“ŞEHİTLER ÖLMEZ… VATAN BÖLÜNMEZ!

Sık sık bu sloganı duyarız;
Bu bir ülkücü sloganı…
Zaten ülkücülük;
şehit kanları üzerinden yürür.
Ne kadar şehit olursa;
Ülkücüler onunla yol bulur;
Halkın huzuruna çıkar.
Şehitler azalırsa;
Ülkücülerin de hiç sesi çıkmaz.
Ülkücülerin hayatı şehitlere bağlıdır.
Hele de seçim zamanı;
Şehitlerin sayısı arttıkça;
Ülkücü oylar da yükselmiştir.
Ben şunu demek isterim ki;
Ülkücülerin…
Diğer küçük radikallerin ağzında;
Sakız gibi çiğnedikleri bir söz;
“Biz sıfır terör devrettik”
Bu iktidar döneminde her gün şehit!
“Bu uğursuz iktidar, PKK'ya sattı;
Türkiye'yi!
Falan filan…
İşleri güçleri;
ecek…. acak…lı cümleler!
Hep gelecek zaman!
Şimdiki zaman hiç yok dillerinde…
Türkiye'yi bu iktidar satacak!
Kıbrıs'ı bu iktidar satacak!
Kürdistan'ı bu iktidar kuracak!
Kürt açılımı oldu;
Türkiye'yi bu iktidar bölecek…
Türklüğü yıkacak;
Her ecek… acak!
Ama hiçbirisi olmadı.
Veya henüz öyle bir şey yaşamadık.
Kürt açılımı olacak;
Kürtlerin niyetlerini öğrenelim.
Devlet vatandaşına karşı;
çelik yumruk olmamalı.
Üniter yapılı devletin çok zararını gördük.
Ulusalcıların zararlarını yaşadık;
Türkiye sadece Türk değil;
Osmanlıdan gelen Türk egemenliği var;
Ama bu egemenliği kanatları altında;
Çerkez'i… Gürcü'sü… Abaza'sı var.
Çingene'si… Laz'ı… Kürdü var.
Ama hepsinin üzerinde Türk'ün şemsiyesi var.
Esas mesele!
Kemalizm mi?   Turan mı?
İslam mı?
Birkaç tane din var…
Türk'ün şemsiyesi hangisi olmalı…
Bütün kavga orada!
Şehitler de bu uğurda olmaktadır.
Bu dinler uğruna yapılmaktadır.
Şimdi feysbukta şu sözlere çok rastlar olduk!
Fantom düştü...
Yolcu uçağı kadar şehit!
52 gün önce...
Suriye'ye burnumuzu soktuk.
Fantomumuz düşürüldü.
Yüzbaşı…, Teğmen… Sikorksy düştü,
Sivillerimiz, 1 yaşındaki Melisa!
3 yaşındaki Süleyman… 11 yaşındaki Gülperi…
Polislerimiz…. Korucularımız…
Gene askerlerimiz… DNA'sına bakılanlar…
52 gün... 124 şehit!
3 AYDA 68 TANE ŞEHİT VAR…
3 AYDA 68 OCAK YANDI…
3 AYDA 68 ANA-BABA…68 GELİN…
YÜZLERCE ÇOCUĞUN KALBİNE… EVİNE ATEŞLER DÜŞTÜ....
TÜRKİYE YANIYOR..... TÜRKİYE KAN AĞLIYOR....
evet ölüm sevilmez…
Hep yaşamak isteriz,
Allah da eceliyle öldürüyor,
Azrail can alıyor;
Neredeyse ona da kafa tutacaklar.
Ben şuna inanıyorum;
“Ölmeyecek miyiz?
Dünyada baki… ölümsüz;
Sadece Yüce Rabbimdir.
Bir de ölenlerin ölümsüzü vardır;
Nefs-i vahideleri…
Ruhtan bir zerre olan öz varlığımız.
O ikisi dışında baki… ölümsüz yok ki!
Öyleyse madem öleceğiz;
Bari şerefimizle… onbinlerin…
Yüzbinlerin katıldığı…
Hepsinin de aynı üzüntüyü…
Aynı hırsı… aynı heyecanı duyduğu
Bir cenaze töreni sahibi olmak!
Ne büyük şeref!
Tıpkı son günlerdeki Samsun'umuz gibi…
Bir günde iki şehit uğurları Alaçam…
Ertesi gün hemşehrimiz…
Köylümüz…
Samsun'da toprağa giren…
Başsavcı Kardeşimiz Murat Uzun!
Allah makamlarını cennet eylesin…
“Şehitleri ölü sanmayınız;
Onlar Allah katında diridirler”  
Ayetini de unutmayalım.
Ne mutlu o şehitlerimize!
Ne mutlu onların anne-babasına!
Ne mutlu kıymetli eşlerine!
Çok zor günler geçiriyoruz.
Suriye'yi şımartan! Ayakta tutan!
Binlerce Sünni Müslüman'ın;
ŞEHADETİNE SEBEP OLAN KİMDİR?
Beşşar Esat mı? Hayır…
Ya Amerika mı? O da hayır…
Başka İslam ülkesi mi? O da Hayır…
Peki kimdir?
Sünni kanı akmasından zevk alan;
İRAN!
İran ajanları Türkiye'de kol geziyor…
Ağrı'da… Van'da yakalananlar dışında;
Onlarcası ne yapıyor?
PKK'yı alttan alttan örgütlüyor.
Taktik veriyor! Silah veriyor.
İsrail de veriyor.
El ele vermişler;
Müslüman Türkiye'yi…
Türk Hükümetini çökertmek!
Neden Irak Sünni Müslümanlarını kayırıyor;
Tayyip Erdoğan!
Neden Irak Sünni lideri Haşimi'yi;
idamdan kurtarıyor…
Neden Suriye Sünni Müslümanları
Bağrına basıyor!
Bu nedenle;
AKP iktidarı çöksün…
Tayyip Erdoğan iktidardan düşsün.
 Ergenekoncular… Balyozcular…
Bayram etsin… Kellesini uçursunlar.
İran PKK'yı aşırı kışkırtıyor bu günler.
Aşırı bir yüklenmeler var;
Hakkari'ye… Şırnak'a…
Urfa'ya…. Antep'e…
Zaten dualarını da Kılıçdaroğlu yapıyor;
Selahattin Demirtaş'ın
“PKK dört yüz kilometrelik bir alan hakimiyeti”;
Demesini ağzına sakız etmiş.
PKK'nın psikolojik harekât elemanı gibi…
Eğer Ergenekoncular zamanı olsaydı…
Eğer Balyozcular olsaydı;
Eğer o ikisi için can atan;
Bahçeli… Kılıçdaroğlu olsaydı…
Dörtyüz kilometre kare çoktan gitmiş olacaktı.
Ama Yüce Rabbim;
leş kargalarına müsaade etmeyecektir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Salih Parlak Arşivi
SON YAZILAR