Gerçekten milletimiz, Anadolu ve Balkanlar Türkiyesi'ne bir "ordu millet" hâline gelmiş; coğrafyanın bu en güzel vatanındaki medeniyetini, bir "ordu millet" şahlanışı, çalışkanlığı, yaratıcılığı ve disiplini içinde kurmuştur. 

Bizim birinci vasfımız budur: Yeryüzüne huzuru, emniyeti, iman nurunu, insanlık şefkat ve adaletini, hem de ordu vasıtasıyla yaymak; tarihin her devrinde bağrından böyle kuvvetler çıkarır bir ordu millet olmak... Çünkü bu ordu, Fatih Sultan Mehmed'in ordusu gibi, bir gaziler ve fatihler ordusu olduğu hâlde, fethettiği ülkelere zulüm ve ölüm yerine, şefkat ve adalet götürmesiyle, tek dünya ordusudur.

Şu an için ordu-millet anlayışımız zamanla kültürel erozyona uğramış, devlet ve hükümet politikaları ile zarar görmüştür. Ancak herkesin eşit olduğunu, millet olduğunu bilinçle veya bilinçaltı ile hissettiği yerdir askerlik. Her statüden insanı yan yana dizerler, birlik olduklarını hissettirirler. 

Yeni askerlik kanununa göre bedelli askerlik süreklilik kazanacak; parası olanlar, 30 bin TL vererek askerlik yapmayacak, parası olmayanlar ise sadece 6 ay askerlik yapacak. Bu kanun kabul edildiğinde askerlik yapmakta olanlardan 6 aylık askerliğini tamamlamış olanlar üç ay içinde terhis edilecek. Türk ordusunun çoğunluğu terhis edilecek. 

Osmanlı'da 1846'da “Bedel-i Şahsi” uygulamasına geçildi. Buna göre “kura” çıkıp 5 yıllık zorunlu askerlik yapmak istemeyenler bedel parası ödeyerek kendilerinin yerine bir başkasını askere gönderebilecekti. 1865'te “Bedel-i Şahsi” kaldırılıp “Bedel-i Nakdi”ye geçildi. Böylece zorunlu askerlik yapmak istemeyen Osmanlı zenginleri “bedel akçesi” ödeyerek askerlikten kurtuldu. Osmanlı'da askerlik, fakir Türk çocuklarının işi haline geldi.

Osmanlı nasıl yıkıldı? Neden yıkıldı? 1915 Çanakkale Savaşı gibi bir gönüllülük harbine mecbur kalmak da yetmedi, düşman bizi önce Mondros ateşkesi, sonra Sevr antlaşması ile öz yurdumuzda tutsak etmişlerdi.