Son yıllarda kitap satın almak bir moda haline dönüştü.Birkaç kişi "Yeni bir kitap şıkmış,çok satıyormuş,haydi biz de alalım! Peki alalım da o kitabı okumak için mi,"aman canım evde bulunsun" der kendimizi tatmin etmiş sayarız.O kitabı şöyle karıştırır,zorlanarak birkaç sayfa okuruz.Sorsanız "Neresini beğenmediniz" diye,size verecek cevabı bile yoktur.

Hiç okumayanları bir kenara bırakalım,acaba okuyorum,okudum diyenler bunu bir alışkanlık haline getirebilmişler midir?Veya şöyle soralım , acaba  "moda gereği" diye mi okuyorlar? Buna şöyle cevap verebiliriz:"Okumak iyidir diye değil,okumamak ayıp olur" diye okuyoruz.Aklı başında,okur-yazar aydın birisi için okumamak gerçekten ayıptır.

Ama, bu gerekçeyle de olsa,bari okusak,satırları,sayfaları atlamadan okumayı öğrenebilsek!Kimbilir böyle böyle okumaya alışır,okumaktan hoşlanırız.c
Bir de okumanın vazgeçilmez bir olgu olduğunda gerçek yerini,yani sahibini  bulmuş olur.Hatta okumaktan yararlandığımızı bile unuturuz o zaman.

Okumanın yararına gelince söylenecek çok söz vardır.Onun belki de hiç yararı yoktur.Boş verin o zaman,ne gerek var okumaya,laf olsun diye müzik dinler,pencereden,balkondan bakar,kuşlarla,çiçeklerle konuşur,yararsız bir çok yapabiliriz ve yaşamımızı bunlarla geçirmiş oluruz.Biz de boş zaman çoktur.Daha da olmazsa kahveye gider okey vs. oynar vaktimizi öldürürüz! Biz bu dünyaya vakit geçirmek için gelmedik mi!

Bir yazar sadece ne yazmış acaba diye öğrenmek için okunmaz,nasıl yazıldığını öğrenmek için okunur.Bana göre,uzun ya da kısa yazı yoktur.Gereksizce uzatılmış,amacını anlatamadan kısa tutulmuş yazı vardır.Çünkü okumak için her zaman bir vakit bulurum ve  okurken zamanımın boşa gittiğini asla düşünmem.İyi kötü her yazı ve kitap için hep okumak,çok okumak gerekir.Böyle olunca bir okur olarak,zaman içinde,bir çok iyi kitap ve yazı yanında,bir çok işe yaramaz,gereksiz,sıkıcı kitap da okumak zorundayız.Çünkü iyi bir okuyucu ve seçici olacaksak,değer bunca sıkıntıya katlanmaya.

Biz ulusça daha okumaya alışmadık. Sanki okumamak bizim geleneğimizdir! Bunun başat nedeni matbaanın Batı'dan üç yüz yıl sonra gelmesini buna tam gerekçe diye göstermek hatalı olur,bizim kültürümüz hep sözlü olmuştur da ondan.Kur'an kıraat edilir,okunmaz,Hz.Muhammed'e "Oku"(İkra) diyen melek onun okuması olmadığını biliyordu.Allah'ın adını  yüksek sesle söylemeİşte bu sini istedi ondan.İşte gerçeği budur;biz okuma bilmeden dua eder,tapınır,cenneti kazanmaya çalışır ve Allah'ın huzuruna varırız.

Şu gerçeğin bilinmesini isterim,nedeni ister kitap olsun,ister alışkanlık,okumamanın mazereti yoktur,olamaz.

Kitapları toplasalar,yaksalar,kitap okuyanları izleseler,tutuklasalar,cezalandırsalar da okuyacağız.Okumamanın,okuma bilmemekten başka bir mazereti  yoktur.