Parlamenter sistemde parmak hesabında gören aydınlarla(!),bugünkü demokrat geçinenler arasında mental farkı var mı?

Her yeninin iyi,her eskinin kötü olduğuna dair bağnazca yaklaşım zihniyeti hiç değişmiyor.

1960 İhtilalini alkışlayanlar,daha sonra darbecileri lanetlemediler mi?60 Anayasası'nı ,Gazi Meclisin 1924 Anayasası'ndan “daha demokratik “diye nutuklar atılmadı mı?Anlı şanlı Anayasacı Hocalar, kanunsuzluğu kanun diye halka yutturmadılar mı?

İyi hatırlarım.Lise yıllarımda gemiyi azıya alan o günün devrimbazları İstiklal Marşı'nın da değiştirilmesini,marşın zamana,çağa uygun mesajlar vermediğini edebiyat derslerinde hep tartışılırdı.Bizler bu hengamede, biraz ironi,biraz kara mizah yolu ile değişimcilere inat ,murat ettikleri marşı “Ulusal Düttürü”olarak isimlendirmiştik.

Yaşadığımız günlerde değişim ve reform adı altında Kemalist sistemi yıkmak,Cumhuriyeti dönüştürmek adına bazı uygulamalara şahit oluyoruz.Bunlardan küçük,önemsiz gibi görünen ,mesela Türk lirasından altı sıfır atmak...Bütçe /muhasebe yazımına kolaylık sağlamış olabilir.Ama paramızın değer kazanmasına bir faydası olmamıştır.Doları keyfine göre basıp dünyada ticari dolaşıma süren ABD'nin kalpazanlığını biz yapabilir miyiz?Yaptırmazlar.

Petrol ticaretini,dolardan,Avroya değiştirmeye kalkan İran ile Saddam'ın başına gelenleri hatırlayınız.35 milyar dolar yıllık faiz haracına rest çeken Rahmetli Erbakan Hükümeti'nin başına neler getirildi!!.

Ha.Ne yapabilirsiniz.Paranıza sinek kaydı traş,makyaj yaparsınız.Kağıdını renk,kalite iyileşmesi yapabilirsiniz.Pangonotların rakamlarını büyütüp küçültebilirsiniz.Başka?Nasrettin Hoca'dan İncili Çavuş'a istediğiniz resimleri basabilirsiniz.Hepsi o kadar!.

Şimdi de yapılmak istenen bu.Önce altı sıfır atıldı.Adı “Yeni Türk Lirası” oldu. YTL.Bir kaç yıl sonra Türk Lirasına dönüştü.Ama kimse kalkıp alışverişlerdeki 90,krş üstünü,99 krş'un ve küsüratın yuvarlanmasının hesabını ,cebellezi edilen haksız kazancın hesabını sormuyor.

Binbir tantana ile Yeni liranın logosu tanıtıldı.Beni hiç etkilemedi.Hoş bugüne değin memura, emekliye ,kamu çalışanına “2012'nin zammı yeni logolu para ile verecek değil ya.Klasik eski /yeni üzerinden Ali Cengiz oyunu.Logo neye benziyor derseniz.Ters bastonun karnında iki eğik çizgi,Avroya benziyor,Haça da!.Desem kızarlar tabii.Peki hiç ermenistan parasındaki logoyu gören var mı?Adı DRAM...Tam bizim durumumuzu ifade ediyor.Olsun ne çıkar diyenler olabilir.,”Hepimiz Ermeniyiz!” diye sokağa dökülenler memnun olabilir.Beni hiç mi hiç ırgalamıyor.Erovizyonda ingilizçe şarkıyı söyletmeyi hazmedenler,ister,ABD/İngiliz bayrağını don yapıy giyse sevinenler çıkabilir.Umrum olmaz.Ama,bu şuursuzca gidişatın sonunda sıra şanlı Ay-yıldızlı Bayrağımıza gelir mi?diye içimden geçmiyor değil.Malum ,milli hassasiyetler konusunda “fransız kalanlar” çoğunlukta gibi,Ülkenin çok uluslu,çok dilli,çok kültürlü olduğunu iddia eden mozaik kafalılar var ya asıl onlar beni kuşkulandırıyor...