Prof.Dr.N.Karaismailoğlu

Prof.Dr.N.Karaismailoğlu

Sağlıklı Hayat

“Hurafeler ve Toplum”
     Hurafe, kelime anlamı olarak “Batıl inanış, yalan hikaye, uydurma” demektir. Hurafelere her toplumda rastlanabilir. Fakat bunlara kültür düzeyi düşük toplumlarda çok daha fazla rastlamak mümkün. Tabi ki cehalet ne kadar fazla ise  toplumda hurafe o kadar çok zemin buluyor. Aynı şekilde, bilmediği konuda bilgiçlik gösterme, akıl yürütme de sıklıkla rastlanan bir davranış.
       Hurafelerin en çok sızdığı konuların başında din ve sağlık ilk planda gelir. Dini konularda hurafeler çok çok fazla; öyle ki artık bunları halkın zihninden ayıklamak için din bilimcilerinin çok kafa yorması gerekli.
       Aynı şekilde sağlık konusu da sık sık hurafelerden nasibini alıyor. Mesela yanlış bir inanış var; kırığı olan kişi, balık yememeliymiş. Kırık kaynamazmış, kayarmış. Hem de öyle inanılarak anlatılıyor ki, ben bir doktor olarak hayret ediyorum. Söylenilenin tam tersine; balık, kırığın iyileşmesi için iyi bir vitamindir. Halk arasında birçok yanlış tedavi girişimleri, tedavide yapılan istismarlar kişileri mağdur ediyor. Belki bu eğitim konusunda halkın isteksizliği var, bir miktar ihmali var. Ama özel ve resmi kurumlar görevlerini yeterince yapıyor mu? İzlenme oranlarının en yüksek olduğu akşam saatlerinde yayınlanan televizyon programlarına bakarsanız çoğu eğlence ve dedikodu içerikli. Görsel ve yazılı basında ise haber bölümlerinin ilk sıralarında cinayet ve diğer adi suçlara öncelik verilmekte. Halk bunları detektif gibi izlemekte olayların nasıl sonuçlanacağı merakı içinde bırakılmakta. Sanki bu toplumun ihtiyaç duyduğu konular bunlar... Sanki bu kurumların halkı eğitmek gibi görevleri yok, endişeleri yok... Rüzgar eken fırtına biçer. Sonuçta eğitilmeyen bu toplumda hurafe de cirit atacaktır, cehalet de.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof.Dr.N.Karaismailoğlu Arşivi
SON YAZILAR