SALİH MİRZABEYOĞLU

Ülkemizde mevcut bir kesim, tarihteki zalimlerin zalimliğini inatla dillendirirmeyi adet edinmiş. Televizyon programları her yıl  28 Şubat günü tekrar programı gibi oluyor adeta. Aynı söylemleri duymak, yaşanan acıları sıradanlaştırdı.

Bir 28 Şubat'ı daha geride bıraktık. Her yıl olduğu gibi yine herkes kendi penceresinden halka el salladı.

Neden bilinmez belli kesim için 28 Şubat darbesi sadece “başörtüsü engeli” olarak algılanır. O dönem siyasi açıdan din, bir çıkmaz sokaktı evet ama dönemin tek mağdurları başörtülü insanlar değildi bunu birilerinin söylemesi gerekiyor. Sadece bunun üzerinden 28 Şubat'ı değerlendirmek duygusal bakış açısıyla belli kesime kin besletmekten ibaret olacaktır.

Halbuki İBDA-C lideri azılı terörist olarak bizlere tanıtılan Salih Mirzabeyoğlu       (Salih İzzet Erdiş) 15 yıldır suçunun ne olduğunu bilmeden hapis yatmaktadır. Eylem olarak sunulan kanıt ise, kitap yazmak. Öyle ki “Telegram- zihin yönlendirme” işkencesine maruz kalmış bir isimden bahsediyorum.. Bugün silahlı katiller, teröristler, banka soyguncuları, ihale fesatçıları, tecavüzcüler gibi suçları tespit edilmiş kişiler elini kolunu sallayarak meydanlarda gezinmekte iken hiçbir suçu tespit edilememiş Mirzabeyoğlu hala hapiste. Böyle bir durum söz konusu iken ilginçtir ki tv programlarında, gazetelerde 28 Şubat'ı celallenerek anlatan bazı yazarlarımızın aklına Salih Mirzabeyoğlu  gelmiyor.  Diyelim ki yazarların çözüme etkisi de bir yere kadar asıl çözümü sunacak olan hükümettir. Yalnız İslami kesimi temsil ettiğini söyleyen hükümet 10 yıldır bu konuda hiçbir şey yapmadı ve yapmadığı gibi adını ağzına bile almamıştır.  Ancak her 28 Şubat sürecinde mağduriyet haykırışlarını dinlemekteyiz.

Bana göre 28 Şubat sürecini konuşurken bu davaya değinmeyen her cümle popülistir. Eğer adaletli bir hesaplaşma söz konusu ise bu dava mühimdir, acildir.

Geçmiş mağduriyetin hesabını dillendiren iktidar partisi o günün mağduruna bugün, fırsat varken niçin el uzatmıyor?

Tarihteki zalimlerin zalimliğini sürekli dile getirmek ülkeme ne kazandırır? Ders çıkartıp yola devam etmek varken..

28 Şubat sürecinde İktidarın yanısıra gerçek hakkın aynası olduğunu dile getiren, evrensel değerlerin sembolü olmaya çalışan Türk solu 28 Şubat'ın neresinde dersek eğer, büyük bir sessizliğin hakimiyetini görüyoruz. Türk solunun, 28 Şubat mağdurlarını “laiklik” çadırına gizlenerek görmezden gelmesi de bir o kadar manidar!

 Kısacası; Ülkemde her 28 Şubat'ta insanlar kendisiyle çelişir aslında..

 

 

 

 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Şeyma Taş Arşivi
SON YAZILAR