Gazetede bir haber başlığı. “Okuma – Yazma Kursuna Büyük İlgi”. Alt satırlarda devam ediyor. “A..... tarafından başlatılan okuma – yazma kursuna katılan şu kadar bayan okuryazar oldu.” Birkaç tane yaşlı gülümseyen teyzemizin fotoğrafı. Her zamanki gibi, halka verdiği büyük hizmetin (!) mutluluğu ile sırıtan bir kamu görevlisinin, muhabirin istediği açıdan verilmiş yapay pozu.
 Ne kadar güzel değil mi?
 Artık okuma yazma öğrenmiş olan bu vatandaşlarımız, bundan üç yıl önce Airbus Şirketinin dünyanın en büyük uçağı olan A380"i uçurduğunu, bu uçağın 840 yolcu taşıyabildiğini, 15.000 km menzilli olduğunu, kanat uçları arasındaki mesafenin 80 metre, boyunun 73 metre olduğunu okuyacaklar.
 Yine okuma yazma öğrenmiş olan bu vatandaşlarımız, cep telefonlarında artık 3G denilen aşamaya gelindiğini, internette çok hızlı veri alışverişinin ve bu sayede görüntülü telefon görüşmeleri yapılabileceğini,  her türlü bilgiye avuç içini bile doldurmayan bu cihazlarla ulaşılabileceğini okuyacaklar.
 Gözle görülmesi bile zor olan robotların kan damarları içine salınıp, dışarıdan kumanda edilerek, damarları tıkayan pıhtıları parçalayabileceğini okuyarak öğrenebilecekler.
 İyi değil mi?
 Ama bir de bu vatandaşlarımız;
 Türkiye'de yüksek öğrenim gören kişi sayısının 1965 yılına göre 14 kat arttığını ama yüksek öğrenim mezunlarının kitap okuma oranının 1965'in de altında kaldığını okursa,
 Türkiye"nin kitap okuma konusunda çoğu Afrika ülkelerinin bile gerisinde kalmış durumda olduğunu, Fransa ve İngiltere"de toplumun %21"inin, Japonya"da %14"ünün, Amerika"da %12"sinin, düzenli kitap okur iken, Türkiye"de bu oranın onbinde bir olduğunu okursa,
 Toplam nüfusu sadece 7 milyon olan Azerbaycan"da bir kitabın ortalama 100.000 tirajla basılırken, Türkiye"de ortalama bir kitabın 2000- 3000 civarında basıldığını okursa,
 Ülkemiz insanının öncelikleri arasında kitabın 235. sırada olduğunu okursa,
 Nüfusu bizden az olan Fransa"da bir yılda basılan kitap sayısının (ders kitapları hariç) bizde basılan kitap sayısının dört katı olduğunu okursa bu vatandaşlarımız.
 Hele birde kendisinin bu yaşa kadar okuryazar yapılmamasının sebeplerini okuyarak araştırıp öğrenmeye kalkarsa,
 Ve kendisine yıllardır oku - ma, yaz - ma öğretildiğini öğrenirse,
 Vay halimize (!)